Her iki çocuktan biri yetersiz besleniyor ama “Okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek” talebi karşılık bulmuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre her iki çocuktan biri yetersiz besleniyor, buna rağmen öğrencilerin sağlıklı beslenmesi için gereken bütçe ayrılmıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 1 trilyon 619 milyar 907 milyon 408 bin lira olarak açıklanan 2024 yılı bütçesinde “Okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek” talebi karşılık bulmadı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda en büyük payın eğitime ayrıldığını söyleyerek eğitim bütçesinin 1 trilyon 619 milyar 907 milyon 408 bin lira olarak belirlendiğini açıkladı. Öğrencilere ücretsiz öğle yemeği sağlanması talebi ise ne bütçede ne de Bakan Tekin’in gündeminde yer aldı.
MEB'den bianet'e ücretsiz yemek açıklaması: Sistemde değişikliğe gidildi
2022 yılında Ekmek ve Gül, “Her 4 çocuktan 1’i aç okula gidiyor” diyerek ‘Okullarda Bir Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek Her Çocuğun Hakkı’ kampanyası için çağrıda bulunmuştu. Sendikaların, kadın derneklerinin ve veli örgütlenmelerinin beraber yürüttüğü kampanya kapsamında 46 örgüt, "Beslenme çocuğun insan hakkıdır" açıklaması yaparak okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek sağlanmasını talep etmişti. Metropoll Türkiye’nin Nabzı raporuna göre devlet okullarında öğrencilere ücretsiz yemek verilmesini isteyen kişiler, halkın yüzde 90'ını oluşturuyor.
TÜİK’in 2023 yılında ilk kez hazırladığı çocuk, yoksulluk ve yaşam verilerine göre; Türkiye'de 0-17 yaş arası 9,4 milyon çocuğun; yani her iki çocuktan birinin yetersiz beslendiği belirtiliyor.
TÜİK "İstatistiklerle Aile 2022" bültenine göre ise medyan gelirin yüzde 70'i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranının yüzde 29,3.
Derin yoksulluk eğitimden koparıyor | 1 milyon 738 bin çocuk okulu terk etti
Veliler ne diyor?
Çocuğu ilköğretim öğrencisi olan Eren Kaya ve Semra Gedik, kantinlerdeki gıdaların güven vermediğinin ve çoğu çocuğun sağlıklı, doyurucu bir beslenmeye erişemediğinin altını çiziyorlar.
Gedik ve Kaya, zorunda kalmadıkça çocuklarının kantinden yemek yemelerini istemediklerini, evden beslenme hazırladıklarını ve kantinde satılan besinlerin temiz koşullarda, sağlıklı içeriklerle hazırlandıklarına dair güven duymadıklarını belirtiyorlar.
IPSOS araştırdı: Her 10 veliden 6’sı okul masraflarını kıstı
"Kantinde bir tost 30 liraya satılıyor"
Semra Gedik, çocukların okul kantinlerinde erişebildikleri gıdaların da hem çok pahalı olduğuna hem de sağlıklı olduklarına dair asla güven duymadığına dikkat çekiyor:
“Kantinde bir tost 30 liraya satılıyor, çocuğum da genellikle kantinden tost, kumru gibi ekmek arası gıdalar yiyor. Zaten kantinde satılan bu tarz ekmek arası yemekler de çocuklar için hiç sağlıklı ve doyurucu olmuyor.”
Özellikle de maddi sıkıntılarla yüzleşen pek çok aile için kampanyanın çok faydalı olabileceğini belirten Gedik, “Hem çocuklar daha güzel beslenebilir hem de anne babaların içi daha rahat olur. Çocuklar da hem yemedikleri hem de erişemedikleri şeyleri tüketebiliyor olurlar” diyor.
EMEP MİLLETVEKİLİ SEVDA KARACA
"Okullarda ücretsiz yemek uygulaması neden kaldırıldı?"
"Beslenme başarılarını doğrudan etkiliyor"
Kaya ise bir öğün sağlıklı yemeğe erişimin çocukların derslerindeki başarılarına da direkt olarak yansıyacağından emin olduğunu vurguluyor.
Kaya, yetersiz beslenme ve gıdaya erişimdeki sorunların çocukların beslenme çantalarına bakıldığında rahatlıkla görülebileceğini aktarıyor.
Beslenme çantasında öğle yemeği olarak sadece Halk Ekmek’te satılan minik üzümlü ekmeği ve bir şişe su olan bir çocukla bile karşılaştığını anlatan Kaya, velilerin çok zor durumda olduğunu ve çocukların geçtiğimiz yıllardaki gibi nispeten daha dengeli, bütün besinleri içeren beslenmeler göremediğini söylüyor.
Bülent Şık: Gizli açlık gelişimi olumsuz etkiliyor
Gıda mühendisi Bülent Şık ise ekonomik krizin şiddetlendiği dönemlerde gizli açlık sorununun altını çiziyor:
“Gizli açlık; demir, çinko, B vitaminleri gibi büyüme ve gelişme için kritik önemdeki bazı besin öğelerinin yetersiz miktarda alındığı durumu ifade eder. Gizli açlık hem fiziksel hem zihinsel gelişimi olumsuz etkiler, özellikle de çocuklarda okul performansını düşürür.”
Başarılı bir eğitim için çocukların sağlıklı beslenme imkanlarına sahip olmasının temel bir gereksinim olduğunu vurgulayan Şık, “Çocukların sağlıklı beslenmesinin sağlanamadığı bir toplumda çocukların eğitim başarısının konuşulması kadar saçma bir şey olamaz” diyor.
Kısa ve Öz 14: Gizli açlık nasıl çözülür?
"Besin içeriği zayıf besinler obeziteye yol açıyor"
Şık, bu konuda gıda güvencesizliği kavramının çok önemli olduğunu açıklıyor:
“Bir kişi, normal büyüme ve gelişme ile aktif ve sağlıklı bir yaşam için yeterli miktarda güvenli ve besleyici gıdaya düzenli olarak erişemediğinde gıda güvencesizliği yaşıyor demektir. Bu yalnızca yetersiz beslenmeye ve açlığa değil, aynı zamanda aşırı beslenmeye de yol açan bir sorundur.”
Şık, yetersiz-kötü beslenme ya da gizli açlık olarak da nitelenen durumun doğurduğu önemli sorunlardan biri olarak obeziteyi işaret ediyor. Besin içeriği zayıf, ucuz gıdalarla beslenmenin obeziteye yol açtığını belirten Şık, “Ekonomik krizin ağırlaştığı, gelir adaletindeki bozuklukların şiddetlendiği dönemlerde gıda güvencesizliği içindeki toplumsal kesimlerde sadece açlığa değil obezite sorununa da dikkat etmek gerekir” diyor.
Yetersiz ve dengesiz beslenme sorununun çocukları her zaman daha ağır şekilde olumsuz etkilediğini vurgulayan Şık, bu sorunun çocuklarda fiziksel gelişimde gerileme, enfeksiyon hastalıklarına yakalanma, çabuk yorulma, konsantrasyon bozuklukları, dikkat eksikliği, muhakeme yetisinde azalma ve özetle bilişsel yetilerde gerileme sorunları ortaya çıkardığını belirtiyor.
Kısa ve Öz 7: Çocuklar gizli açlıkla karşı karşıya
"En çok dezavantajlı çocukları etkiliyor"
Gıda krizinin en çok toplumun işsiz, güvencesiz ya da yeterli gelire sahip olmayan yoksul kesimlerini etkiliyor ve bu kesimler içinde en dezavantajlı kesim çocuklar. Şık, “Gıda krizi çocukların sağlıklı büyüme ve gelişme hakkının bir ihlali olarak görülmelidir” diyor.
Şık, okul çağındaki 5 ya da 6 milyon çocuğun gizli açlık sorunu ile yüz yüze olduğunu ve okul öncesi dönemdeki yaklaşık 6 milyon çocuğun tahminen en az üçte birinin sağlıklı beslenme açısından sorun yaşadığını aktarıyor:
“Bu bağlamda bakıldığında çocuklara okullarda ücretsiz beslenme desteği sağlanması bir siyasal tercih değil, bir zorunluluktur. Bu konuda Millî Eğitim Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı başlıca sorumlu kurumlar. Yerel yönetimlere de bu meselenin çözümünde büyük rol düştüğünü düşünüyorum.”
Şık, kampanyanın hayata geçirilmesine yönelik bir adım atılmamasının mevcut iktidarın çocuk sağlığını önemsemiyor olması ile açıklıyor:
“Sadece beslenme konusunda değil, diğer açılardan da sorunlar çok. Aslında genel olarak toplum sağlığını, gıda güvencesi ve güvenliğini sağlamaya yönelik kamu faaliyetlerinde ve kamusal politikalarımızda çocukları odak noktasına yerleştirerek meselelere bakmak gerekiyor.”
Gıda krizi, bir çocuk sağlığı krizidir
(İD/RT)