İsmail Beşikçi Vakfı Yayınları, sosyolog İsmail Beşikçi’nin anılarını “Söz Konusu Vatansa Bilim Teferruattır” adıyla yayımladı.
Fikirleri yüzünden onlarca kez yargılanan, yıllarca hapishanede kalan İsmail Beşikçi bu kitapta, 1960’ların sonlarından günümüze, Türkiye’de akademi ve fikir dünyasının “resmini çekiyor.” Kişisel olduğu kadar kolektif hafızayı da içeren İsmail Beşikçi’nin anıları, resmi ideolojinin aygıtlarının fikir ve ifade özgürlüğünü nasıl engellediğine ışık tutuyor.
2019 ve 2020 yılları arasında hazırlanan kitabın önsözünde Beşikçi şunları söylüyor:
Geçmişe nasıl bakılır? Geçmiş nasıl değerlendirilir? Bir insanın geçmişinde pek çok anı, hikâye vardır. Bunları nasıl kaydetmek, nasıl değerlendirmek gerekir? Bu anılar, hikâyeler, insanın zihninde, karmakarışık bir şekilde durmaktadır. İnsanın zihninde adeta hapsolmuş bir vaziyettedir.
Bunları canlandırmanın, kaydetmenin en iyi, en sağlıklı yolu yazmaktır. Bu anıları, hikâyeleri yazmaya başladığınız zaman zihnin o bölümünün kapağı açılmakta, anılar birer birer ortaya çıkmaktadır. Yazdıkça kapak daha çok açılmakta, hatıralar, yaşanmış olaylar etrafa saçılmaktadır. Yazdıkça zihnin dibine kadar inmek, hatıraları, yaşanmışlıkları ortaya çıkarmak mümkün.
Yazma sürecinde doğal olarak belgeler de hatırlanmakta, gündeme gelmektedir. Hatırlama, yazma süreci böylece daha da derinleşmektedir. Yazma, hatırlama, belgeleme, birbirlerini etkileyerek geçmişe daha sağlıklı bakmanın, geçmişi daha sağlıklı değerlendirmenin yolunu açmaktadır.
Olguların ve olgusal süreçlerin gerçekleştiği tarihin ve gerçekleştiği mekânın gösterilmesi önemlidir. Bu konuya önemle dikkat edilmiştir.
Bu kitapta, çocukluk ve gençlik anıları yer almamaktadır. Bu anılar da şüphesiz önemlidir. Bu, ayrı bir kitap olarak tasarlanmaktadır.
Anılar, 2019-2020 yıllarında hazırlandı. Metnin çeşitli biçimleri, birkaç defa İbrahim Gürbüz, Ruşen Arslan, Celal Temel, Talat İnanç, İbrahim Küreken gibi arkadaşlara gönderildi, değerlendirmeleri alındı.
Burada kitabın adıyla ilgili bir noktaya da işaret etmek istiyorum. Elli yılı aşkın yargılamalar sırasında, her zaman bilimin olgusal olduğunu ifade etmeye çalıştım. Sosyal bilimlerin de fen bilimlerinin de olgusal olduğunu dile getirdim. Bu çerçevede, Kürdler, Kürdçe gibi toplumsal, kültürel kategorilerin de bilimin kavramlarıyla incelenebileceğini, incelenmesi gerektiğini vurguladım. Ama bu süreçte gerek beni ihbar edenler, gerek güvenlik güçleri gerek savcılar, mahkemeler, gerek Kürdlerden söz etmemden dolayı rahatsız olanlar, Kürdler konusuna duydukları tepkiden dolayı, “Söz Konusu Vatansa, Bilim Teferruattır” şeklinde bilimi küçümseyici ve bilimin gereksizliğini dile getiren sözler etmeye başladılar.
Dosyanın birçok bölümünde bu eleştirilere verilen karşılıkları, suçlamalara karşı savunmaları izlemek mümkündür. Bu konuda, elli altmış yıl önceki toplumsal ve siyasal ilişkileri, Kürdler, Kürdçe gibi kategorilerin inkâr dozajını dikkate almak ufuk açıcı olur. Anılar, resmî ideolojinin bu tutumunun eleştirisi ve bilimin savunulmasıdır."
Beşikçi'nin biyografisi için tıklayın
Künye Yazar: İsmai̇l Beşi̇kci̇ Eser: "Söz Konusu Vatansa Bi̇li̇m teferruattır!" Anılar Editör: Abdurrahim Özmen Birinci Baskı: Mayıs, 2021, İstanbul Sayfa sayısı: 416 Yayınevı: İsmail Beşikci Vakfı Yayınları Fiyat: 60 TL |
(FD)