Berkin Elvan davasının altıncı duruşması öncesinde dava dosyasına iletilen Jandarma Kriminal Laboratuvarının raporunda, sanık polis Fatih Dalgalı’nın Elvan’a attığı gaz fişeğinin yerden sekmeden doğrudan isabet ettiğini tespiti yer aldı.
Halkın Hukuk Bürosu, raporda ayrıca, Berkin Elvan’ı gaz silahıyla [ZET silahı] vuran polis ile yanındaki ikinci polisin, Elvan’ın vurulmasının ardından da iki kez daha silahı ateşlediği, toplamda dört kez gaz fişeği atıldığı ifade edildi.
Davanın bugün İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen altıncı duruşmasında tanıkların dinlenilmesine devam edildi.
Tanıklık eden polisler, müdahil avukatların sorularına “Hatırlamıyorum” cevabını verdi.
TOMA şoförü: Gazlı suyu talimatla sıktık
Duruşmada ilk olarak Elvan’ın kaldırıldığı hastanede görevli olan Cavit Turhan tanık olarak dinlenildi. Emanet olarak aldığı eşyalara dair tutanağı kendisinin imzaladığını ancak tutanaktaki eşyaların kendinin değil hemşireler tarafından yazıldığını beyan etti.
Tanık Eray Yıldırım da TOMA [Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı] şoförü olduğunu, Mecidiyeköy’de görev yaptığını ve sanık ile diğer sorulan kişileri hatırlamadığını anlattı. TOMA’dan su ve gazlı suyu gelen talimata göre sıktıklarını ifade etti.
“Hatırlamıyorum, üzerinden çok zaman geçti”
Tanık Mehmet Yaşamış da sanık Dalgalı’yı tanıdığını, daha önce beraber görev yaptıklarını söyledi ancak olay anı görüntülerini izlediğinde “açının net olmaması” gerekçesiyle görüntülerdeki kişinin o olup olmadığını teşhis edemediğini anlattı.
Tanık Ali Keleş ise sanığı tanımadığını söylerken, müdahil avukatlardan Çiğdem Akbulut’un “16 Haziran akşamı Okmeydanı’na geçtiğinizde ne yaptınız? Olayı ne zaman öğrendiniz?” şeklindeki sorularına “Hatırlamıyorum” diye cevap verdi.
“Kimden emir aldınız?” sorusunu da “Ortam gergin olduğu için müdürlerden de talimat aldık” diye yanıtladı.
Diğer tanıklar da avukatların sorularına, olayı hatırlamadıklarını söyleyerek yanıt verdi.
Polis amiri: Bir tek kendimi tanıdım
Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan ve olay günü polis amiri olarak görev yapan Eyüp Hanbaloğlu da “Görüntülerde bir tek kendimi tanıdım” dedi.
Avukat Çiğdem Akbulut, “Kamera kayıtlarında olayın sıcağı sıcağında oradakilerle konuşuyorsunuz. Olayı hatırlamıyor musunuz? Olay hakkında bir şey konuşmadınız mı?” deyince de “Hatırlamıyorum, üzerinden çok zaman geçti” cevabını verdi.
Duruşmada olay görüntüleri de tekrar izlendi.
Avukat Can Atalay, görüntülerde de görüldüğü üzere Hanbaloğlu’na talimat verip vermediğini sorunca yine “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi.
Sanık avukatlarından Gülsüm Elvan’a tepki
Tanık ifadeleri sırasında Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, “Pazar günü anneler günü. Annelerinizi ararken Berkin’i hatırlayın. Yürüyüş yokken niye ateş ettiniz? Benim çocuğumun suçu yoktu. 14 yaşında bir çocuktu. Çocuk katilleri” diyerek ağlamaya başladı.
Gülsüm Elvan salondan çıktıktan sonra sanık polisin avukatları, “Her duruşma aynı şey yaşanıyor. Her seferinde bunu mu dinleyeceğiz” diye bağırdı. Elvan ailesinin avukatları ise “Yaptığınız terbiyesizlik ve şımarıklıktır” diyerek tepki gösterdi.
Ne olmuştu? |
İstanbul, Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde 16 Haziran 2013’teki polis saldırısında başının arkasından gaz fişeğiyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan hastaneye kalbi durmuş olarak götürülmüştü. 269 gün sonra, tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 11 Mart 2014'te hayatını kaybetti. Soruşturma dosyası altı savcı değiştirdi. Savcı Faruk Bildirici'nin talebi üzerine, olay yerinde polislerin kullandığı ve Elvan'ın vurulduğu sokağın başındaki TOMA'ya monte edilmiş kamera görüntüleri, Ulusal Kriminal Büro görevlisi bilirkişisi tarafından incelendi ve analiz raporu 6 Mayıs 2014'te dosyaya sunuldu. Savcı İsa Dalgıç'ın talebiyle görüntüler bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda incelendi. Netleştirilmiş görüntüde iki şüpheli memurun göründüğü ve bu memurlardan birinin Elvan'ın ölümüne neden olduğu tespit edildi. Soruşturma 7 Aralık 2016’da tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu savcılarından İsa Dalgıç’ın hazırladığı iddianamede, tek sanık olarak gösterilen polis memuru F.D.’nin "olası kastla öldürme" suçundan yargılanması istendi. İddianamede, polislerin “mukavemette bulunan” eylemcilere müdahale ettiği, bu sırada kafasına gaz fişeği isabet eden Berkin Elvan'ın yaralanarak, hastaneye kaldırıldığı ve tedavi gördüğü sırada hayatını kaybettiği anlatıldı. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 11 sayfalık iddianame kabul edildi. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan 42 polis hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Elvan ailesinin avukatı Oya Aslan bianet’e verdiği bilgide, olay yerindeki tek bir polise dava açıldığını, davanın da “kasten öldürmek” değil “olası kastla öldürmek” suçundan açıldığını, bunun da hapis cezasını 20 yıla kadar düşürdüğünü belirtti: “Müebbet gerektiren kasten öldürme yerine olası kast ile yargılandığında, polis mahkum olsa dahi ceza 20 yıla kadar düşüyor. Oysa sadece kamera görüntüleri bile kasten öldürmeye dava açmak için yeterliydi.” |
(AS)