33 yıldır oğlu Cemil Kırbayır'ı arayan Berfo Kırbayır, bu sabah saat 05.00 sularında 105 yaşında hayatını kaybetti. Cemil Kırbayır 12 Eylül darbesinin ardından 8 Ekim 1980'de gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamamıştı.
Berfo Kırbayır'ın cenazesi, yarın saat 11:00'de Karacaahmet Mezarlığı'nda yapılacak törenin ardından, Ardahan'ın Göle ilçesinde defnedilmek üzere yola çıkacak.
"Tarih kaybedenleri affetmeyecek"
Berfo Kırbayır'ın oğlu Mikail Kırbayır, bianet'e yaptığı açıklamada, "Tarih kaybedenleri affetmeyecek" dedi. Kırbayır, annesinin ölümünün ardından şunları söyledi:
"Düşüncenin coğrafyası olmadığı gibi dünyada gözaltında kaybedilenlerin coğrafyası da yok. Arjantin'de, Şili'de olduğu gibi egemen güçler tarafından yapılanlarla, annelerin gözyaşları ömürleri boyunca dinmedi."
"Gencecik çocukların yaşamlarına son verdikleri yetmiyormuş gibi annelerin evlatlarının mezarında bir damla gözyaşı dökme hakları ellerinden alındı. Berfo Ana'nın mücadelesi bitmedi, mücadelesini biz sürdüreceğiz bizden sonra çocuklarımız yürütecek, halk yürütecek."
Kırbayır Ailesi'nden gelen yazılı açıklamada da şu ifadelere yer verildi:
"En son mide kanseri teşhisi konan, ameliyat sürecini direnişiyle atlatan Berfo Anamızın sağlık durumu son günlerde kötüye gidiyordu. Berfo Ana, ömrünün son 33 yılını oğlunun kemiklerini bulmaya adamıştı. Son nefesinde de yine oğlunun adı ağzındaydı. 105 yaşında olmasına rağmen oğlunun katili Kenan Evren'in yargılanacağı 12 Eylül Mahkemesi'ne kadar gitti. Adaletin temsilcisi oldu. Kendi yaşamıyla direnişin temsilcisi oldu."
Tek isteği oğlunun kemikleriydi
Kırbayır, 13 Eylül 1980'de evinden alınmış, önce 247. Piyade Alayı'na, bir hafta burada tutulduktan sonra da Kars Askeri Gözetimevi'ne gönderilmişti. O dönem sorgu evi olarak kullanılan Dede Korkut Eğitim Enstitüsü'nde emniyet personelince sorgulanırken, 8 Ekim 1980'de işkencede ölmüştü.
Kırbayır'ın annesi Berfo Ana, "Benim evladım gelir diye kapıyı bacayı açık bıraktım. Ay geçti, gün geçti, sene geçti benim çocuğum gelmedi. Benim çocuğum ölmüşse cenazesini bana versinler" demişti.
Dönemin yetkilileri Kırbayır'ın gözaltındayken kaçtığını ileri sürseler de bu iddia Genelkurmay Başkanlığı tarafından yalanlanmış, Meclis İnsan Hakları Komisyonu da Kırbayır'ın işkencede öldürüldüğünü açıklamıştı.
Cemil Kırbayır'ın gözaltında kaybolmasıyla ilgili ilk soruşturma Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun girişimiyle Kars Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 23 Şubat 2011'de başlatılmıştı. Ancak soruşturmanın açılmasının üstünden iki yıl geçmiş olmasına karşın hala dava açılmadı.
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı 12 Eylül davasının duruşması için Kars'tan Ankara'ya giden Berfo Ana, Evren ve Şahinkaya'nın rahatsızlıklarını gerekçe göstererek duruşmaya gelmemesi üstüne "Kenan Evren sen hiç utanmadın mı benim çocuğumu öldürürken? Evin yıkılsın ocağın sönsün. Sen benim evimi yıktın. Elin ayağın titremesin Evren buraya gel" demiş, hakime de "Sen o namussuzu neden buraya getirmedin" diye seslenmişti.
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü'nü 10 Ocak 2013'te Cumartesi Anneleri adına Berfo Ana'ya verileceğini açıklamıştı. (EKN)