Çevre suçlarına karşı mücadele ederek daha yeşil bir dünya için çalışan Greenpeace Akdeniz, 25. yılını oyuncu Beren Saat’in seslendirdiği bir animasyon ile kutluyor.
“Sen Olmasaydın” temalı animasyonda Türkiye’de iklim krizi başta olmak üzere kömürlü termik santraller, plastik kirliliği gibi çevre sorunlarına karşı kazanılan zaferlerin ancak ve ancak birlikte mücadele ederek mümkün olacağına dikkat çekiliyor.
Animasyonda iklim krizine karşı bir 25 yılımızın daha olmadığına vurgu yapılarak daha yeşil bir dünya için harekete geçme çağrısı yapılıyor.
Greenpeace’in hikâyesi
Bundan tam yarım asır önce doğa tutkunu, barışçıl, bir grup genç insan bir “hayal” kurdu. O “hayal” bir çığ gibi büyüdü ve bugün Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Afrika’ya toplam 55 ülkede, 27 ofisle daha yeşil, daha sağlıklı, daha yaşanabilir bir dünya için çabalayan Greenpeace’e dönüştü.
Tüm dünyada barışçıl eylemler ile çevreye karşı işlenen suçlara dikkat çeken, doğa talanlarını gözler önüne serecek araştırmalar yapan Greenpeace’in macerası 1971’de küçük bir tekneyle başladı.
Bu küçük tekne, Amerika’nın yeraltından nükleer test yaptığı Alaska’nın kuzeyindeki Amchitka adasına yelken açtı. Denizde atılan bu ilk kulaç, Greenpeace’in dünyadaki yolculuğunun başlangıcı oldu.
Dalga dalga büyüyen Greenpeace’in rotasını Türkiye kıyılarına çevirmesi 1980’lerin ortasını buldu. Greenpeace Akdeniz ise Aralık 1995’ten beri hem Türkiye’deki çevre suçlarına doğrudan tanıklık ederek çözümler üretiyor hem de diğer Greenpeace ofisleriyle dünyadaki çevre suçlarına karşı mücadele ediyor. Bugün Greenpeace Akdeniz’in 25. yılını kutluyoruz.
Bu çeyrek asırda Türkiye’de günü geldi asbestli gemilerin sökümünü durdurduk, günü geldi Taksim’in ortasında nükleer santral felaketine dikkat çektik, günü geldi tek tek balıkların boyunu ezberledik, günü geldi kömürlü termik santrale karşı Soma’da zeytin ağaçlarının nöbetini tuttuk, günü geldi arıları öldüren pestisitleri yasaklattık, günü geldi balıkların midesindeki plastikleri inceledik...
Bugün iklim kriziyle birlikte yakalandığımız pandemi krizi bize bir kez daha doğaya insan müdahalesinin geri dönülemez sonuçlarını hatırlattı. Zamanımız daralıyor, bir 25 yılımız daha yok. Kış mevsiminde “bahar havası” yaşamak için değil, her mevsimi kendi güzelliğinde yaşamak için birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var.
* Animasyon videosuna, Beren Saat’in seslendirme videosuna ve fotoğrafına ulaşmak için tıklayın.
(EMK)