bianet’in başlattığı kürtaj hakkı kampanyası "Benim Bedenim Benim Kararım" 5 yaşında.
25 Mayıs 2012’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı'nın uygulanmasına ilişkin 2012 Uluslararası Parlamenterler Konferansı'nın kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, çocukları çok sevdiğini, her aileden üç çocuk istediğini, sezaryen doğuma karşı olduğunu ve kürtajın cinayet olduğunu söylemişti.
Bu sözlere tepkiler sürerken, bir gün sonra, 26 Mayıs 2012’de Erdoğan AKP Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi'nde "Her kürtaj bir Uludere'dir' dedi ve kürtajın "milleti dünya sahnesinden silmek için sinsice bir plan" olduğunu ifade etmişti.
Erdoğan 29 Mayıs 2012’de ise Sağlık Bakanlığı'nın hazırlayacağı "kürtaj raporu"nun akabinde kürtajla ilgili yasa çıkaracaklarını açıkladı.
Meclis'e götürülmesi planlanan yasa tasarısında yasal olarak gebeliğin 10. haftasına kadar kürtaj yapılabilirken, yasal sürenin dört haftaya indirilmesi planlanıyordu. Ancak dört haftalık ya da daha az süreli hamileliklerde bile, kürtajın "ancak annenin sağlık durumunu tehdit eden durumlarda" geçerli olması isteniyordu.
bianet çalışanları, bu yasağa karşı çıkan tüm bireylerin tepkilerini açıkça ve kolayca dile getirmeleri adına bir kampanya başlattı ve "Bu Benim Kararım" diyen herkese istediği cümleyi istediği dilde yazarak bir fotoğrafıyla kampanyaya katılmaya davet etti.
Kampanya çağrısı 31 Mayıs 2012 günü "Kürtaj Hakkı" Kampanyası Başladı haberiyle başladı. 1 Haziran 2012'de ise kampanyanın web sitesi açıldı.
"Benim Bedenim Benim Kararım" kampanyası büyük bir kamuoyu desteği gördü. Görüşlerini vücutlarına ve kağıtlara yazıp fotoğraflayarak gönderen binlerce insan kampanyayı her geçen gün büyüttü.
Türkiye'den ve dünyanın birçok ülkesinden destek mesajları ve fotoğrafları yağdı.
Fotoğraflar ve sloganlar http://benimkararim.org ve bianet'te yayınlandı. Kamuoyu baskısı yasa tasarısının askıya alınmasını sağlamıştı.
Kampanya, 2012 Uluslararası Hrant Dink Ödülü Işıklar bölümünde ödül alanlar arasındaydı.
Ancak Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi'nin 2016’da gerçekleştirdiği çalışma, 431 devlet hastanesinin yüzde 78'inde yasal olmasına rağmen isteğe bağlı kürtaj hizmeti verilmediğini, yüzde 11.8'inde ise kürtaj hizmeti verilmediğini gösterdi. (BK/ÇT)