Resmi gazetede yayımlandı.
Bugünden itibaren şu şekilde konuşmalar olacak.
-Hangi üniversiteye gidiyorsun?
-Recep Tayyip Erdoğan'a,
-Ben Necmettin Erbakan'a,
-Ben Abdullah Gül'e,
-Ben Bülent Ecevit'e!
Resmi Gazete'de bugün yayımlanan "İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"a göre artık Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nin adı Bülent Ecevit Üniversitesi; Rize Üniversitesi'nin adı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi; Konya Üniversitesi'nin adı Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi'nin adı da Abdullah Gül Üniversitesi olarak değişti.
bianet konuyu Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere'yle ve okullarının ismi bugünden itibaren Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olacak Rize Üniversitesi öğrencileriyle konuştu.
Yeşildere, Öğretim Üyeleri Derneği'nin bu uygulamaya neden karşı olduğunu anlatırken önce şunu söyledi: "Üniversitelere değiştirilmesine hiçbir zaman gerek olmayacak ve öğrenciler arasında baskı unsuru oluşturmayacak isimler verilmelidir."
"Üniversiteler isimleriyle yaşar"
Yeşildere şöyle devam etti:
"Üniversiteler evrensel kavramlara referansı olan isimleri, illerin, bölgelerin ya da bilim ödülü, Nobel ödülü kazanmış, dünya bilimine ve akademiye adını yazdırmış kişilerin adını almalıdır. Değiştirilmesine hiçbir zaman gerek olmayacak ve öğrenciler arasında ayırım yaratmayacak olan isimleri seçmelidir.
Siyasetçinin kendine ait bir siyasi görüşü olması normaldir ancak üniversitenin siyasi görüşü olamaz. Bu kişilerin ismini taşıyan üniversitenin belli bir görüşü yansıtıyor gibi algılanması mümkündür. Bunun da üniversite öğrencileri arasında bir baskı unsuru oluşturması olasıdır.
Kim olursa olsun Erdoğan ya da Kemal Kılıçdaroğlu ya da Deniz Baykal, öğrenci kişisel olarak ya da siyaseten bu isimleri sevmeyebilir. Bu isimle anılan bir üniversitenin parçası olmak istemeyebilir. Bu değişikliğin öğrenciler eğitimlerine devam ederken yapılması ayrı bir sakınca ve önemli bir nokta."
Yeşildere, üniversitelerin isimleriyle yaşayan kurumlar olduğunu söylerken Harvard Üniversitesi'ni* örnek gösterdi. "1639'dan beri Harvard Üniversitesi'dir. Bu aynı zamanda bir saygınlık meselesidir."
"Üniversiteler bilim üretme, dünyayı kavrama ve araştırma yapma yeridir. Hiçbir siyasi ya da askeri erkin vesayeti altına sokulmaması gereken alanlardır. Siyasi rüzgâr tersten eserse 40 yıl sonra o üniversitenin adı tekrar değişir. Siyasi isimler ve fikirlere atfedilen değer sabit olamaz ancak üniversitenin köklerinin sabit olması önemlidir, devamlılığı esastır. Üniversitelerin tamamen özgür ve özerk olmaları idealdir.
"Kenan Evren'in ve birçok ordu komutanının ismi sokaklardan, çoğu ilköğretim okulu ve liseden silindi, 32 yıl boyunca oradalardı ancak artık yoklar. Bu dört üniversite için aynısı olacak demiyorum ama diğer olumsuzlukların yanında böyle bir risk de oluşuyor.
"Bir üniversitenin adının değiştirilmesi ve aktif siyasette olan şahısların ismini alması, bilim dünyası açısından da, araştırmaların akademik sürekliliği açısından da doğru değil."
"Çoğu öğrenci pragmatist yaklaşıyor"
Peki, öğrenciler ne düşünüyor?
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nden üç farklı görüşe sahip üç öğrenciyle konuştuk.
Ülker A. 21 yaşında, üçüncü sınıf öğrencisi, bu değişiklikten çok rahatsız. "Ben çok rahatsızım. Dönem arkadaşlarımın çoğu bu konuya pragmatist bir şekilde yaklaşıyor. 'Ne güzel mezun olur olmaz iş fırsatları çıkacak. Üniversiteye yatırım yapılacak, iş bulmamız çok kolay olacak' diyorlar. Ben daha şimdiden üzerimde baskı hissediyorum. Burası Rize, zaten baskı var. Şimdi bunun artmaması, 'Sen ne diyorsun Erdoğan Üniversitesi'ndesin' sözlerini duymamamız pek mümkün değil. Aktif siyasette, hele Başbakan, Cumhurbaşkanı statüsünde olanların böyle bir talebi olmasını da şaşırtıcı buldum."
"Rize yerel, Erdoğan evrensel"
Yine üçüncü sınıf öğrencisi Müberra B. ise durumdan memnun. "Sayın Başbakan zaten Rizeli. Ülkemiz ve ilimiz açısından yaptıklarına bakınca haklı olarak bu yapılabilir diyorum. Yerelden evrensele gidiyoruz çünkü Rize yerel bir isim oysa liderin adını alması vizyonumuzu genişletiyor, üniversitemizi evrensele yaklaştırıyor."
"Siyaseti bıraktıktan sonra olmalıydı"
Müberra'nın sınıf arkadaşı İbrahim İ. ise aktif siyasette olanların isimlerinin üniversitelere verilmemesi gerektiği fikrinde. "Öğrenciler arasında fikir ayrılığı var. Bence Sayın Erdoğan siyaseti bıraktıktan sonra adı okula verilmeliydi, biraz erken oldu diye düşünüyorum." (IC)
* Harvard Üniversitesi, 1638'deki ölümünün ardından John Harvard'ın ismini alır. Bir İngiliz olan Harvard, vasiyetinde üniversiteye 400 kitap ve 780 dolar bıraktığını açıklamıştır. O yıllarda, bu 400 kitapla oluşturulmaya başlanan kütüphanede bugün 15 milyondan fazla kitap var. Harvard kütüphanesi, dünyanın en büyük akademik kütüphanesi ve tüm kütüphaneler arasında en zengin kaynağa sahip ilk beş arasında.