İstanbul, Beyoğlu'na bağlı Tophane semtinde yaşayan bir erkek İstiklal caddesindeki kafelerin sokakları işgal etmesinden şikayetçi ve belediye hizmetlerinden genelde memnunken aynı semtte yaşayan kadın "hizmet yok" diyor.
"Uzakta işim varsa arabama atlayıp gidiyorum"
Halil Kaya (54), evli ve dört çocuğu var. Manav olan Kaya'ya göre mahallede sorun yok.
"Konteynır olmadığı için çöpler birikiyor ve ekipler toplayana kadar mahalle kokuyor. Bir de mahallemiz süpürülmüyor. Ancak bunlar dışında hiçbir problem yok. Sokak aydınlatmaları çalışıyor, çamur da olmuyor."
Kaya'nın Beyoğlu sınırları içinde bir başka şikayeti İstiklal Caddesi'nin ara sokaklarındaki kafelerin masalarla sokakları işgal etmesi.
Kaya'nın dükkanı yaşadığı mahallede. Bu nedenle toplu ulaşım aracı kullanmıyor. Eğer "uzakta" bir işi olursa arabası var, onu kullanıyor.
"Alışverişi ben yaparım, hanım evde çocuğa bakar"
"Evde alışverişi kim yapıyor?" sorusuna Kaya cevap veriyor:
"Alışverişi ben yapıyorum. Hanım hep evde. Çünkü hasta, engelli oğlumuza bakıyor. Çocuğum evden dışarı çıkamıyor. Belediyeden onunla ilgili hiç yardım istemedik. Çünkü kendisi bir bakımevinde kalmak istemiyor."
"Kasımpaşa Başbakan'ın semti ne de olsa"
"Benim belediyeden bir talebim olmadı. Ama insanlar talep ederlerse ihtiyaçları karşılanır. Geçenlerde mahallemizdeki parkı onardılar mesela. Ben belediyemizden 'aşağı yukarı' memnunum. Önemli bir sorunumuz yok. Tophane, Kasımpaşa kadar hizmet görmüyor ama normal. Sonuçta Kasımpaşa Başbakanın semti."
Beyoğlu Belediye Başkanı kadın olsaydı ne değişirdi?
Kaya bu soruyu "Pek bir şey değişmezdi ama kadın başkan olması olumlu" diye cevaplıyor.
"İşimiz yokmuş gibi bir de çamur temizliyoruz"
Aynı semte yaşayan bir kadına aynı soruları yöneltiyoruz.
Sarıgül Ağacabay (55) ve emekli.
"Mahalle berbat. Sokaklar çamur içinde. Aylar önce 'düzelteceğiz' deyip kazdılar ama sonra yarım bıraktılar. Eve giriyoruz paçalarımız çamur, ayakkabılar kirli. Sanki işimiz yokmuş gibi bir de onları temizliyoruz."
Ağacabay ev işlerinden de sorumlu.
"Torunuma bakıyorum. Başka bir şeye vaktim olmuyor. Evin işlerini ben yapıyorum. Oğlum da gelinim de çalışıyor. Torunum hasta olunca annesi izin alıp götürüyor ama onun dışında her şeyi ben hallediyorum."
"İki yıldır kömür yardımı alamadım, 500 YTL kira ödüyorum. Yardımlar hali vakti yerinde olanlara yapılıyor. Neden? Çünkü biz 'Tayyipçi' değiliz. Sokakta bulduğum tahtaları götürüp yakıyorum" diyen Ağacabay tepkili:
"Seçimlerde oy kullanmayacağım. Hiç birine itimat etmiyorum. Hepsi kendi tanıdıklarını koruyor."
Ağacabay gezmeyi çok seviyor ama ulaşım ücretlerini pahalı buluyor.
Krizden Ağacabay da etkilenmiş.
"20 lirayla bakkala gidiyorum, üç beş parça şey alıp geliyorum. Ne zamandır tam bir tavuk alıp yemek yapamadım. Beş faturama uyarı geldi."
Ağacabey, "Kadın belediye başkanı olsa nasıl olu?" sorusuna "Kadınların dertlerini anlatmaları kolay olur" diye cevap veriyor. (BÇ/EZÖ)