Sulukule Platformu, Fatih Belediyesi'nin Sulukule'de Yenileme Projesi kapsamında, mahalle sakinlerinin katılımı olmadan sivil toplum kuruluşlarının "öneri ve işbirliği tekliflerini kale almadan bildiğini yapmaya devam ettiğini" aktarıyor.
Üstelik yıkılan evler arasında koruma altına alınması gerekilen tescilli evler de var. Koruma Kurulu'na da dilekçe ile başvuruda bulunan Sulukule Platformu Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunma hazırlığı içinde.
"Belediye 'Ben yaptım oldu' diyor"
Fatih Belediyesi'nin AB-Türkiye Karma Parlamento Esbaşkanı Joost Lagendik ile görüşmesinin hemen ardından yeni yıkımları gerçekleştirdiğine dikkat çeken platform adına Viki Ciprut "Lagendijk ve Sulukule Platformu temsilcileriyle görüşmesinde, bir kez daha işbirliği yapma sözü veren Belediye Başkanı Mustafa Demir, sivil toplum kuruluşlarını, uluslarası sözleşmeleri ve tüm eleştirileri hiçe saydığını bir kez daha gösterdi" diyor.
9 Şubat günü gerçekleşen görüşmeden iki gün sonra Sulukule'de 9 ev yıkılmış, takip eden günlerde de evlerim yıkımı sürmüştü.
Ciprut'un verdiği bilgiye göre son olarak yıkılan binalar arasında, koruma altına alınması gereken sivil mimarı örneklerinden tescilli olan iki ev de var.
"Bu evler, yenileme projesinde bile restore edilip korunacak 34 ev arasında yer alıyor. Oysa, Lagendijk'in da bulunduğu buluşmada, belediye başkanı ve görevlileri bizzat kendileri, tescilli mevcut 34 binaya asla dokunulmayacağını, onları restore ederek kültür mirasına kazandıracaklarını ifade etmiş ve bunun projede de böyle öngörüldüğünü açıklamışlardı."
Platform şimdi sırada iki yeni tescilli evin daha olduğunu söylüyor:
"Sahibi tarafından bizzat restorasyonla kurtarılmak istenen tescilli bir evin hemen bitişiğindeki başka bir tescilli evin yıkılacağı geçen hafta belediye tarafından duyuruldu. Bu evin sahibi ve kiracısı olan iki aileye iki gün içinde evi boşaltma talimatı verildi. Aileler gözyaşları içinde evlerin boşalttı."
Uyarıları ve tepkileri üzerine henüz bu evlerin yıkılmadığını aktaran platform herkesin korku içinde korku içinde yıkım beklediğini, binanın yıkılması durumunda belediyenin bir tasla iki evi birden yıkmış olacağını söylüyor.
Çünkü yıkılacak evin hemen bitişiğinde, evini kendi restore edip kurtarmaya çalışan bir sakinin evinin de zarar görüp yıkılacağı kesin ve evler ancak birbirlerine yaslanarak ayakta duruyor.
Platform belediyenin mülk sahiplerinin tescilli evlerini kendilerin onarması konusunda 5366 sayılı yasayla verilen hakkı sorgusuz sualsiz, rahatça ortadan kaldırmış olacağını ifade ediyor.
5366 sayılı yasaya göre tescilli binalar için önce röleve restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanması ve projelerin uygulanması sırasında da her bir aşamanın, koruma kurulu tarafından onaylandıktan sonra yürütülmesi gerekiyor. (EZÖ/TK)