"Atılan işçinin sayısı dokuz
Onlar yoksa bizler de yokuz."
Kocaeli'de metal kablo üreten Bekaert fabrikasında vardiyasını tamamlayan 80 kadar işçi tel örgülere doğru sloganlar atarak yürüyor. Tel örgülerin dışında komşu KordSa'dan gelen işçiler de onları sloganlar atarak karşılıyor. Bekaert'te direniş dokuzuncu gününde. Toplu İş Sözleşmesi'nin imzalanmasından hemen sonra dokuz kişinin yuvarlak gerekçelerle işten çıkarılmasını protesto eden işçiler, dokuz gündür fabrikadan çıkmıyor.
İşten çıkarıldığı bildirilen dokuz kişinin üçü, eylem kararı alındığında fabrika dışındaymış. O gün içeride olan altı kişi ise hala içeride. Arkadaşlarıyla birlikte üretime devam ediyorlar.
Dışarıda kalan üç kişi, Murat Gür, Cüneyt Atak ve Deniz Başaran, destek için fabrikanın önünde. 16 yıldır fabrikada çalışan Murat Gür, işten çıkarma gerekçesi olarak "performans ve diğer nedenler" dendiğini söylüyor ve ekliyor: "Kesinlikle alakası yok. Daha önce 'Performansın düşük, performansını artır' diye ikaz vermediler, ihtar vermediler. 'Performans ve diğer nedenler' diyorlar. Herhalde diğer nedenlerdir."
"Diğer nedenler ne?" diye soruyoruz.
"Diğer nedenler, hak aramak, haksızlığa itirazdır herhalde. Daha önce atıldığımızda iyi niyetli davrandık, sesimizi çıkarmadık. Maaşınız yüksek dediniz, tamam dedik, döndük geldik. Şu üç-dört sene içinde her türlü şeye göz yumduk. Sonuçta ekmektir, kimse işinden olmak istemez. Hep onunla korkutuluyor zaten. Her yerde aynı. Hükümetin politikaları, her şey de bunlardan yana. İşçinin bölünme olayı var. Birlik olmadığı zaman adamlar çok rahat işi gerçekleştiriyorlar."
"Direniş başarıya ulaşır mı?"
"İçerideki arkadaşların hepsi tek yumruk olduktan sonra, bu taşın altına hepsi elini soktuktan sonra bu taş çok rahat kalkar. Kalkacak da. Bu memlekette ekmekle oynamanın bu kadar basit olmadığını herkes anlayacak."
Vardiyadan gelen Bekaert iççileri tel örgünün bir tarafında, KordSa'dan destek için gelenler öbür tarafta. KordSa işçilerinin örgütlü olduğu Teksif sendikasının Kocaeli Şube Başkanı Mustafa Karataş bir konuşma yapıyor. Ardından işçilerle birlikte fabrikada kalan Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Başkanı Hami Baltacı söz alıyor.
KordSa işçilerinin destek ziyaretinden sonra Hami Baltacı'yla konuşuyoruz. Tüm vardiyaların içeride olduğunu, bankların, kartonların, temin edebilenlerin şişme yatakların üstünde yattıklarını, yiyecek içecek temin edilebildiğini söylüyor. "Birazdan arkadaşlara baklava getirteceğiz. Siparişini verdik. Ağızlar tatlansın, biraz enerji olsun" diye ekliyor.
"Çıkarılan işçiler şu nedenle çıkarıldı diye somut bir bilgi verilmiş değil" diyor. "Daha da somut söylersek, bu, MESS grup toplu iş sözleşmesindeki başarıyı gölgeleme operasyonu. Aynı şeyi Standart'ta [Birleşik Metal-İş'in örgütlü olduğu Standart Depo] yaşadık. Bunu da hemen akabinde yaşadık. Ben bekliyordum. MESS'deki tablodan çok net anlaşılıyordu. İki tane fabrika, bunlar kendi başlarına bir şey yapamazlar diye düşündüler."
"Diğer fabrikaların, sendikaların dayanışması ne düzeyde?" diye soruyoruz.
"Türkiye'nin şartlarını çok iyi biliyoruz. Gelenin kapısına geliyorlar, gelmeyenin kapısına gelmiyorlar. Katkı sunmaya çalışıyoruz elimizden geldiğince" diyor. "Dayanışma olunca insana ciddi anlamda bir moral geliyor. O olunca mücadele biraz daha keyifli oluyor. Ama biz, insanlar dayanışmaya gelir diye mücadeleye başlamadık. Bir talimatla da yapmadık. Haber geldi, toplantı yaptık, o günden beri içerideyiz."
Bekaert'te işçiler üretimi sürdürüyor. Yeterince dinlenememe, iyi beslenememe, istirahat alan işçi sayısındaki artış nedeniyle üretim yüzde 30 azalmış olsa da fabrika tüm vardiyalarıyla çalışıyor. Ama işverenin istediği koşullarda değil. Altı işçi içeride çalışmaya devam ediyor.
Sendika ve Bekaert'teki 400 işçi, onların ve dışarıdaki üç arkadaşlarının işten çıkarılma kararının geri alınmasını istiyor. Direnişin sonucunu, 400 işçinin kararlığı kadar direnişle dayanışmanın gücü de belirleyecek. (ŞA)