Dîlan, Lîza, Miraz, Adar, Helîn, Arjen, Rojîn, Ronya, Nazdar, Asmîn, Heval, Mîran, Bêjan… Özellikle 2000’den sonra doğan Kürt çocukların isimleri aşağı yukarı bu şekilde. Arkadaşlarımın çoğunluğu da bu isimleri tercih etti. Amaç Kürtçeyi yaşatmak olsa da çok azı çocuğuyla Kürtçe konuştu. O azınlık da bir süre sonra televizyona, çocukların okula başlamalarına ve kafalarını kaldırmadıkları tabletlerdeki oyunlara yenik düşerek, Kürtçe konuşmakta direnmekten vazgeçmek zorunda kaldı. Sadece bir kişi vardı bu konuda ısrar eden. O da Gülgeş’ti. Gülgeş oğlu Bêjan’la “Ne de olsa Türkçeyi bir şekilde öğrenecek. O sebeple anadilini öğrensin” diyerek hep Kürtçe iletişim kurdu. Bêjan diğer çocuklardan biraz daha farklı oldu. Çünkü etrafında konuştuğu dili anlamayan ismi Kürtçe olan arkadaşlarıyla iletişim kuramıyor. Arkadaşlarıyla oyun oynamak için bile Gülgeş’i aracı olarak kullanmak zorunda kalıyor, bu durum da onun içine kapanmasına ve maalesef yalnızlaşmasına sebep oluyor. Türkçe konuşanların yanında gerekmedikçe konuşmuyor, konuştuğu zaman da ses tonunu değiştirerek dedikleri anlaşılmasın diye içine içine konuşuyor.
Gülgeş’in bu tavrı bir süre sonra çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkilediği düşünülerek, çevresinden tepki almasına yol açsa da o bu ısrarında kararlı. Geçtiğimiz ay Bêjan adlı Kürtçe oyun sitesi kurulduğunu duyduğumda direkt aklıma bizim Bêjan geldi. Belki de isminin anlamını bile bilmeyen çocukların Kürtçeyi öğrenebilmeleri için bir kapı aralanmış olacak ve Bêjan artık yalnız kalmayacak.
Dünyanın ilk Kürtçe dijital çocuk oyunu olan Bêjan, Erkam yazılım tarafından geliştirildi. Oyun, çizgi film, eğitim seti ve oyuncak olmak üzere 4 farklı alanda piyasaya çıkan projeyi Erkam Yazılım Genel Müdürü Behmen Doğu ile konuştuk.
Wejegeh Amed’in (Diyarbakır Edebiyat Evi) bahçesinde buluştuğumuz Doğu, yanında içerisinde rengarenk okul öncesi boyama kitapları, kelime kartları bulunan Bêjan eğitim setini de beraberinde getirmiş. Heyecanla projeyi anlatmaya başlarken; sadece ticari amaç gütmediklerini dili yaşatma ve zenginleştirmeye yönelik anlamlı bir ürün ortaya çıkartmak istediklerini söylüyor.
Ağrısı ve sıkıntısı olmayan anlamına gelen Bêjan aynı zamanda Doğu’nun 8 yaşındaki kızının adı. İlhamı kızından alınarak Diyarbakır Teknokent’te animasyon ve Kürtçe dublaj yapan ekiple “Bêjan” karakterinde dünyanın ilk Kürtçe çocuk oyunu tasarlanmış oluyor.
“Çocukluğumda birçok kültürün kendine has çizgi filmi vardı. Bizim de evrensel bir çalışmamız neden olmasın diye düşündüm ve Erkam Yazılım Kürtçeyle ilgili çok büyük bir boşluğu gördü ve bunu küresel bir marka tasarlayarak bu boşluğu doldurmayı hedefledi. İki yıl süren bir emek sonucu açığa çıkardık. Bêjan’ın tıpkı Heidi gibi dünyaca tanınmasını sağlamak istiyoruz”
Projenin ilk ayağını oluşturan “Bêjan Oyun” 2-5 yaş arası çocuklara hitap ediyor. Kürtçe, Türkçe ve İngilizce olan oyunla çocuklar eğlenerek ana dillerini öğrenmiş olacak.
İlk oyunda çeşitli görsel ve işitsel efektlerle Bêjan’ın odasını, toplama, oyuncaklarını, toplama, kahvaltı yapma, çevre temizliği ve geri dönüşüm bilinci şeklinde beş aşama var. İkinci güncellemede çeşitli nesneler ve kelimelerden oluşan yüzlerce içerik eklenecek.
“Üç -altı yaş arasındaki çocukların günlük yaşantılarında gördükleri nesneleri, materyalleri görsel olarak oyunumuz yükleyeceğiz. Elmayı bir buton gibi düşünün tıkladığınızda ‘sev’ diyecek. Hem nasıl yazılıyor, şekli nedir, hem de telaffuzu nasıldır bunu Kürtçe olarak işitecekler. Bu çok kıymetlidir. Görsel işitsel sözlük gibi de düşünebilirsiniz.”
Bêjan Dîrok
Üç ayda bir güncellenecek oyunun ikincisi, yapım aşamasında olan Bêjan Dîrok (Tarih) olacak. Çocuklar tarihi ve kültürel mekanları boyayarak tanıyacaklar.
“Projemizin ana karakterini oluşturan Bêjan’ı uçuran, zamanda yolculuk yapan, kendi formumuzda ürettiğimiz Şahmaran adında bir karakterimiz daha var. Bêjan ve arkadaşları Şahmaran’a binerek zamanda yolculuk yapıyor. Kürt kültürü ve tarihi mekanları dışında ilerleyen bölümlerde farklı kültürlere ait coğrafyalar da tanıtılacak ama keyifli bir şekilde olacak bu. Mesela; Malabadi Köprüsü’nü, On Gözlü Köprü’yü, Diyarbakır Surları’nı, Cizre’deki Medresa Sor, Ahtamar Adasını, Van Kalesi’ni, Hasankeyf’i, Zaxo’daki köprüyü, Erbil Kalesini, Konya’daki Mevlana’yı, Galata Kulesi’ni, Çin Seddi’ni, Tac Mahal’i. Yerel kültürümüzden başlayıp evrensel kültürel mekanları dahil edeceğiz. Çocuklar keyifli müzik ve efektlerle boyama yaparken o mekanları tanıyacaklar. Peyderpey böyle devam edecek. Dil ve kültür ağırlıklı ilerleyecek.”
Bêjan Hasankeyf’te
Projenin bir diğer ayağı olan 13. Yüzyılda Bêjan Hasankeyf’te adlı bir animasyon filmi de yolda. Türkiye ve yurtdışında gösterilmek üzere bir yapım olacağını söyleyen Doğu, önümüzdeki ay tanınmış senaryo ekibiyle bir araya geleceklerini ve basın toplantısıyla projeyi duyuracaklarını belirtiyor.
“Birkaç sanatçıyla çalışacağız. Müziklerimizi, kıyafetlerimizi, mimarimizi, dengbêjlerimizi, hem biz göreceğiz hem de tüm dünyaya göstereceğiz. Belki uluslararası ciddi festivallere katılırız”
Çocuklar anadiliyle buluşmalı
Amaçlarının sadece set veya oyunlar üreterek sınırlı sayıda insana ulaşmak olmadığını, çocukları tekrar dilleriyle buluşturmayı hedeflediklerini belirtiyor Doğu.
“Çünkü anadiliyle ilgili çok büyük eksiklikler var. 2000’li kuşakta dille ilgili büyük problem var bu büyük bir yaradır. Anadil bir ekmek gibi ihtiyaçtır ve her türlü siyasetin üstündedir. Farklı aidiyetleri olanlardan hiç kimse çocukları anadilini bilmiyor diye gurur duymuyordur. Setler çıktıktan sonra her kesimden çok olumlu geri dönüşler alındı. Çünkü Kürtçeyle ilgili yapılan çalışmalar hep bir taraflara angaje gibi sunuluyordu. Çok kıymetli çalışmalar yapıldı. Bunlar bir şekilde maalesef siyasetle ilişkilendirildi. Bu durumun satışlara da olumsuz yansıması oluyor. Satışların az olması bu tip yerlerin değerini gölgelemez ama ilişkilendirilince lokal bir çevreye hitap etmiş oluyorlar. Biz çocuk konseptinde ilerlemek istiyoruz. Sanki çocuklar Kürtçeyi biliyor ya da başlarında bir öğretmen varmış gibi bir ön kabulle setler hazırlandığı için maalesef çok sınırlı sayıda satılıyor. Türkçe destekli bir set olduğundan yedi-sekiz yaşındaki bir çocuk Türkçe bildiği için kendi kendine sette ilerleyerek, Kürtçe binlerce kelime öğrenebilir.”
Farklı diller de eklenecek
Sadece Türkiye değil yurtdışında da farklı kitlelere ulaşmayı hedefledikleri için farklı dillere de ağırlık verecekler. Odak noktaları Kürtçe. Kürtçenin yaygın olan Kurmanci lehçesini baz almışlar ama Sorani ve Zazaki versiyonunu da hazırlamak istiyorlar. Dil konusunda Aydın Üneşi, Mikail Bülbül, Adem Geweri ve Adnan Demir gibi şahsiyetlerin fikir ve önerilerini almışlar. 30 kişilik bir ekibin ürünü olan eğitim setinin yazarları Adnan Fırat, Yasemin Baran, İlyas Demirhan ve Emin Sincar.
Ebeveynler sorumluluk almalı
Anadili konusundaki hassasiyetin yeterli olmadığını ifade eden Doğu: “Ciddi bir emek yok ortada sadece yüzeysel bir hassasiyet var. Bu bizim büyük bir hatamız. Biraz da o hatayı gidermek kendi çocuklarımızın şahsında topluma biraz da vefa borcumuzu ödemek için yola çıktık. Çocuklar kendi isminin anlamını bile bilmiyor. Yüzeysel hassasiyetle anadil problemi çözülmez. Birçok ebeveyn dayanışma niyetiyle, pozitif duygularla Kürtçe eserler de alıyor ama çocuklarıyla bir şekilde buluşturamıyor. Bu setin önemli avantajı da Türkçe destekli olduğu için çocuklar da tek başına ilerleyebilir, ebeveynler de onları ödev konusunda desteklerinde gayet sağlıklı bir biçimde ilerlemiş olacak.”
Doğu, en önemli motivasyonlarının sürekli takdir edilmek olduğunu ifade ediyor.
“Tabii ki bu heyecan bizi ilerletiyor. Sivil ve ticari bir proje. Tüm siyasi kesimler ürün sattığımız için potansiyel müşterimizdir. Bejan projesi ortaya çıktığında oyunu indirme ve setleri alma konusunda her kesimden büyük ilgi gördü. Bu kıymetli bir şeydi. Sahiplenme noktasında ‘siyaset üstü bir şey yaptınız’ tespiti yapan çok kişi oldu, çocuklar anadillerini öğrensin, siyasi fikirlerin ne önemi var. Önce o ruh bir oluşsun.”
Çocuk odaklı projelerin çok fazla üretilmediğine dikkat çeken Doğu, “İyi niyetli girişimler oldu. Birçok çizgi film Kürtçe dublajla verildi. Bu anlamda Zarok TV yıllardır çok kıymetli bir hizmet yapıyor ama bizim konseptimiz farklı. TV tarzı bir hizmet düşünmüyoruz. Uzun metraj animasyonlar üreterek sinemalarda göstermek istiyoruz. Hedeflerimiz büyük, işimizi severek yapıyor ve ilerliyoruz.”
150 ülkede yayında olan oyun Apple Store ve Google Play’den indirilebiliyor. Kürtçe eğitim setinin satışı ise www.erkamsoft.com adresi üzerinden sipariş edilebiliyor.
“Cüzi bir ücretle satılıyor. Çocuklar daha çok reklamların yönlendirmesiyle çeşitli oyunlara yönlendiriliyor ve bu oyunlar da maalesef genellikle vurdulu kırdılı. Çocukların zihin ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Ebeveynlerin çok dikkatli olması gerekiyor. İndirme sayısı olarak bu ayki hedefimizi yüz bin olarak açıkladık. İnsanlar her ay ücret kesilecek sanıyor. Bir kez ücret alınıyor ve sivil bir şirketiz. Kendi imkanlarımızla ayakta duruyoruz. Ayakta kalmak için ürün satmamız gerekiyor.”
Slikon Vadisi’nde olmalıyız
Şartlar olgunlaştıktan sonra oyunların tanıtımı Batman, İstanbul ve yurtdışında yapılacak. Hedefleri Amerika’da mutlaka bir büro açmak. “Çünkü ana faaliyet alanımız yazılım. Bunun için mutlaka silikon vadisinde olmayız. Merkezimiz Batman. Şube Diyarbakır. Mutfağımız Batman ve Diyarbakır olacak.” (BD/AS)