Behice Boran deyince önce; Türkiye İşçi Partisi (TİP), baskılar, sürgün yılları; kısacası politik mücadeleye vakfedilmiş bir hayat gelir akla.
Bütün bunların ötesindeyse Boran "kendi ayakları üzerinde duran, bağımsız bir kadın"dır. 31 Ekim'de, bundan tam 38 yıl önce TİP kongresinde genel başkanını seçti ve böylelikle Türkiye tarihinin "ilk kadın parti başkanı" Boran oldu.
"Devrimci kadın" imgesi erkeksileşmeyi öngörüyordu
Sosyalist Feminist İnisiyatif'ten Filiz Karakuş, 70'lerin başında sosyalist kadınlar için Boran'ın örnek alınacak bir "kahraman" olduğunu söylüyor.
"Ben de ona hayrandım. Benim için Boran, 1 Mayıs'ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmişken yasağa aldırmayıp sokağa çıkan, 1 Mayıs'ı kutlayan kişidir. Ardından bir ay tutuklu kalmıştı."
Karakuş, Boran'ın altını çizdiği bir kadın kimliği olmadığına da değiniyor:
"'Erkekleşmiş' bir kadındı. Zaten erkek egemen zihniyette, o dönemde de okuyanlar, iyi eğitim alanlar, güçlü olanlar parti başkanı olurdu. Bir kadın için zordu. O nedenle Boran kadın kimliğini gizleyen, arka plana atan biriydi, feminist bir karakteri olduğundan söz edemeyiz."
Ancak Karakuş o dönem "devrimci kadın" imgesinin erkeksileşmeyi öngördüğünü de ekliyor.
"Hepimiz o dönem öyleydik. Sonradan Boran'ın evli, çocuklu olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Benim için sadece parti başkanıydı, çünkü."
"Benim için Boran, Başkandı kadın olmaktan öte"
Boran'la birlikte cezaevinde kalan, Boran Ankara'ya gittiğinde onu misafir eden Neşe Erdilek de Karakuş'u doğruluyor:
"Benim için Boran, kadın olmaktan öte başkandı."
Erdilek yine de bugün bakıldığında Boran'ın siyasi kadroda kendini geliştirmesi ve başkanlığa kadar giden yolda engellenmemesini "önemli bir gelişme olarak görebiliriz" diyor.
"O dönem yakınlaştığımızda çok yetenekli bir kadın olduğunu da keşfettim. Harika bir ev kadını olduğuna da şahit oldum."
"Tek başına ayakta olması önemliydi"
Amargi Feminist Kitabevi'nden Pınar Selek Boran'ın kendisi için ne ifade ettiğini şöyle anlatıyor:
"Çocukluğumdan kişisel olarak da tanırdım onu. Boğaziçi Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü'ne girmemin de en önemli nedeni Boran'dır. Bir kadın olarak sadece ilk genel başkan olması değil kimseye bağlı olmadan, tek başına ayakta kalması, son derece üretken olması ve kendi özgün kimliğini gerçekleştirmesi önemliydi. Belki son tartışmalardan habersizdi ama ben kadın dayanışmasına inancına tanık oldum. Ayrıca tüm ezilenlerin kurtuluşu için harcadığı emek, çaba bana hep güç verdi. Şuanda hayatta olmasa bile varlığından güç aldığım biri."
Behice Boran kimdir?
Behice Boran 1 Mayıs 1910'da Bursa'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul'da, yüksek öğrenimini ABD'de tamamladı. 1946'da çevirmen Nevzat Hakko ile evlendi. 1948'de siyasi görüşleri nedeniyle Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'ndeki görevinden uzaklaştırıldı.
1950 yılında Türk Barışseverler Cemiyeti kurucu üyeleri arasında yer aldı; cemiyetin başkanı oldu. Kore'ye asker gönderilmesine karşı çıkan bir telgrafı Meclise göndermesi ve aynı konuyla ilgili bildiri dağıtması nedeniyle tutuklandı.
1953'te tekrar tutuklandı, 1954'te tahliye oldu. 1962'de TİP'e giren Boran, 1965 seçimlerinde Urfa milletvekili olarak Meclis'e girdi.
1970'de TİP genel başkanı oldu. 12 Mart sonrası 15 yıla mahkum oldu. 1971 darbesiyle TİP'i arkadaşlarıyla birlikte 1975'de yeniden kurarak genel başkan oldu. 12 Eylül 1980 darbesiyle TİP yeniden kapatıldı, Boran da kısa bir gözaltından sonra yurtdışına çıktı.
Haziran 1981'de vatandaşlıktan çıkarıldı. Boran öldüğünde 77 yaşındaydı. Siyasi mülteci olarak Belçika'da bulunuyordu. (EZÖ)