BDS Türkiye, İsrail’e karşı yürüttüğü boykot çağrılarını genişlettiğini duyurdu.
Hareket, bugüne dek “hedefli boykot” kampanyalarını öne çıkarırken artık “somut ve sonuç alıcı bir tüketim boykotunu geniş bir tabana yayma” aşamasına geçtiklerini açıkladı.
2005’te Filistinli örgütlerin çağrısıyla kurulan uluslararası BDS hareketinin parçası olan BDS Türkiye yaptığı açıklamada, İsrail’in iki yılı aşkın süredir Gazze’de sürdürdüğü saldırıları hatırlattı:
“Şehirleri enkaza çeviren, çoğu sivil on binlerce insanı katleden, halkı en temel ihtiyaçlarından yoksun bırakarak aralarında çocukların da olduğu yüzlerce kişinin açlıktan ölümüne sebep olan, nüfusu iki milyonu aşan Gazze halkını toplu olarak sürgün etmenin yollarını arayan İsrail, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kuruluşların ve dünya devletlerinin çoğunun herhangi bir somut yaptırım uygulamaması sebebiyle Gazze’deki saldırılarını sonlandırmadığı gibi, Batı Şeria işgalini de derinleştiriyor ve Yemen’e, Lübnan’a, Suriye’ye saldırmaya devam ediyor.”
7 Ekim 2023 sonrası başlayan saldırıların bir ateşkesle son bulsa bile Filistin sorununun devam edeceğini, İsrail’in bölge için bir tehdit olmayı sürdüreceğini kaydetti.
Bu tehdidi ayakta tutan temel unsurlardan birinin de işgal edilmiş Filistin topraklarında ticari faaliyet yürüten, yatırım yapan şirketlerin işgal devletine sağladığı ekonomik getiri olduğunu ifade etti.
Uzun zamandır Filistin’le dayanışmanın belkemiğini, uluslararası kuruluşlara ve hükümetlere yapılan ambargo ve yaptırım çağrılarının oluşturduğunu anımsattı.
“Listeler değil, odaklanmış boykot”
Gazze saldırıları başladığından beri çeşitli platformlarda onlarca markanın boykot edilmesi çağrıları yapıldığını belirten hareket, “BDS olarak bu listelere şüpheyle yaklaşıyor ve bu yaklaşımın niyetten bağımsız olarak gerçek ve etkili bir boykotun altını oyabileceğini savunuyoruz.” dedi.
Filistin Boykot Ulusal Komitesi’nin (BNC) “Maksimum etki elde etmek için stratejik olarak, dikkatlice seçilmiş, nispeten daha az sayıda şirket ve ürüne odaklanmalıyız. (…) Sosyal medyada hızla yayılan ve caydırıcı derecede uzun olan listeler, bahsi geçen stratejik ve etkili yaklaşımın tam tersini yapmaktadır.” sözlerine atıf yaptı.
Bu listelerde yüzlerce şirketin yer aldığını, birçoğunun İsrail’in baskı rejimiyle olan bağlantısına dair güvenilir kanıtların ortaya konmadığını, çoğu zaman da boykotun son bulması için şirketlerden ne talep edildiğinin de net şekilde belirtilmediğini kaydetti. “Bu durum çabalarımızı etkisiz kılıyor” dedi.

Aklı karışanlar için İsrail boykotu: Hangi şirket, niçin boykot ediliyor?
Boycat uygulamasıyla ortaklık
BDS Türkiye, bu noktada da bireysel boykotları kolaylaştırmak için geliştirilen Boycat adlı mobil uygulamaya dikkat çekti ve partner olduklarını duyurdu.
Boycat uygulaması, bireylerin kendi etik değer ve tercihlerini belirlemesine, barkodu taranan ürünlerin bu değer ve tercihler doğrultusunda boykot kapsamında olup olmadığını görmesine ve alternatiflerin neler olduğunu öğrenmesine olanak tanıyor.
Boykotta Türkiye özgünlüğü
BDS Türkiye açıklamanın devamında, sürecin başından beri bazı popüler kahve ve içecek markalarına yönelen tepkilerin “etkisiz ve hatalı” olduğunu belirtti.
Bunun yerine, Türkiye’nin İsrail’le doğrudan ve dolaylı ticaretinin kesilmesini merkeze aldıklarını vurgulayan hareket, yeni tüketim boykotu kampanyalarının uluslararası listelerdeki markaların yanı sıra Zorlu Holding gibi İsrail’le işbirliği yapan şirketleri de hedef alacağını duyurdu.
Filistin dostlarından, BNC ve BDS'nin çağrılarını ve Boycat uygulamasını takip etmesini istedi.
BDS Türkiye açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
"Ne istediğimizi ve ne yapacağımızı biliyoruz. Şimdi, elimizdeki tüm araçlarla, somut ve sonuç alıcı bir tüketim boykotunu geniş bir tabana yaymanın zamanı.
İsrail’i tüm alanlarda yalnızlaştırma, somut yaptırımlar ve ambargo için uluslararası kuruluşlara ve hükümetlere baskı yapma mücadelesinin tamamlayıcısı olarak, işgalin suç ortaklarını hep birlikte boykot edelim."
2005 yılında Filistinli taban örgütlerinin çağrısıyla kurulan uluslararası BDS hareketinin bir parçası olan BDS Türkiye, tüm diğer BDS bileşenleri gibi, İsrail boykotunun şu üç hedef gerçekleşinceye kadar sürmesi gerektiğini savunuyor:
- İsrail’in işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesi,
- Tüm Filistinli mültecilerin mülkiyet haklarıyla birlikte, geçmişte çıkarıldıkları yerlere geri dönüş hakkının hayata geçirilmesi,
- İsrail’in apartheid rejiminin sona erdirilmesi.
(HA)










