Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Parti Meclisi Üyesi Büşra Ersanlı, Parti Meclisi'nin 31 kadın 49 erkek üyeden oluşmasını "siyasetin ataerkil çizgisini değiştirmekte önemli bir adım" olarak değerlendiriyor.
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersanlı, "Karar alma düzeylerinde kadın ve erkeğin eşitlenmesi, siyasetin yenilenmesi ve ilerlemesi için çok önemli. Kadınlarla erkeklerin birlikte karar almaları, Türkiye'de ataerkil siyasetin yol açtığı tüm tıkanmalara, bozukluklara çaredir" diyor.
"Yalnızca kota yetmez"
Ersanlı, BDP'de kadınlara yüzde 40 kota uygulanması öngörüldüğünü, yarın seçilmesi planlanan 19 kişilik Merkez Yürütme Kurulu'nda da 8 kadının yer alacağını belirtiyor ve ekliyor:
"Parti Meclisi'nde kadınların oranı yüzde 39. Ancak bir siyasi partinin kadınlar lehine ayrımcılık uygulaması için kota yetmez. Program ve faaliyetlerde de kadın özgürlüğü ve kadının siyasete katılımı da ön planda tutulmalı. BDP bunu yaparken kadın konusunda çalışan sivil toplum örgütleriyle de en yaygın ve etkin işbirliğini yürüten parti."
"DTP'ye yönelik operasyonlar olmasaydı, oran yüzde 40'ı geçerdi"
Kadının siyasetteki oranının artmasının en önemli etkisinin yerel politikada görüleceğini belirten Ersanlı, bu durumu yerel siyasetin ilgilendiği konuların kadınların gündelik sorunlarıyla çok bağlantılı olması ile açıklıyor.
"Yerel siyaset, düzey olarak mahalle-aile ile merkez siyaset arasında bir yerdedir. İşlevleri ve hizmetleri açısından eve, mahalleye çok benzer" diyen Ersanlı, "Yerel siyasette yüz yüze ilişkiler daha yoğun yaşanır. Kadınların belediyelerde, belediye meclislerinde, il meclislerinde yer almaları, ataerkil siyaseti hızla dönüştürme potansiyeline sahiptir" diye de ekliyor.
"BDP'de cinsiyet eşitsizliği söylemiyle Kürt sorunu aynı kuvvette ilerliyor. BDP, her iki mağduriyete de aynı kuvvette sahip çıkıyor" diyen Ersanlı, sözlerini şöyle sürdürüyor: BDP, ülkemizin en temel iki mağduriyeti. Kürt toplumu içinde geleneksel anlamda kadınlar çok eziliyor. Hem Kürt hem de kadın olarak çifte ezilmişliğin kadınlara verdiği büyük bir direnç, direniş gücü ve karşı durma algısı var. Kürtlerin yıllardır barış ve özgürlük için yürüttüğü mücadele, özellikle de son yıllarda gelişen barış hareketi, kadınların da bu konuya sahip çıkması gereğini doğurdu. Uluslar arası konjonktürde ve Türkiye'de feminist hareket yükseldi."
Ersanlı, 29 Mart yerel seçimlerinden sonra DTP'li 99 belediyenin 19'unda kadınların başkan olduğunu hatırlatırken, "Türkiye'de kadınların yerel yönetimlere katılım oranının yüzde 1.5 - 2 iken DTP'de ise yüzde 22'ydi. Üstelik belediye meclis üyelerinin önemli bir kısmı da kadındı. 14 Nisan'da DTP'li siyasetçilere yönelik bir tutuklama furyası başlatılmamış olsaydı BDP parti meclisinde ve yönetim kademelerinde yer alan kadınların oranı yüzde 40'ı da geçerdi" diyor.
Siyasi partilerde kadınlar
Sosyalist Parti'nin (SP) 30 parti meclisi üyesinin 10'u; Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) ise 60 parti meclisi üyesinin 20'si kadın. Her iki parti de parti meclisi üyesi kadınların oranı, yüzde 33. Emeğin Partisi'nde (EMEP) 40 parti meclisi üyesinin 5'i kadın; kadınların oranı yüzde 12.5.
Mecliste yer alan siyasi partiler arasında yönetimdeki kadınlar açısından birinci sırada yüzde 39'luk bir oranla BDP yer alıyor. Onu, 50 MKYK üyesinin 15'i kadın olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) izliyor. AKP'li MKYK üyesi kadınların erkeklere oranı yüzde 30. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 81 parti meclisi üyesi var. Bu üyelerden 17'si kadın. Kadınların erkeklere oranı yüzde 21.
Demokratik Sol Parti'de (DSP) ise kadınların erkeklere oranı yüzde 10; 59 parti meclisi üyesinin 6'sı kadın. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) başkanlık divanında 16 kişi yer alıyor, tamamı erkek. Merkez Yönetim Kurulunda ise 71 erkeğe karşılık 5 kadın yer alıyor. Kadınların erkeklere oranı yüzde 7. (BB)