Sınır ötesi hava harekatı, Şemdinli'de bir asker, bir polis ve dört sivilin ölmesi, Ankara'da yaşanan bombalı saldırıda üç sivilin ölmesi 34 kişinin yaralanması, Siirt'te dört genç kadının öldürülmesi ve son olarak yine Siirt'te altı askerin hayatını kaybetmesiyle birlikte son dört günde Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) operasyonu kapsamında Barış ve Demokrasi Partisi'nden (BDP) 75 kişinin tutuklanması, tansiyonun her geçen gün yükseldiğinin göstergesi.
Bu koşullar altında en merak edilen konulardan biri ise 1 Ekim Cumartesi günü açılacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) BDP Grubu ve Blok milletvekillerinin gidip gitmeyeceği.
"Barışın gelmesini, silahların susmasını beklerken şiddetin bu derece artması herkeste bir düş kırıklığı yarattı" diyen gazeteci Celal Başlangıç, böyle bir ortamda BDP'nin mecliste olmasının hem çatışmalı ortamın sona ermesi, hem de yeni anayasa sürecine sağlayacağı katkı açısından son derece önemli olduğu görüşünde.
bianet'e süreci değerlendiren Başlangıç, BDP'nin protesto sürecinin sonuçlandığını ve bundan sonra sorunların çözüm yerinin meclis olduğu görüşünde.
BDP'nin meclise gitmesinin yaşanan gerilimi yatıştırarak şiddeti azaltacağını düşünen Başlangıç, yaşanan sürecin çözümden önce yaşanan son çatışmalar ve tarafların oynadığı son kozlar olduğunu ifade etti.
"Başbakan hangi siyasetle müzakere yapacak?"
"AKP barış istiyor, PKK şiddeti arttırıyor" gibi bir izlenim yaratılmak istendiğini ve halk nezdinde bu gayretin de nispeten başarılı olduğunu söyleyen Başlangıç, güvenlik güçlerinin öldürdüğü sivillerin, KCK tutuklamalarının görülmediğine dikkat çekti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Terörle mücadele, siyasetle müzakere" söylemine de değinen Başlangıç, şunları söyledi:
* KCK operasyonları olmasa, Başbakan'ın söylemini "barış eli" diye düşüneceğim ama şu an 2 bin civarı insan KCK kapsamında tutuklu. Ancak bunları dile getiren yok.
* Tutuklanan insanların suçlandıkları tek bir şiddet eylemi yok. Şimdi hangi siyasetle müzakere yapacak Başbakan? Cezaevinde mi yapacak müzakereyi?
"BDP Anayasa sürecine katılmalı"
Ortam gerildikçe çatışmaların da arttığına dikkat çeken Celal Başlangıç, BDP'nin bu sürecin yatışması için meclise girerek Anayasa tartışmalarında taraf olması gerektiği görüşünde.
Müzakere sürecinin başlatılmasıyla gerginliğin de azalacağını düşünen Başlangıç, yeni Anayasa'da BDP'nin mutlaka katkısının olması ve bu sürecin içinde bulunması gerektiğini, bu süreçte BDP'nin yer aldığı oranda Kürt sorununun çözümünün de kolaylaşacağını ifade etti.
Hatip Dicle başta olmak üzere diğer seçilmiş tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmasının ve düşünce özgürlüğü önünde engel teşkil eden Türk Ceza Kanunu (TCK) maddelerinin değişmesi adımlarının Anayasa süreci beklenmeden atılması gerektiğini söyleyen Başlangıç, tüm bu adımlar için BDP'nin protesto sürecini tamamlayarak mecliste yer alması gerektiği görüşünü tekrarladı. (EKN)