Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kadın Meclisi, Kürt Dili Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Hareketi'nin (Tevgera Ziman û Perwerdehiya Kurdî - TZPKurdî) anadilde eğitim hakkı için okulların açıldığı ilk hafta eğitimi boykot etme eylemini desteklediğini ve eylemin amacına ulaştığını belirtti.
BDP Kadın Meclisinin açıklamasında, "Anadili kamusal alanda kullanmak en temel insan hakkıdır. Bu dili kullanacak olan çocuksa, bu daha da büyük bir önem arz eder. Anadili kullanmak, çocuğun gelişmesinde, kişiliğinin oluşmasında, kendisini gerçekleştirmesinde hayati öneme sahiptir" denildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nin 26. maddesi ile cinsiyet, ırk, etnik yapı ve ulus gibi ayrımlar gözetilmeksizin tüm bireylerin eğitim hakkının güvence altına alındığını vurgulayan açıklamada, Türkiye'nin de 10 Aralık 1948'de bildirgeye imza koyduğu hatırlatıldı.
BDP Kadın Meclisi, açıklamasında, Türkiye'nin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni de 1990'da 17, 29 ve 30. maddelerine çekince koyarak imzaladığına dikkat çekti; "Bu çekinceler, Kürt dili üzerindeki asimilasyon ve baskının ifadesidir. Devlet, anadilde eğitim konusunda tahammülsüzdür" dedi.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
* Bu ülkede uzun yıllardır Türkçe dışındaki diller kamusal alanda kullanılamamaktadır. Kürt dili de bunların başında gelmektedir, okullarda öğretilmemektedir.
* Bir çocuğun annesinin kucağında öğrendiği ve ninnileriyle, masallarıyla büyüdüğü, kendini ifade ettiği ana dili yedi yaşından sonra başka hiç tanımadığı bir "dile" dönüşmektedir.
* Kürtçe ise bir ulusun dilidir. Ulus dili olduğu içindir ki, her yıl okul çağına gelen milyonlarca Kürt çocuğu; okul sıralarında Türkçe dilde eğitim dayatmasıyla karşı karşıya kalarak ruhsal ve zihinsel dünyalarında dehşetli alt-üst oluşlar sürecine adım atmaktalar; aslında büyüklerinin daha önce yaşadığı travmayı sırayla yaşamaktadırlar.
* Her ne kadar açılım adı altında Kürt dili üzerindeki bu yasaklar kaldırılıyor görüntüsü verilse parti yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, kadın meclis üyelerimiz hakkında davalar açılmış, cezalar verilmiştir.
* Kürtçe yayın yapan Azadiya Welat gazetesi defalarca kapatılmış çalışanları gözaltına alınmış, Yazı İşleri Müdürü Vedat kurşun 166 buçuk yıl cezaya çarpıtılmıştır. Tüm asimalisyon politikalarına rağmen Kürt halkı anadiline sahip çıkmaya devam edecektir.
* Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı ortaya çıkan bu durum tamamıyla bir insan hakkı ihlali olmakla birlikte, çocuklarımızın ruhlarında bir travmaya da sebep olmaktadır.
* Kadınlar olarak, dillerin taşıyıcısı ve öğreticisi olan bizler, dilimize ve kültürümüze sahip çıkmaya devam edeceğimizi başta kamusal alanda olmak üzere ana dilimiz olan Kürtçenin yaşamın her alanda kullanılması için mücadele edeceğimizi belirtiyoruz. (BB)