Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kanun değişikliği teklifi sunan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş "Bir kişi veya grubun daha kalabalık bir grup tarafından, siyasal, felsefî, etnik, cinsel veya dinsel saiklerle ölüm ve sair ceza yöntemleri ile zarara uğratılması insanlığa karşı suçlar kapsamında sayılmalıdır" dedi.
Linç girişimlerinin Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) bulunan "İnsanlığa karşı suçlar" kapsamında değerlendirilerek cezalandırılmasını istedi.
"Linçi haklı gösterenler dahi soruşturulsun"
"Son yıllarda artan ve toplumda gerilime yol açan bu eylemler neticesinde öngörülemeyen zararlar neticesinde toplumda kırılmalar meydana gelmektedir" diyen Demirtaş Kamu düzeninin bozulmasına yol açan bu eylemlerin bir ceza yaptırımına bağlanması gerektiğinin şart olduğunu, linçlerin Türkiye'de şiddetin kurumsallaşması ile ortaya çıktığını" belirtti.
"Linç girişimine karışan her bireyin hukuki yollarla hesap vermesi gerektiğini" vurgulayan Demirtaş dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
"Aksi halde; kişilerin hukuka başvurmaksızın kendi adaletlerini yaratma güdüsü yaygın bir hal alır ve bu da kamu düzeninin bozulmasına yol açmanın ötesinde hukuk devletine zarar verir. Bu nedenle, linç girişimlerini haklı gösterir, destekler hatta teşvik eder görünen kişilerin mutlaka soruşturmaya tabii tutulması gerekir."
"Gelişmiş ülkelerde linç ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Ülkemizde ise mahkemelerde linç müessir fiil olarak, ölmüşse cinayet olarak değerlendirilmektedir" diyen Demirtaş Ancak; linçe katılanların tümü tarafından yapılan bir eylem olması nedeniyle, bu eylem ayrı bir suç olarak düzenlenmek zorundadır. Aksi halde cezalandırma esnasında teknik bir takım sorunlar meydana gelmektedir" diye ekledi.
Maddede değişiklik
BDP milletvekilinin suçu düzenleyen 77. maddeyi şu şekilde düzenlenmesini istiyor:
"Bir grubun, bir kişi veya bir topluluğu; siyasi görüşü, etnik kimliği, dini inanışı, cinsiyet kimliği, felsefi görüşü ve benzeri nedenlerle ölümle cezalandırmaya kalkması, canına veya malına zarar vermesi, yaşadığı bölgeden göçe zorlaması, yaşama alanına tecavüzü ile birlikte bu tür davranışları haklı gösteren, destekleyen ve hatta teşvik eden eylem ve söylemleri linç suçunu oluşturur. Suç birden fazla kişi tarafından işlenebilen bir suç olup failleri birden fazladır. Buna göre linç fiilinin işlenmesi halinde, failler hakkında on yıldan az olmamak üzere ağırlaştırılmış hapis cezasına hükmolunur. Linç fiilinin işlendiği sırada ortaya çıkan suçlardan dolayı her fail genel hükümlere göre ayrıca cezalandırılır. Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez. Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."(BÇ)