Bir de bu tablonun dışında kalanlar var, çalışan çocuklar... Yıllardır bayramlarda da çalışan, okula gidemeyen, aileleri çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan İstanbul'a göç etmiş çocuklar... Onlar için bayram pek bir anlam taşımıyor. Kalabalığın içinde ürkek bakışlarla bir köşede oturuyorlar ya da yorulana dek dolaşıyorlar.
Beyoğlu, Ağa Camii'nin köşesinde duran 3 kızı görüyorum önce, daha sonra ağabeyleri de yanlarına geliyor. En büyüğü 18 yaşında olan on iki kardeş, çoğu çalışıyor. Çalışmayanlar da çok küçük, içlerinden 3'ü okula gidiyor. Anneleri ölmüş, babaları ise inşaatlarda çalışıyor. İş çıktıkça... Sarıgazi Emek Mahallesi'nde oturuyorlar. Birgül, Nesibe ve Saliha Bozkurt... 11, 12 ve 13 yaşındalar. Beş senedir çalıştıkları için okula gidememişler. Konfeksiyon atölyesinde çamaşır dikiminde çalışıyorlar... İşlerini sevip sevmediklerini sorduğumuzda cevap vermeyip uzaklara bakıyorlar.
Siirt'ten İstanbul'a
Aileleri İstanbul'a Siirt'in Pervari ilçesinden gelmiş. Bayram, onlar için gezmekten fazlasını ifade etmiyor; bugün tatil, çalışmamanın keyfini çıkarıyorlar. Bayram gezmesi için Beyoğlu'na gelmişler, hallerinden memnunlar, ama ürkek duruyorlar. Gezip dolaşıyorlar. Bugünkü planlarından biri de sinemaya gitmekmiş, Cem Yılmaz'ın filmini görmek istemişler ama sinema çok pahalı olduğu için gezmeye devam edeceklermiş.
13 yaşında manavda çırak
Apartman merdivenlerinde oynayan iki çocuktan biri olan Furkan Demirtaş 7 yaşında. Tatarbey'de oturuyor. Babası koltukçu, annesi ise evlere temizliğe gidiyormuş. Furkan da bayram harçlıklarının hepsini annesine verdiğini anlatıyor.
Büyüyünce asker olmak istediğini söyleyen Furkan, dükkanda babasına yardım ediyor, aynı zamanda da ilkokul birinci sınıfta okuyor.
Furkan'ın arkadaşı Şahin Geçer ise 11 yaşında, babası esnaf, annesi de ev hanımı. O çalışmıyor, ilkokul beşinci sınıf öğrencisi ve doktor olmak istiyor.
Bir müşterinin arabasına sebze taşıyan Vedat Ekinci, 13 yaşında ve Beyoğlu'nda bir manavın yanında çıraklık yapıyor. Orta ikiye giden Vedat'ın ailesi Hacıhüsrev'de oturuyor ve 11 yıl önce memleketleri Batman'dan İstanbul'a gelmişler. Ayda 100-150 milyon kazandığını söyleyen Vedat, 2 yıldır çalışıyor.
Göç, eğitimsizlik ve sorunlu aileler
Göç, eğitimsizlik ve sorunlu aileler yüzünden birçok çocuk sokaklarda ya da çalışmak zorunda. Çalışıp ailelerine destek olma zorunluluğu onların okula gitmesini engelliyor.
Radikal'in haberine göre, en çok sayıda sokak çocuğu Diyarbakır, İstanbul ve Antalya'da. İstanbul'da yeterince sosyal hizmet kuruluşu var. Sokak Çocukları ve Gençlik Merkezi 789 çocuğa ulaştı. Çocukların yüzde 23.1'i 9-12, yüzde 54.6'sı 13-15 yaş arasında. Hiç okula gitmeyenler yüzde 21.9, ilkokul terk yüzde 59.5, ilkokul mezunu yüzde 17.8. Yüzde 33.1'i aile içi şiddet, yüzde 27.6'sı aile parçalanması, yüzde 16.3 de çalıştırılma nedeniyle sokakta. Yüzde 38.95'i madde bağımlısı. Yüzde 80'inin anne ve babası hayatta. En çok göç yüzde 26 ile Doğu Anadolu, yüzde 22.3 ile Karadeniz'den. (NS/YS)