HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yaptığı basın toplantısında İzmir Halkevleri'nin İzmir Depremi Gözlem ve Değerlendirme Raporu'nu paylaştı.
Ersoy, "Yüzde 98'i aktif ve farklı deprem kuşakları üzerinde yer alan bir deprem ülkesi olduğumuzu hatırlatmak istiyorum. Yaşanacak bir depremde yurttaşların can güvenliğinin sağlanması için gereken önlemleri almak ve deprem sonrası acil durum yönetimini planlamak Meclisin görevidir ve depreme hazırlık için gerekli bütçenin ayrılması zorunludur" dedi.
"1999'dan beri ne yapıldı?"
"19 Ağustos depreminden sonra yapılması gerekenler çokça tartışıldı. 1999 yılından itibaren ne yapıldı ne yapılmadı?" diyen Ersoy, şöyle devam etti:
"İktidar, deprem vergilerini Özel İletişim Vergisi adı altında kalıcı hale getirdi. Alanında uzman kişilerden oluşan bağımsız Ulusal Deprem Konseyi'ni lağvetti. Zorunlu DASK sigorta fonu inşaat sektörüne peşkeş çekildi. Deprem toplanma alanlarına alışveriş merkezleri dikildi."
"21 yıldır halktan toplanan deprem vergileri ile ne yaptınız?" diye soran Ersoy, "Halkın parasının, halkın yaşayabileceği güvenli konutlar, depreme karşı dayanıklı şehirler için kullanılmadığı açık. Bunun son örneğini İzmir depremi ile yaşadık" ifadelerini kullandı.
İzmir Halkevleri'nin açıkladığı İzmir Depremi Raporunu paylaşıyoruz. Deprem için acilen ayrı bir bütçe oluşturulmalıdır! https://t.co/ORYEPSdNhv
— Oya Ersoy (@OyaErsoy) November 13, 2020
"İmar barışı' adı altında af çıkarıldı"
Ersoy, Haziran 2018'de "imar barışı" adı altında imar affı çıkarıldığını" belirtip "Meslek örgütleri ve bilim insanlarının karşı çıkmasına rağmen, depreme dayanıksız binalara ruhsat verildi. Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki 'imar affı' programı kapsamında 40-50 milyar lira toplanmasını umduğunu, bu paranın da 'depreme karşı kentsel dönüşüm' amaçlı belediyelere sıfır faizle verileceğini söylemişti. Şimdi soruyorum; imar affı süresi boyunca toplanan 23,5 milyar lira civarındaki kaynak nereye gitti? Depremle mücadele amacıyla kullanılacağı söylenen bu para nereye kullanıldı?" diye konuştu.
"Bayraklı rant odaklı yapılaşmanın örneği"
Ersoy, daha sonra İzmir Halkevleri'nin bir haftalık gözlemleri sonucunda hazırladığı deprem raporunu paylaştı. Rapor özetle şöyle:"Bayraklı 90'ların başlarında tarım arazisi ve güncel alüvyon toprak ile kaplı bir alan.
2001 yıllarından itibaren İzmir'in Manhattan'ı olarak pazarlanıyor ve inşaat şirketlerinin rekabet alanı haline getiriliyor.
90'lı yılların başında tarım arazisi olarak kullanılan ve güncel alüvyonlarla dolu olan bölgede Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin tüm uyarılarına rağmen yüksek yapılaşmanın önü açılıyor.
Biva Tower, Folkart Tower, Megapol Tower, Ege Perla gibi gökdelenler ile toplu işyeri, turizm ve ticaret bölgesi haline getirilen Bayraklı rant ve kâr odaklı kent yapılaşmasının somut örneğidir.
Bu yapılaşmalarla birlikte acil toplanma alanı olarak kullanılabilecek alanlarda gökdelenler yükselirken, AFAD tarafından belirlenen birçok alanın da yanı başlarındaki inşaatlardan dolayı kullanımı tehlikeli hale gelmiştir.
Yapılaşmaya uygun olmayan arazilerin imara açılması depremin merkez üssünü Bayraklı'ya taşımıştır.
Yıkımı büyüten ikinci neden denetimsizlik ve çıkarılan imar aflarıdır."
(DŞ)