Bayrağa Saygı Demokratik Toplumla Mümkün

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın kurucu üyelerinden, Newroz kutlamaları sonrasında gelişen olaylara dair "demokrasi ve kardeşlik" çağrısı: "Bayrağa saygıyı korumak ve geliştirmek, tam bir özgür ve demokratik bir toplumu inşa etmekle sağlanabilir."

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) kurucu üyeleri, geçen hafta düzenlenen 16. Genel Kurul'un ardından, Mersin'deki Newroz kutlamaları sonrasında gelişen olaylara dair bir açıklama yaptı.

Üyeler, olayların ardından kampanyaya dönüştürülen tepkilerin ulaştığı noktayı "vahim" olarak niteledi. Bayrağa saygının şovenizmle değil, özgür ve demokratik bir toplumla korunup geliştirilebileceğini söyledi.

İnsan hakları savunucuları, bütün yurttaşları uyararak, gelişmelerin "düşük yoğunluklu çatışma" ortamına sürüklenme riski taşıdığını belirtti ve herkesi "barıştan ve insanlıktan yana ortak değerlere sahip çıkmaya" çağırdı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

"Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın 26 Mart 2005 tarihinde yapılan 16. Genel Kurulu'na katılan biz aşağıda imzası bulunan kurucu üyeler olarak, geçen hafta Mersin'de Newroz kutlamaları sonrasında gelişen olaylarla ilgili görüşlerimizi ve kaygılarımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz.

Newroz kutlamalarını düzenleyen siyasi partinin de kınadığı, provokasyon olarak nitelendirdiği, birkaç çocuğun yol açtığı, yanlışlığı kesin olan davranışlarına karşı toplumda organize edilen ve kampanyaya dönüştürülen tepkilerin ulaştığı nokta vahimdir.

Bir ülkenin simgesi olan bayrağa saygıyı korumak ve geliştirmek, şovenizmi kışkırtmakla değil; aksine her bir yurttaşın, kökeni, dili, inancı ve siyasal görüşü ne olursa olsun kendisini ifade edebileceği tam bir özgür ve demokratik bir toplumu inşa etmekle sağlanabilir.

Barış ve kardeşliği savunan biz aşağıda imzası bulunan insan hakları savunucuları olarak, ülke genelinde tırmandırılmak istenilen toplumsal gerginliğin kimseye yarar sağlamayacağı konusunda başta siyasal otoriteler olmak üzere tüm yurttaşlarımızı uyarmayı tarihi bir görev sayıyoruz.

Herkesi Türkiye'yi yeniden "düşük yoğunluklu çatışma" ortamına sürükleme riski olan bu gidişi durdurmaya, barıştan ve insanlıktan yana ortak değerlerimize sahip çıkmaya, kardeşliği korumaya ve geliştirmeye çağırıyoruz."