Platform açıklamasında, "Başta hükümet olmak üzere tüm yetkilileri, Diyarbakırlıların en meşru ve seçilmiş temsilcisi olan Sayın Baydemir üzerinde yürütülen bu siyasi linç kampanyasından vazgeçmeye çağırıyoruz" denildi.
Açıklamada, kamuoyuna da Baydemir şahsında barış ve demokrasiye sahip çıkmaları çağrısı yapıldı.
Barışı gölgeleme çabası
Geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da yaşananları, "barış çabalarının çarpıtılması, barış mesajlarının gölgelenmesi çabası" olarak nitelendiren Platform açıklamasında, Emniyet görevlilerinin hukuka aykırı davrandığını, basının konuyu kamuoyuna farklı yansıttığı da ifade edildi.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
* Diyarbakır'da 8-10 bin yurttaşın yaşadığı bölgenin abluka altına alınması, orada yaşayan sivillerin durumunu ve varsa kamu otoritelerinin hukuka aykırı eylemlerini tespit etme çabası, Emniyet görevlilerinin hukuka aykırı tavrıyla engellendi.
* Bu çabalar manipüle edilerek tartışılırken, Baydemir ile alt kademe başkanlarının operasyonda yaşamını yitiren örgüt mensuplarından birisinin ailesine taziyeye gitmesi ile "tanıdık" basın yine linç girişimine başladı.
* Aktörler ve hedefe konulanlar yine aynıydı: Sorunların demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesini savunanlar, acılar arasında ayrım yapılmaması mesajını verenler ve hiç kimsenin kanının dökülmesini istemeyenler ile barış talebinin dillendirilmesinden rahatsız olanlar.
* Güvenlik görevlilerinin taziyeye gidiş görüntülerini basına vermesinin amatör bir kamera tarafından görüntülenen çekimler olarak nitelenmesi ise, gerçekte ulaşılmak istenen amaç sahiplerinin adreslerini gizlemeye yöneliktir.
* Bu linç kampanyasının sahiplerine şunu sormak gerekir: Acılar arasında ayırım yapmak kardeşleşmeyi sağlayabilir mi? Çocuklarını yitiren anne-babalara taziye dileklerini iletmek, insani bir duygu olan acıyı paylaşmanın ötesinde bir anlama gelmez. (BB/YS)