"KİMSİN SEN?" yazdı bu kez domuzcuk.
Bir süre sonra buzun yüzünde...
KILAB kelimesi belirdi.
"Haa, tamam, şimdi anladım, bu BAY KILAB, tahminimce bir timsahtan bile daha vahşi bir hayvan. Onunla dost olmamız şart, çünkü vahşi bir dost, biz akıllı otçulların işine yarayabilir."
"Çok doğru." dedi inek.
Domuzcuk ve inek karlı bir günde buz tutmuş gölün oraya giderler. Patenleriyle keyifle kayarken buzun altında bir çift göze rastlarlar. Bu gözlerin sahibi nedir? Bir canavar mı? Bir timsah? Ya da belki de sadece bir balıktır... Balık buza anlamadıkları bir dilde bir şeyler yazar. Acaba domuzcuk, inek ve balık aralarındaki farklılık ve engellemelere rağmen birbirlerini anlamanın yolunu bulabilecekler mi?
Hippo Kitap'tan çıkan çocuk kitabı "Bay Kılab" adının da ipucu verdiği gibi tersten yazma ve okumanın mizahı üzerine kurulu. Ana karakterler domuzcuk, inek ve balık. Öykü, bir domuzcuk ve ineğin donmuş gölde paten kayarken buzun altındaki balıkla iletişime geçmeleri ve balığın onlardan yardım istemesine odaklanıyor. Domuzcuğun balıkla anlaşma çabası, en yakın arkadaşı ineğin endişesine rağmen onunla işbirliği içinde hareket etmesiyle, arkadaşlığın pek çok yanından biri olan yardımlaşma temasını merkeze alıyor.
Marius Marcinkevicius'un yazdığı, Lina Dūdaitė'nin resimlediği kitabı Türkçeye Lora Sarı çevirdi. (AÖ)