Batman T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 15 mahpusa ıslık ve alkışlar eşliğinde halay çektikleri için 15 günlük hücre cezası verildi.
Ceza kararında, mahpusların "halay çektikleri", "ıslık çaldıkları" ve "halay bitiminde alkış tutukları" için "örgüt propagandası yapmak" suçlaması yönetildi.
Hücre cezası verilen İbrahim Biçecek, Erdal Doğan, İshan Kaya, Kasım Daşçı, Mehmet Emin Özer, Nurettin Dayan, Mehmet Emin Çam, Murat Güngür, Ahmet Erol, Mehmet Şirin Ari, Sait Özer, Şehmus Sevdinoğlu, Cengiz Elçi, Abdulkerim Erdoğan ve Dıldar Sol, suçlamalara karşı yazılı savunma yaptı.
İDARE VE GÖZLEM KURULU ÖNERGESİ REDDEDİLDİ
CHP'li Bingöl: Bu ülkede halay çekmek, Kürtçe konuşmak ne zamandan beri suç?
Savunmada, "halay çektiklerinin doğru olduğunu, daha önce de birçok defa havalandırmada halay çektiklerini; halay sonunda tuttukları alkışın da tamamen doğal ve her kültürde olan bir durum olduğunu" ifade ettiler.
Savunma sonrası Cezaevi İdaresi Disiplin Kurulu, halaya dair kamera kayıtları olduğunu belirterek, mahpusların verdikleri ifadelerin "kendilerini aklamaya yönelik olduğunu" ileri sürdü.
İstanbul’da ‘Kürtçe halay’ gerekçesiyle 11 tutuklama
Kararda, "... yapmış oldukları eylemin ceza infaz kurumunda suç teşkil ettiği, bu tür eylemin yapılıp cezasız kalması diğer tutuklu ve hükümlere kötü örnek teşkil edeceği ve aynı yola tevessül edecekleri, bunun kurum güvenliği idarenin uygulanması gereken iyileştirme faaliyetleri açısından zafiyet yaratacağı, hem de hükümlü ve tutukluların haklarının kullanımı yönünde engel oluşturacağı, kurallara uyulmamasının, müessif olaylara sebebiyet vereceği, suçunun sabit olduğu bu nedenlerle hükümlü ve tutukluların disiplin cezası ile cezalandırılması gerektiğine karar verildi" denildi.
Kürtçe şarkıda halaya 15 yıl hapis istemi
Disiplin cezasını Meclis gündemine taşıyan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Batman Milletvekili Zeynep Oduncu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Oduncu, verdiği önergede şu soruları yöneltti:
*Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan 15 mahpusun halay çektikleri için hücre cezası almalarını “suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetleri” olarak nitelendirmenizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu nitelendirmenin hukuki dayanağı nedir? Böylesi bir gerekçe, ceza uygulaması için yeterli midir?
*Kültürel etkinliklerin ve ifade özgürlüğünün bu şekilde kısıtlanması, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve ulusal mevzuata uygun mudur?
*Bu tür keyfi uygulamaların, toplumda yarattığı kutuplaşma ve toplumsal barışı zedeleme etkileri hakkında bir değerlendirme yapabilir misiniz?
*Gözaltı ve tutuklama uygulamalarının, özellikle kültürel ve sosyal etkinlikler nedeniyle yapılmasının, insan hakları ve demokratik değerler açısından ne tür sakıncaları bulunmaktadır? Bu uygulamalara karşı nasıl bir denetim mekanizması öngörülmektedir?
*Türkiye’de ifade özgürlüğü ve kültürel haklar açısından yaşanan bu tür ihlallere karşı nasıl bir önlem almayı planlıyorsunuz? Bakanlığınızın bu konudaki çalışmaları nelerdir?
(RT)