Fotoğraf: Cudi'de kesilen ormanlar piyasaya sevkediliyordokuz8haber.net/
Yarın "Savaş Yıkımına ve Doğa Talanına Karşı Yürüyoruz" çağrısıyla Şırnak'ta yapılacak Cudi Yürüyüşüne katılmak üzere İstanbul ve İzmir'den çok sayıda barış ve iklim eylemcisi yola çıktı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde düzenlenen yürüyüş, Cudi Dağı'nın orman yangınları ve devlet gözetimindeki orman kıyımı yoluyla ağasızlaştırılmasına dikkat çekmeyi amaçlıyor.
İstanbul'da
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, HDP İstanbul İl örgütü önünde bir araya gelen çok sayıda ekoloji aktivisti, sivil toplum örgütleri, sol-sosyalist parti temsilcileri ile çok sayıda doğa savunucusu, Esenler, Alibeyköy, Dudullu ve Harem otogarlarına giderek otobüslerle yola çıktı.
Harem Otogarı'ndaki açıklamada konuşan Polen Ekoloji aktivisti Cemil Aksu, uzun bir süredir Şırnak'ın Cudi Dağı eteklerinde ağaç kıyımlarının devam ettiğine dikkat çekti: "Hem hukuksal mücadeleye hem de toplumsal baskıya rağmen büyük bir aymazlıkla ağaç kesimi sürdürülüyor" dedi. "İktidarın tam bir hukuksuzluk ve yolsuzluk rejimi sürdür[düğünü] dile getiren Aksu "Biz de [...] İstanbul'daki ekoloji örgütlerinin temsilcileri olarak buradan Cudi'ye gidiyoruz" dedi.
"Cudi'ye yürüyüş önemli"
Aksu, "Bütün ekoloji ve demokrasi örgütleri, Kürt illerindeki insan hakları ihlalleri ve savaş politikalarına dur demedikçe ülkenin diğer taraflarındaki ekolojik yıkıma da 'dur' diyemeyiz, durduramayız" dedi. Cudi yürüyüşünün"sadece ekoloji hareketi açısından değil, demokrasi hareketi açısından da son derece önemli bir girişim" olduğunu değerlendirdi.
"Cudi'deki doğa katliamı"
Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk da Kuzey Ormanları'ndan Kaz Dağları'na, Karadeniz'in derelerinden Ege ve Akdeniz'in ormanlarına kadar kapitalizmin kar hırsıyla doğayı kırıma uğrattığının vurguladı. "Bunun bir benzerini şu anda Cudi'de yaşıyoruz." dedi. "Hem doğaya hem de sömürge coğrafyaya saldırı"nın bir arada yürüdğünü ifade eden Çubuk "Şırnak halkının verdiği mücadeleye küçük bir katkı sağlayabilmek için yola çık[tıklarını]" söyledi.
Çubuk, "Ekoloji mücadelesi açısından Cudi'deki katliamın hem Türkiye'de gündeme gelerek halkların dikkatini çekmesini hem de bir tepki oluşmasını sağlayabilirsek ne mutlu" dedi.
Konuşmaların ardından ekoloji aktivistleri ile sol-sosyalist parti temsilcileri, otobüse binerek Diyarbakır'a doğru yola çıktı.
İzmir'de
Ege bölgesinin doğa ve iklim eylemcileri, yola çıkmadan önce HDP İzmir il binası önünde yapılan açıklamada bir araya geldi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Yeşil Sol Parti, İzmir Yeşil Gelecek Derneği, İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) yönetici ve üyeleri açıklama boyunca "Ormanlar, Nehirler sermayenin değildir", "Li hemberî talan û qirkirinê meşa azadîyê", "Her ağacı tek tek savunacağız" dövizleri taşınırken, "Bütün ağaçları tek tek savunacağız", "Cudi yalnız değildir", "Havama suyuma toprağıma dokunma" sloganları attılar.
"Cudi'yi savunmak iktidarın yağmacı karakterine karşı çıkmaktır"
Açıklamada konuşan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Gabar ve Cudi'nin yıllardır yakılarak, talan edildiğini belirtti. Piroğlu, "Kazdağları Muğla'nın Koyları yağmalanıyor, Karadeniz'in Köyleri dereleri yağmalanıyor. İstanbul'da insanların oturduğu evler polis zoruyla yağmalanıyor. Yağma ve yıkım bu iktidarın karakterinden geliyor. Bu iktidar yağma ve talandan gücünü alıyor. Bugün Cudi'yi savunmak iktidarın bu karakterine itiraz etmek demektir" dedi.
"Eko kırım..."
Yeşil Sol Parti yöneticisi Hüseyin Çağlar da, konuşmasında ekolojik saldırının eko kırıma dönüştüğünü vurgulayarak "iklim krizine karşı mücadele etmek istiyorsanız her bir ağacı korumak zorunda [olunduğunu]" söyledi. Ama ağaçlarımız çeşitli gerekçelerle JES, HES gerekçesiyle ya da savaş gerekçesiyle yok ediliyor. Cudi'de kesilen ağaçlar her gün kamyonlarla sermayeye peşkeş çekiliyor" dedi.
"Şırnak'a ses olmaya..."
İzmir Yeşil Gelecek Derneği üyesi Kenan Işık, kesilen ağaçların kapitalizmin hizmetine sunulduğunu belirterek, "Ülkenin dört bir tarafından Şırnak'ta buluşmaya, ormanları doğayı tahrip eden kapitalizme karşı omuz omuza vermeye [...], iklimi değil sistemi değiştirmeye Şırnak'a ses olmaya gi[ttiklerini] söyledi.
"Cudi yürüyüşü antikapitalist mücadeleyi büyütmek için..."
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) üyesi Gürkan Develi de, doğal felaketlerinin arttığını ve bütün felaketlerin planlı birer cinayet olduğunu aktardı. Develi, "Her yerde antikapitalist mücadele gelişiyor. Burada Sao Paulo mücadelesi de gösterdi ki mücadeleler yerel değil uluslararası olmalı. Cudi yürüyüşümüz bu mücadeleyi genişletmenin bir ayağıdır. Direnişi büyütmek için yola çıkıyoruz" diye aktardı.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) üyesi Güngör Elçin de, "Muğla'daki ormanlar neyse Cudi'de odur. Bu inançtayız. Bu katliamlar hem Kürdistan'da, hem Türkiye'de ekolojik varlıkları tüketmek anlamına geliyor. Bunu hiçbir yerde kabul etmiyoruz" dedi.
(AEK)