Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kastamonu, Bartın ve Sinop'ta kuvvetli sağanak yağış sonrası yaşanan sel felaketinin ardından can kayıpları artıyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Karadeniz'deki sel nedeniyle ölenlerin sayısının 77'e yükseldiğini bildirdi.
AFAD Batı Karadeniz'deki sele ilişkin yaptığı açıklamada, Kastamonu'da 62, Sinop'ta 14, Bartın'da ise 1 kişinin hayatını kaybettiği, 8 kişinin tedavilerine hastanelerde devam edildiğini duyurdu.
AFAD, sel afeti sonrası Bartın'ın Ulus ilçesinden 341, Kastamonu'dan 1480, Sinop'un Ayancık ilçesi ve mahallelerinden ise 560 afetzedenin tahliye edildiğini açıkladı.
“Çökmez denilen bina çöktü”
Kastamonu'da Bozkurt ilçesinde Ezine Çayı kenarındaki 8 katlı Ölçer Apartmanı yıkıldı, sel sularında kaybolanlar oldu. Kayıpların yakınları kendilerine "Bina yeni, çökmez" denildiğini, bina çökene kadar kimsenin yardıma gelmediğini söyledi.
"Seli kelimelerle anlatmak mümkün değil"
Anadolu Ajansı’nın aktarımına göre, Bozkurt ilçesine bağlı Günvakti köyünde yaşayan İlyas Çankar, evine geldiği sırada selin yaşandığını ve evinin üst tarafındaki yolda yere yatırdığı ağaçla yukarıdan gelen suyun yönünü değiştirmeye çalıştığını söyledi.
Yola koyduğu ağaç sayesinde evinin su altında kalmadığını ifade eden Çankar, "Bu seli veya yağmuru kelimelerle anlatmak mümkün değil. Ben 54 yaşındayım böyle bir yağmur görmedim." dedi.
Çankar, şöyle dedi:
"Yağışla, aşağıdan yukarıya kadar beş dere, ileride de on beş dere olduğunu hesap edersek yirmi dere oluştu. Bunun en az yirmi de karşısı var. Burası zaten bir vadi. Bu vadiden suyun bir anda aşağı düşmesi kasabayı (Bozkurt ilçesi) yok etmesine mal oluyor."
"Evin yukarısında yol göçtü"
Köy sakinlerinden Yıldız Yurdakul ise yağmurun hızlanmasının ardından evinin önündeki yoldan çamur aktığını ve ağaçlardan kopan dalların geçtiğini gördüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Olayın bu kadar büyük olduğunu tahmin edemedik. Yine de kapının önündeki su biraz azalınca aşağı indik. Bu arada evin yukarısındaki yol göçtü. Tabii buradan bütün toprak yollara gitti.
"Bu yolun başındaki bir rögar kapağı var, orası tıkanmış kayalarla. Su gidemediği için kayanın üstünden gitti sular. Orası küçük bir şelaleye dönüştü diyebilirim. Burada akrabamızın evi var. O da suya kapılacak diye köylüler endişe etti. O yağmurda yola taş toplayıp koydular, o şekilde suyun yolunu değiştirdik. Çok beklemediğimiz, hayatımda hiç görmediğim bir olaydı."
(EMK / KÖ)