* Fotoğraf: Ahmet Bolat / AA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile 22 Temmuz ve devamında yapılan operasyonlarda tutuklanan ve aralarında Yurt Atayün ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu yaklaşık 70 polisin tahliyesine karar vermesinin ardından bu sabaha karşı yazılı açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca yürütülen çeşitli soruşturma dosyalarında halen tutuklu bulunan şüphelilerin avukatları tarafından İstanbul muhabere nöbetçisi olan 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nden reddi hakim ve tahliye talebinde bulunulmuş olup, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevine girmemesine rağmen soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden 24 Nisan'da 2015/92 değişik iş sayılı kararla görevsiz ve yetkisiz olarak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevlendirilmesine karar verilmiştir.
6545 sayılı kanunda bu konuda tahliye taleplerinin görevli ve yetkili mahkemesinin Sulh Ceza Hakimlikleri olduğu açıktır. İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24 Nisan günü 2015/92 değişik iş sayılı kararının Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebiyle vermiş olduğu bu kararla İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin 25 Nisan günü aldığı kararlarla İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği değişik iş sayılı kararın bu konuda karar verilmesine yer olmadığı kararıyla hukuken geçersiz olduğuna dair kararın verildiği ancak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden halen Cumhuriyet Başsavcılığımıza göndermediği kararlarla tahliyeler yapılmasına karar verdiği ve bu kararları avukatlara tebliğ ettiği ancak bu karara karşı Cumhuriyet Başsavcılığımızca yeniden 25 Nisan günü yazıyla bu verilen kararların yerinde olmadığı ve infaz edilmemesi ve şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi istenmiş olup, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nce verilen 25 Nisan gün 2015/847 sayılı karar ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen tahliye kararlarının hukuken geçersiz ve hükümsüz olduğu aşağıdaki şekilde;
‘İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun talebinin kabulüyle, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararların açıkça usul ve yasaya aykırı, hukuken geçersiz, uygulanabilirliği olmayan yok hükmünde sayılması gereken kararlar olduğunun tespiti ile bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararlarında belirtilen tutuklu şüphelilerin tahliyesine ilişkin taleplerinin ayrı ayrı reddine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'na ait soruşturmalardaki şüpheliler hakkında İstanbul sulh ceza hakimliklerince şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına ilişkin verilmiş olan kararların halen geçerli olduğunun tespiti ile şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına’ belirtilerek karara bağlanmış olup, bu hukuki durum milletimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.” (AS)
Ne oldu? |
Örgüt yöneticisi olduğu gerekçesiyle tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile tutuklanan eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse, Ali Fuat Yılmazer, Yakup Saygılı, Tufan Ergüder'in de arasında bulunduğu çoğu polis 70 kişi hakkında İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce dün gece tahliye kararı verildi. Gazetelerdeki haberlere göre, Temmuz 2014'te başlayan ve arka arkaya yapılan operayonlarda tutuklanan emniyet görevlileri ve Karaca'nın avukatları, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde bulunan 10. sulh ceza hakimliğini redderek tahliye talebinde bulundu. Avukatlar, reddi hakim taleplerini İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne yaptı. Reddi hakim talebini kabul eden İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi tahliye taleplerinin değerlendirilmesi için dosyayı İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. 32. Asliye Ceza Mahkemesi de tahliye taleplerini kabul ederek tüm sanıkların tahliyesine karar verdi. İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği ise İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yetkisi olmadığı halde verdiği reddi hakim kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle "yok hükmünde" olduğuna karar verdi. Cumartesi gecesi nöbetçi olan İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, bu kararı polislerin tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden sorumlu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na da göndererek tahliyeyi engelledi. Aynı saatlerde avukatlar, tahliye kararının UYAP'a girişinin engellenmek istendiği bu nedenle UYAP'a erişimin engellendiğini ileri sürdü. Polis avukatları, adliyeye gelerek aldıkları tahliye kararını Silivri Cezaevi'ne elden götürmek istediler. Kararın duyulması ardından adliye önüne çok sayıda TOMA ve çevik kuvvet polisi de geldi. Başsavcılık sabaha karşı konuyla ilgili açıklama yayınladı. Sanık avukatları Gültekin Avcı ve Avukat Ömer Turanlı, 10 Sulh Ceza Hakimliği'nin aldığı karar ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yaptığı yazılı açıklamaya tepki gösterdi. Avukat Avcı, "10. Sulh Ceza Hakimliği inanılmaz bir şekilde, kendisinden üst derece bir mahkemenin kararını değerlendirdi. Mahkeme olmayan Sulh Ceza Hakimliği dedi ki, '32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar yok hükmündedir.' Bu birinci hukuk katliamı. Diğeri, 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararlara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının görevsiz ve yetkisiz bir şekilde, statüsünü aşarak, kanunsuzca suç işleyerek yaptığı bir açıklama var. Hiçbir Cumhuriyet Başsavcısının veya savcının bu konuda açıklama yapma yetkisi yok. Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Türk Ceza Kanunu'nun 277. ve 288. maddelerini çiğdeni ve suç işledi" diye konuştu. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da "Ne yazık ki bu ülkede milletin iradesine zaman zaman tanklarla, sermayeyle darbe yapıldı. Zaman zaman da hukuk sistemiyle darbe yapılmak isteniyor. Bu süreç de bunlardan biri. Hukuken hiçbir izahı olmadığı halde serbest bırakma kararı veriyor bazı mahkemelerimiz. Bu süreçleri de bu ülke, bu millet atlatacak" açıklamasını yaptı. |