Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay 2. Daire üyelerine yönelik silahlı saldırıyla ilgili davada, Ergenekon soruşturması ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasıyla ilgili bağlantıların tam olarak incelenmesini talep etti.
Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, Danıştay'a saldırı davasını ele alan ve Ergenekon soruşturması ve Cumhuriyet'e saldırı süreçleriyle ilgili sadece 17 Aralık 2007 tarihinde gönderilen bilgi ve belgeleri değerlendirebilen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nden bu tarihten sonraki süreci de göz önüne almasını istedi.
CNN Türk'e göre, başsavcılık, hazırladığı tebliğnamede, İstanbul'da yürütülen Ergenekon Soruşturması'na dair tüm belge ve beyanların Ankara'ya getirilerek yeniden bir karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, tebliğnamesini temyiz davasını görüşecek olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne gönderdi.
Savcı, sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır hakkında, "anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan, sanık Süleyman Esen hakkında ise "silahlı örgüte üye olmak ve patlayıcı madde temin etmek" suçlarından kurulan hükümlerin temyiz istemlerini yerinde bulmadı.
Tebliğnamede, "Ancak dava içeriğine göre, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu iddia edilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ergenekon soruşturması dosyasının Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasıyla ilgili bölümünün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 17 Aralık 2007'de gönderilen belgeler dışında ve bu tarihten sonraki soruşturmaya ait tüm belge ve beyanların getirtilerek incelenmesi" gerektiğine işaret edildi.
Danıştay saldırısı
17 Mayıs 2006 sabahı Danıştay'a gelen Arslan, sahip olduğu avukat kimliği sayesinde güvenlikten silahıyla birlikte geçmeyi başararak Danıştay 2. Dairesi'nin bulunduğu katta Hakim Mustafa Birden'in odasına girmiş, toplantı halindeki üyeleri silahla hedef almıştı.
Saldırıda üyelerden Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, Başkan Birden ve iki üye de yaralanmıştı. 13 Şubat'ta Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Alparslan Arslan'ı iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ayrıca 68 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum etmişti.
Yıldırım, Timuroğlu ve Sağır ise "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçundan ayrı ayrı müebbet hapse çarptırıldı. Üç sanık "Özbilgin'i öldürmek ve diğer üyeleri öldürmeye teşebbüs suçuna yardım etmek", "Cumhuriyet'e bomba atmak" ve "bomba bulundurmak" suçlarından ayrı ayrı 43'er yıl 11'er ay 15'er gün hapse mahkûm olmuştu.
Esen ve İrşi de "silahlı örgüt üyesi olmak" ve "patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından 10'ar yıl 2'şer ay 15'er gün hapis cezası alırken, Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter de beraat etmişti. (EÖ/EÜ)