Irak işgalinin konuşulduğu, forumun en kalabalık toplantılardan birinde karşılaştık Angie Balata ile.
Balata Mısır'da Habitat Uluslar arası Koalisyon'da (Habitat International Coalition) insan yerleşimleri üzerine çalışan bir Kanadalı-Mısırlı.
Mısır'daki rejim nedeniyle Kanada'ya göç eden bir ailenin, Kanada'da doğan, Kanadalı olan kızları...
Çocukluğundan beri hep Kanada'da yaşamış, Toronto'da bir İslami ilkokula gitmiş, çocukluktan itibaren ağır bir dini eğitim altında kaldığı için lise ve üniversite yılları boyunca, 14 yaşından beri taşıdığı başörtüsünden nefret etmiş genç bir kadın.
Türkiye ve Mısır üzerinde sohbet ederken söz başörtüsü problemine, kimlik sorununa ve İslam'a geldi. İşte söyledikleri...
* Annemler beni Toronto'nun en katı İslam okuluna gönderdiler. Oradaki eğitim beni çok yordu, o yaşta bir çocuk için ağırdı. Lise yıllarında ve üniversitede ailemle çok ciddi çatışmalar yaşadım, başörtüsünü çıkartmak istediğim anlar da oldu.
Ancak üniversitenin üçüncü yılında fark ettim ki aslında başörtümden dolayı ağır ayrımcılığa uğruyorum. Eğer başörtümü çıkartsaydım ayrımcılık yapanlar kazanmış olacaktı. Başörtüsü takmak demek batıda bir sıfır yenik başlamak demek aslında.
Çünkü insanlara sizi gördükleri anda hakkınızda kesin yargıda bulunabilecekleri bir koz veriyorsunuz. İşte tam da bununla mücadele etmek için kimliğimin bir parçası olan başörtüsünü çıkartmaktan vazgeçtim.
* Hayatım boyunca Kanada'da yaşadım. Mısır benim için sadece annemlerin geldiği bir yerdi. Lisansımı da, yüksek lisansımı da Ortadoğu çalışmaları üzerine yaptım.
Ne zaman ki Mısır'da çalışmak gibi bir şans çıktı karşıma işte o zaman gitme vaktimin geldiğini anladım. 2005 yılı Temmuz ayından beri Mısır'da yaşıyorum. Annemlerin ait olduğu yerle tanışmaya çalışıyorum.
* Mısır'a geldiğimden beri başörtümle daha fazla saygı gördüğümü hissediyorum. Türkiye'de başörtüsünün yasaklandığını, kadınların başörtüsü ile okullara giremediğini biliyorum.
Demokratikleşme yolundaki bir ülkenin böyle bir ifade özgürlüğü ihlali yapmasını aklım almıyor. Kadınlar kendilerini istedikleri gibi ifade edebilmeli, bu yasağın sadece kadınlara yönelik olması olağanüstü büyük bir ayrımcılık...
* Burada olma sebebim çok. Bundan önce Ocak ayında Mali'de yapılan Dünya Sosyal Forumu'na katıldım. Elbette benim için de forumun en önemli ajandası savaş karşıtlığı.
Irak savaşı Mısır'ı direk olarak etkilememiş olsa bile, bölgede başlayan göçler, savaştan kaçanlar insan yerleşimleri konusunda ciddi sorun yaşıyorlar. Biz de bunları çözmeye çalışıyoruz.
* Mısır'da savaş karşıtı bir hareket yok, olamaz da. Zira Mısır hükümeti Amerika Birleşik Devletleri'nin açıkça olmasa da müttefiki. Geçtiğimiz Temmuzdan beri yaşanan dört saldırı Mısır'da ifade özgürlüğünü oldukça derinden etkiledi.
Emniyet güçleri tutuklama yaparken sadece şüpheliyi değil, bütün bir köyü, bütün bir mahalleyi tutukluyorlar, öyle olunca da insanlar seslerini çıkartmaktan korkuyor. Çünkü her türlü muhalif ses Bush yüzünden artık terörist olarak algılanıyor.
* Kendimi nasıl tanımlıyorum? Zor bir soru. Öncelikle Kanadalıyım, sonra Mısırlıyım. Müslüman'ım, kadınım ve bağımsızım...(ÇM/BA)