"Aile siyasal gerekçelerle çocuğun eğitim almasını engelliyorsa bu, çocuğun devlet tarafından koruma altına alınması için bir gerekçe olabilir."
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İstanbul Şubesi'nden Abdullah Karatay, geçtiğimiz hafta Adana, Mersin ve Konya'da ilkokula, aileleri tarafından, başörtüsüyle gönderilmek istenen çocukların "ailelerinden alınabileceği" ile ilgili tartışmaya ilişkin bu bilgiyi verdi.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül'ün konuya ilişkin "Aile çocuğu baskı altına alıp, öğrenim özgürlüğünü engelliyorsa devlet o çocuğu alır ve öğrenim görmesini sağlar" sözleri tartışmayı başlattı.
Bunun üzerine Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, "Sebebi ve gerekçesi ne olursa olsun, mahkeme tedbir kararı alırsa, çocukları korumamız altına alabiliriz" dedi. Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) ise Üskül'ün, sözlerinden dolayı, ihraç edilmesini istedi.
Konuyla ilgili bianet'e konuşan Karatay, "Çocuğu başörtüsüyle okula göndermeye çalışmak istismar mıdır ve korumayı gerektirir mi?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Burada kriter çocuğun başörtüsü takması değil, bunun ne gibi sonuçlara yol açtığı, çocuğun yaşantısına etkisidir. Çocuğu başörtüsü nedeniyle eğitim hakkından yoksun bırakmak onun ruhsal, zihinsel gelişiminin de engellenmesi anlamına gelir. Okul, çocuğun gelişiminin planlandığı yer olarak düşünüldüğünde bundan mahrum bırakılması gelişimini riske atıyor demektir. Anne ve baba çocuğa başörtüsü takamadığı için eğitim aldırmıyorsa, örneğin bu olaydaki baba gibi siyasal gerekçelerle aile çocuğunun eğitim almamasında ısrar ediyorsa bu koruma kararı almak için gerekçe olabilir."
Şikayete gerek yok; inceleme yapılmalı
Karatay Çocuk Koruma Kanunu ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) yasasında "korumaya muhtaç çocuk" tanımının yapıldığını belirtti:
"Çocuğun gelişimi ve korunması tehlike altındaysa, anne ve baba korunma görevini yerine getirmiyorsa çocuk ailesinden alınır. Çocuğun gelişiminin, hayatının risk altında olup olmadığının uzman tarafından tespit edilip, mahkemeye sunulması ve mahkemeden korama kararı çıkması gerekiyor."
Karatay, başörtüsüyle okula gönderilen çocukların koruma altına alınıp alınmayacağının, uzmanların incelemesi sonucu belirlenebileceğini söyledi:
"Bu konuda bir şikayet gerekmiyor; konuyla ilgili gazete haberleri Sosyal Hizmetlerin inceleme başlatması için yeterli. Uzmanların çocukların yaşadığı yere gidip, istismar olup olmadığını tespit etmek amacıyla aileyle, okulla, çevreyle görüşmesi gerekiyor. İstismar varsa bunun mahkeme kararına dönüştürülmesi lazım."
Çocuk Koruma Kanunu'nun üçüncü maddesinde "Korumaya ihtiyacı olan çocuk" tanımı şöyle yapılıyor:
"Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuklardır." (SP)