Annesi yazar, babası ise tekstil işçisi olan 41 yaşındaki çocuk doktoru, başkanlık seçimlerine katılan 18 aday arasındaki tek kadın.
Ailesi Celal'in güvenliğinden endişeli. Taliban gibi seçim sürecini bölmeye çalışan gruplar, adaylara saldırılar düzenliyor.
Dr. Celal, eşinin "Çocuklarımın annesini kaybetmek istemiyorum" dediğini söylüyor. Celal'in anne ve babası ise, kızları seçimi kazanamazsa ailenin saygınlığının zedeleneceğini düşünüyor.
Yoksullukla mücadele
Mesude Celal, seçimlere katılmaya kararlı. Ülkedeki en büyük problemin yoksulluk olduğunu söylüyor.
"Hastaları tedavi ediyorum ama onlar yoksul oldukları için hastalanıyorlar. Sadece bir doktor olarak yoksulluk problemini çözemem. Bunu çözebilmem için başka türlü bir güce ihtiyacım var ve hastalarımın çoğu bana seçimlere katılmamı söylüyor".
Seçim çalışmaları
Dr. Celal seçim çalışmalarını bir kamyonetin arkasında dolaşarak ve küçük mitinglerde konuşarak yürütüyor. Sovyet zamanından kalma bir apartmanda yer alan bürosunda genellikle eşi ve çocukları ile birlikte çalışıyor.
Celal, seçim çalışmalarında, üzerinde bir "yapılması gerekenler" listesi olan bildiriler dağıtmayı akıl eden ilk aday. Ülkenin dört bir yanından aşiret liderleri onu ve 75 yaşındaki yardımcısı Mir Habib Suhaili'yi ziyarete geliyorlar.
Suahili, Celal için "O bir politikacı olmayabilir, fakat cesur bir kadın olduğu kesin. Afganistan'ın ihtiyacı olan ilerici bir değişimi yaratmak için sorumluluk alıyor" diyor.
Kadınların desteği gerekli
Dr. Celal, Kabil Tıp Okulu'nda psikiyatri okudu. 1990'lardaki iç savaş sırasında okulun Sinir Hastalıkları Fakültesi kapatılınca, pediatri bölümüne geçti.
Taliban 1996'da iktidara geldiğinde ve kadınların çalışmasını yasakladığında Dr. Celal çocuklarla çalışıyordu. O zamandan bu yana da Birleşmiş Milletler'de (BM) sağlık danışmanı olarak görev yapıyor.
Celal, ülkeyi gezdiği sırada karşılaştığı insanların savaşmaktan yorgun düştüğünü ve istikrarlı, güvenli bir ülke istediklerini söylüyor.
"İnsanlar savaş ağalarından kurtulmak istiyor. Askerlerle dolu bir yönetim değil, sivil bir hükümet istiyorlar. Demokrasi ve haklarını istiyorlar".
Celal, aşiretlere bölünmüş bir ülkede temsili demokrasinin kurulabileceğini "Hepimiz etten ve kemikteniz, aynı akla sahibiz, neden bir arada yaşayamayalım ki?" diye savunuyor.
Başkent Kabil'de yaşayan bazı kadınlar Celal'in yeni başkanları olabileceğini düşünüyor.
"Kadın bir başkanı tercih ederim" diyor, yerel bir radyoda çalışan Haide Hamdard; "Yönetimdeki yüksek mevkilerinde kadınlar tarafından doldurulmasını istiyorum".
Güvenlik sağlanamıyor
Afganistan'da 9 Ekim'de yapılacak seçimlere 18 aday katılıyor. Şu anki geçici yönetimin başkanı olan Hamid Karzai'nin seçimleri kazanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
Karzai'nin en önemli rakibi ise, Özbek General Raşit Dostum. Kuzey bölgelerde güçlü olan Dostum'un tartışmalı bir geçmişi var. Geçmişte Sovyetlerle birlikte ve daha sonra Sovyetlere karşı savaşan Dostum, Taliban'ı da desteklemiş fakat daha sonra Taliban karşıtı İttifak güçleri ile birlikte hareket etmişti.
Seçimlerin gerçeği ne kadar yansıtacağı ise şüpheli. BM yaklaşık 9.8 milyon seçmenin oy kullanacağını hesaplarken, Ağustos sonuna kadar kayıt yaptıran seçmen sayısı 10 milyon 300 bindi.
Kaydolan seçmenlerin yalnızca yüzde 42'si kadın ve bu durum yaklaşık 1 milyon kadının kaydolmadığını gösteriyor. BBC, özellikle merkezi hükümetin etkisinin olmadığı güney bölgelerde seçmen kayıtlarının yapılamadığını, aşiretlerin halka baskı yaptığını bildiriyor.(EÜ/BB)