Başkanlar Esas Kadın Yokluğundan Şikayetçi
İsimleri dolayısıyla benzer karışıklıkları sık sık yaşadıklarını belirten başkanlar, bu tip karışıklıklara öfkelenmediklerini ve Hürriyet gazetesini arayıp tepki göstermeye gerek duymadıklarını belirtiyorlar.
Hürriyet'in bugünkü düzeltmesinde, yazı işlerini arayarak "erkek" olduğunu söyleyen belediye başkanları arasında İzmir Değirmendere belediye başkanı olarak Şükran Akyer'in de ismi geçiyor.
Bianet, bugün Değirmendere belediyesini arayınca, bir "doğru", bir "yanlış"la karşılaştı: Şükran Akyer kadın, ama Değirmendere eski belediye başkanı; şimdikinin ismi ise Necati Şemsettin Eren.
Başkanlardan Hürriyet gazetesini aradığını söyleyen tek kişi Ardahan'ın Damal ilçesi Belediye Başkanı Gülcemal Fidan, Hürriyet gazetesine "daha önce de benzer karışıklıklar yaşandığı halde aynı hatayı tekrarlaması nedeniyle" tepki gösterdiğini söylüyor.
"Üçüncü kez belediye başkanlığına seçildim. Hürriyet gazetesinde hakkımda en az 150 haber yayınlandı. Benzer karışıklıkları daha önce de yaşadık. Buna rağmen böyle bir hata yaptılar" diyen Fidan; seçim sonuçlarını "Türkiye'de kadına yer olmadığının ve kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığının bir göstergesi" olarak nitelendiriyor.
Burdur Kızılkaya Belediye Başkanı Canan Atasoy ise, isminin kadın belediye başkanları arasında anılmasına alıştığını belirtiyor ve ekliyor: "Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Üstelik haberin içeriği güzeldi, kızacak bir şey göremedim" diyor.
Belediye başkanlarının "kadın başkan" olarak anılmalarına yönelik tepkileri ve kadın belediye başkanlarının sayısının azlığına ilişkin görüşleri şöyle:
İzmir Poyracık Belediye Başkanı Ahsen Özçam: Hanımım diye otelde yanıma hanım verdiler
"Ahsen", Arapça kökenli bir isim, "en güzel", "en iyi" demek. Hem kadınlar hem de erkekler kullandığından, "kadın" mı yoksa "erkek" mi olduğum konusunda sık sık karışıklık yaşanıyor. Ayrıca, benim ismimin yazılması da zordur. Pek çok yerde yanlış yazılır.
Öğretim üyesiyim, bu ikinci dönem belediye başkanlığım. Her seferinde karışır. Önceki seçimlerin ardından hanım belediye başkanları arayıp hemcinsleri olduğum düşüncesiyle beni tebrik etmişlerdi.
Bir seferinde, yurtdışında bir kolokyuma gittiğimde hanım olduğumu düşündükleri için yanıma bir hanım daha vermişlerdi. Benim için mutlu bir karışıklıktı ama, tabii ki, yanımdaki hanım için aynı şeyi söyleyemeyeceğim...
Türkiye'de ayak oyunlarıyla kadınların siyasette önleri kesiliyor. Kadınlar sayıca çok olsalar, erkekler bunu başaramazdı. Kadınların bu oyunlara karşı güçlenmek, rüştlerini ispat etmek ve siyasette tecrübe kazanmak için siyasi partilerde daha çok yer almalılar. Kadın ve gençlik kollarında yer alıp yetişmeliler.
AKP, seçim öncesinde kadınların yerel seçimlere katılımını destekledi. Dikili'de çok zorlayarak bir kadın aday gösterdik. Ancak kendisini rahat hissetmedi, tanıtamadı ve seçilemedi. Kadınların daha ilgili olması gerekirdi.
1947 Poyracık doğumluyum. 1965'de İzmir Atatürk Lisesi'ni; 1970'de Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni bitirdim. 1978'e kadar asistanlık yaptım, doktoramı bitirdim. 1980'de İstanbul Üniversitesi Tütün Eksperliği Yüksekokulu'nda öğretim üyesi oldum.
1987'de İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde doçentliğimi yaptım. Tekel'de değişik görevler aldım. Araştırma Planlama Koordinatörlüğü Daire Başkanlığı görevinden emekli oldum. 39 belediyenin oluşturduğu Bakırçay Belediyeler Birliği ve Bakırçay Sulama Birliği başkanıyım.
Bu tarz karışıklıkları kanıksadım. Hürriyet gazetesini aramadım.
Aksaray Harmandalı Belediye Başkanı Süreyya Gedik: Aramızda espri konusu oldu
Türkçe'de isim karışıklıkları çok oluyor. Ufak bir hata. Hürriyet gazetesini ben görmedim, arkadaşlarım arayıp haber verdiler, aramızda espri konusu oldu.
1948'de Harmandalı kasabasında doğdum. 1968-1970 yılları arasında askerlik görevimi yaptıktan sonra Ankara'da kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştım. 19 Haziran 1972'de Emekli Sandığı'nda göreve başladım. Ortaokul ve liseyi gece okulunda bitirdim.
10 yıl memur, 22 yıl idareci olarak çalıştım. 30 Aralık 2003'te, belediye başkanlığı aday adaylığı için görevimden istifa ettim. Evliyim.
Kadınların siyasette ve yönetimlerde daha fazla görev alması gerektiğini düşünüyorum. Kadınlarımız bugüne kadar baskı altındaydı, tepki görmekten çekiniyorlardı ve çekimser kalıyorlardı. Kota uygulaması faydalı olabilir ama bu kadınların girişimi olmaksızın yeterli olmaz.
Hürriyet'i aramadım.
Burdur Kızılkaya Belediye Başkanı Canan Atasoy: Jandarma Karakoluna "Kadın" diye yazı geldi
Dün Antalya'da çalışan bir arkadaşım arayıp haber verdi. Bugün gazeteyi alıp okudum. Haberin içeriği güzeldi, kızacak bir şey görmedim. Üstelik reklamın iyisi kötüsü olmaz. Benzer karışıklıklarla okul yıllarımdan beri karşılaşırım. Daha önce de basında kadın olduğum yazılmıştı... Hürriyet'i aramadım.
Testlerde ve yazılılarda Canan Atasoy ismini fark edip kağıdı benim doldurduğumu gördüklerinde, başkasının yerine sınava girdiğimi düşünürlerdi. Amfilerde ismim okunduğunda ayağa kalkardım, sen otur derlerdi, espri konusu olurdu. Askere giderken sorun yaşadım. Askerlik Şubesi'nden Jandarma Karakolu'na "kadın" olduğuma dair yazı geldi. Gidip Askerlik Şubesi'nden düzelttirmemiz gerekti. Bayağı uğraştırdılar.
Kızılkaya doğumluyum. Antalya Lisesi'ni bitirdim. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden 1991'de mezun oldum. Yaklaşık 6 sene Bucak Devlet Hastanesi'nde görev yaptım. 7 senedir Antalya Devlet Hastanesi'ndeki görevimden Belediye Başkanlığı'na aday olabilmek için istifa ettim.
Daha önce babam Kızılkaya Belediye Başkanlığı yapmıştı. Onun vasiyeti benim de belediye başkanı olmamdı. İktidardaki partiden belediye başkanı olmanın beldemize avantaj sağlayacağını düşündüm. Vatandaşlara hizmet etmiştik, hepsi bizi tanıyordu, Allah nasip etti, kazandık.
Kadınların siyasete katılımı daha çok olmalıydı. Belediye Meclis üyeliği için iki hanım arkadaşa teklif götürdüm; fakat "ufak yer, dedikodu olur" endişesiyle kabul etmediler. Seçmen bazında kadınlar çok heyecanlı, hizmet görmek, hizmet etmek istiyorlar. Ancak, burası küçük yer, kadınlar evlerinde çalışıyor, ev dışına çıkmıyorlar.
15-20 senedir belediye başkanları ilkokul, ortaokul mezunuydu. Bilinçli kimse olmadığı için kısır çekişmeler sürüyordu. Bundan sonra vatandaşlarımızın bilinçlenmesi için çalışacağız. Yayla turizmine ağırlık verip kadınlara ev dışında çalışma imkanları yaratacağız. Kafeterya, lokal, dernekler ile vatandaşların birbirleriyle kaynaşması için çalışacağız.
Antakya Dörtyol Belediye Başkanı Bilgehan Aksoy: Karışıklık yaşıyorum
Zaman zaman adım "Bilge" ile karıştırılıyor ve o zaman karışıklık yaşıyorum. Hürriyet'in haberini bugün Posta gazetesi kullanmış. Böyle hatalar her zaman yaşanabilir. Hürriyet gazetesini aramadım.
Kadınların siyasette ve yönetim mevkilerinde yer almamasında hata, hanımların. Biz AKP olarak bu konuyla çok ilgilendik. Genel Merkezimiz, müracaat eden hanımların tamamının aday olmasını sağladı. Kadın kolları genel başkanımız, hanım millet vekillerimiz, genel başkanımızın eşi hanım adaylara destek ziyaretleri gerçekleştirdi.
Ancak hanımlar, siyasete katılmak konusunda çok zayıf kaldı, adaylık için müracaat etmediler. Alışılagelmiş kalıpları, hanımların aşması gerekiyor. Hanımlar, toplumda bugüne kadar yerleşmiş alışkanlıkları aşmakta zorlanıyorlar, "İnsanlar buna nasıl bakar", "Olur mu Türkiye şartlarında" diye düşünüyorlar.
Kadın kollarımızda 30 hanım faaliyet gösteriyor, dört-beş mahalle temsilcimiz var. Seçim sürecinde hanımlarımız çok aktif çalıştılar, çok büyük emekleri var. Ancak, aktif çalıştıkları halde yönetimlere gelmekte cesur davranmıyorlar.
İzmir Aliağa Belediye Başkanı Tansu Kaya: Çiller başbakanken
Daha önce bir isim karışıklığı yaşamamıştım; ama Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde ismimle ilgili çeşitli şakalar yapılıyordu... Hürriyet gazetesini görmedim; yazı işlerini de aramadım.
20 Mart 1975 İzmir Karşıyaka doğumluyum. İnşaat mühendisiyim. Serbest mühendislik yapıyorum. Siyasete AKP'de, kurucu teşkilat başkanı olarak başladım. Sonra ilçe başkanı oldum. Kongrede kendi isteğimle, belediye başkan adayı olabilmek için görevimi bıraktım.
Kadınların siyasette bu kadar az yer alması ciddi bir eksiklik. Dokuz belediye meclis üyemizden ikisi kadın. Biz, bayanların da temsil edilmesi gerektiğini düşündüğümüzden, bayan arkadaşlara meclisimiz içinde yer vermeyi uygun gördük.
Kadınların kota uygulamasını istemek için önce aktif olarak siyasette yer almaları gerekir. Sadece ev hanımları değil, kariyer yapmış, iş sahibi kadınlar da siyaset içinde yoğun olarak bulunmalılar ki, kota uygulamasına geçildiğinde listeye yazacak isim olsun. Kadınlar hem hazırlıksız, hem katılımları yetersiz hem de eleştiri noktasındalar.
Muğla Kavaklıdere Belediye Başkanı Nuray Bozyer: Askere çağırmazlar diye düşündüm
Adaylığım döneminde, okul yıllarımda, askerde benzer karışıklıklar yaşadım.Bazı gazeteler, adaylığım döneminde fotoğrafımı göre göre bayan olduğumu yazdı. Nuray deyince, önce bayan ismi akla geliyor.
"Belki bayan olduğumu sanıp askere çağırmazlar" diye düşünmüştüm ama dikkat etmişler, çağırdılar. Pek çok kez toplantılarda ismim okunup da kürsüye gittiğimde mikrofonu bana vermekten imtina ederler; nüfus cüzdanımı göstermeden kimliğimi kanıtlayamam, bankada işlem yapmak istediğimde nüfuz cüzdanımı gösterdiğim halde uzun süre bekletirler, eşimin işlemlerini yapmaya çalıştığımı düşünürler... Bu yaştan sonra ismimi değiştirme şansım olmadığına göre, meraklı soruları yanıtlamakla yetineceğim...
1962 Kavaklıdere doğumluyum. İlk, orta tahsilimi Kavaklıdere'de, liseyi Manisa Salihli'de tamamladım. Eskişehir Anadolu Üniversite'nde iki yıl sosyal bilimler okuduktan sonra bitirmeden terk ettim.
Türk Telekom Muğla Başmüdürlüğü'nde 14 yıl görev yaptım. Sekiz yıl elektrikli Kuvars ısıtıcılarının bölge müdürlüğünü yaptım. 1999 yerel seçimlerinde Kavaklıdere Belediye Başkanlığı'na DYP'den aday oldum. Dokuz oyla kaybettim. Bu dönem AKP'den yüzde 56 oy kazandım, görevime başladım. 17 yaşında kızım, 14 yaşında oğlum var.
Kadınların siyasete katılmaması, Türk toplumunun zaafıdır. Toplumda erkekler egemen. Kırsalda erkek evin reisidir, her işi o bilir, ekonomiyi o bilir. Siyasette de ön plana çıkan, kendisini öne atanlar hep erkeklerdir. Kadınların cesaretsizliği, atılımcı olmamaları, kendi kabuklarına çekilmeleri de bu yapıyı destekliyor. Kadınlar örgütlenirse, bu sorun aşılır. Eğitim ve kadınların kendilerini yetiştirmeleri şart.
Kadınların kota taleplerine ve siyasi partilerin adaylardan yüksek başvuru ücretleri talep etmelerine yönelik eleştirilerine katılıyorum.
Hürriyet'i aramadım.
Ardahan Damal Belediye Başkanı Gülcemal Fidan: Cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor
Üç dönemdir belediye başkanı seçiliyorum, Hürriyet benimle ilgili en az 150 haber yaptı. Daha önce de benzer karışıklıklar yaşandı ve buna rağmen dün böyle bir hata yaptılar. Hürriyet'i aradım, tepki gösterdim.
Bundan önceki başkanlıklarım döneminde de benzer karışıklıklar yaşanmıştı; alışkınım aslında. Önceki başkanlıklarım döneminde belediye başkanı ile görüşmek isteyenlerin telefonlarına çıktığımda, benim belediye başkanı olduğuma inanmayanlar, bir bayanla görüşmek için ısrar edenler olmuştu. Bayan belediye başkanı seçildiği için tebrik telefonları gelmişti.
1964 doğumluyum, Eğitim Fakültesi mezunuyum. 10 yıl öğretmenlikten sonra üç dönemdir Damal'da belediye başkanlığı yapıyorum.
Kadınların yerel yönetimlerde bu kadar az yer almasını çok olumsuz karşılıyorum. Kadın belediye başkanlarının bu ülkedeki sayısının çok daha fazla olmasını isterdim. Seçim sonuçları, bu ülkede kadına yer olmadığının, erkek egemen bir toplum olduğumuzun göstergesi. Kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı çok açık bir gerçek.
CHP'den tek bir il kadın belediye başkanı adayımız vardı; o da kaybetti. CHP'nin durumu, diğer siyasi partilerinkinden farklı değil. CHP de diğerlerinden farklı politikalar uygulasaydı, bu hallere düşmezdi. Sosyal demokrasi, geri kalmışlığa çözüm üretmeli. Ama biz görüyoruz ki, CHP refah seviyesi yüksek yerlerden oy alıyor. Bu da CHP'nin sosyal demokrasiyi yeniden tanımlayamadığını, revizyona, yeniden yapılanmaya, ihtiyaçlarını yeniden tespit etmeye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. (BB)
Antalya Kargıcak Belediye Başkanı Mukadder Işık: Daha önce de "kadın" dediler
Hürriyet gazetesini İzmir'de bir arkadaşım okumuş. O aradı, hem belediye başkanı seçilmemi tebrik etti, hem de haber verdi. İsmim bayan ismi olduğundan, bu haller başımıza geliyor. Geçmişte de benzer karışıklıklar yaşamıştım, alışkınım. Tepki göstermedim, Hürriyet gazetesini de aramadım.
Endüstri meslek lisesi mezunuyum. Belediyede çalıştım, devlet memuruydum. 1999'da belediye başkanı oldum, şimdi ikinci kez seçildim. Çiftçi çocuğuyum, sporcuyum.
İnsan olarak, mistik bir felsefe açısından, kadın erkek ayrımı yapmıyorum. Kadınların da siyasi, demokratik hakları ve özgürlükleri var. Ancak siyasete atılmak, cesaret ve kendine güven meselesi. Kendine güvenen kadınlar çıkıyor, onları kutluyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
Kadınların idareci olduğu yerlerde, her şeyin daha güzel olduğunu gördük. Ama ne yazık ki, toplumun eğitim ve kültür seviyesi belli. Bu seviyeyi ve toplumun önyargılarını aşmak gerekiyor.
Muğla Dalaman Belediye Başkanı Beyhan Korkut: Bayana üyelik teklif ediyorum, kocası ben olayım diyor
Benzer karışıklıkları çok sık yaşarım. Haberi bugün gördüm. Dalaman'da epey güldük. Haberin içeriği güzeldi, Hürriyet'i aramadım.
Kadınların siyasetteki "yok"luğu, toplumun tercihleriyle bağlantılı. Toplum kadını yok sayıyor. Eğitim düzeyimiz, kültürümüz böyle. Encümen üyeliğine kadınları dahil etmek için çok uğraştım; ancak iki kadın teklifimi kabul etti. Bayana gidiyorum, kocası ben olayım diyor. Teklif götürdüğüm bir bayan olumlu yaklaşmıştı, kocası "Ben varken, sana ne oluyor" dedi. (BB)
