Fotoğraf: Yeni Film/Twitter
"Bakur/Kuzey" belgeselinin yönetmenleri gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve Çayan Demirel'e 'örgüt propagandası' iddiasıyla yargılandıkları davada 4'er yıl 6'şar ay hapis cezası verilmesi üzerine bugün (20 Temmuz 2019) Taksim Hill Otel'de bir basın açıklaması düzenlendi.
TIKLAYIN - Bakur Belgeseli Davasında Mavioğlu ve Demirel'e Hapis Cezası
"Sinema Yargılanamaz" çağrısıyla duyurusu yapılan açıklamaya, filmin yönetmenleri Ertuğrul Mavioğlu, Çayan Demirel'in yanı sıra oyuncular, yapımcılar, sinema emekçileri ile hak savunucuları katıldı.
Basın açıklamasına ayrıca Hakların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Saruhan Oluç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, İHD yöneticileri, Cumartesi Anneleri de katıldı.
Toplantıda konuşan gazeteci-yönetmen Mavioğlu şunları söyledi:
"Sahte umutlardan uzaklaşalım"
"4 ay 6 ay değil, sadece bizim ceza almamız değil, Selahattin Demirtaş'ın içeride tutuluyor olması, binlerce öğrencinin cezaevinde sudan gerekçelerle tutulması Türkiye'nin gerçekliği. Bu gerçeklikle mücadele edilir, boyun eğilmez, susulmaz. İfade özgürlüğü denilen şey, insanı insan yapan esas gerçekliktir. Ifade özgürlüğüne sahip çıkmak, insan olma mücadelesidir. Biz, Çayan Demirel ile kendimizi Bakur filminden ceza almış olan insanlar olarak görmüyoruz. Biz, hakikatin peşinden koşan insanlardan biri olduğumuz için başkalarına da ibret olsun diye ağır cezaya çarptırılmış insanlar olarak görüyoruz kendimizi.
"Yapılacak tek şey var, sahte umutlardan biraz uzaklaşalım arkadaşlar. Meclis tatile mi girmiş, Yargıtay ne karar vermiş, AYM ne demiş... Bunların üzerinde durmak yerine her zaman kıyıda köşede ya da tam masanın ortasında duran, hepimizi suçlu ilan etmeye hazır olan şeylere bakmalı. Tam da Tezer Özlü'nün söylediği gibi, 'Bu ülke bizim ülkemiz değil, bizi öldürmek ya da yok etmek isteyenlerin ülkesi.' Bunu ortadan kaldırmak lazım esasen."
"Karar, sinemacılara yönelik doğrudan bir tehdit"
Mavioğlu'dan sonra Bakur Belgeseliyle Dayanışma Platformu'nun ortak basın açıklamasını sinema oyuncusu Nur Sürer okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Çözüm sürecinin devam ettiği 2013 yılında çekimlerine başlanan ve 2015 yılından bu yana, yani 4 yıldır on binlerce seyirciyle buluşan Bakur belgeseli, şiddeti teşvik etmeyen, terör eylemlerini haklı göstermeyen ve nefret yerine barış duygusunun oluşmasını sağlamayı amaçlayan bir sanat eseridir. Batman 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği bu düşman ceza hukuku kararı, hem filmin yönetmenlerinin sanatsal ifade özgürlüğünü hiçe saymaktadır, hem de Türkiye'de üretimde bulunan tüm sinemacılara yönelik doğrudan bir ifade özgürlüğü ihlali ve tehdit niteliğindedir."
Ne olmuştu?
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ile yönetmen Çayan Demirel'in yönettiği, yapımcılığını Ayşe Çetinbaş'ın üstlendiği 92 dakikalık Bir Gerilla Belgeseli: BAKUR (Kuzey) belgeseli 21 Mart 2013 Diyarbakır Newroz'unda PKK lideri Abdullah Öcalan'ın PKK'ye geri çekilme çağrısıyla başlıyor. 2013 yılında başlayan belgesel hazırlıkları iki yıl sürdü ve eser 2015 yılında seyirciyle buluştu.
Belgesel 34. İstanbul Film Festivali'nde yarışma dışı kategorisinde gösterilecekti.
Ancak İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), belgeselin gösterimini iptal etti, gerekçe olarak Kültür ve Turizm Bakanlığının 11 Nisan'da gönderdiği "kayıt tescil belgesi" konusundaki uyarı yazısını gösterdi.
İKSV sansürüyle İptal edilen gösterim tarihinde izleyiciler Atlas sineması önünde toplandı, daha sonra film gösterimi yerine forum yapıldı.
Salondaki forumun ardından Cezayir Toplantı Salonu'nda sinemacılar ortak bir toplantı düzenledi ve "Nefesim Kesilene Kadar" ve "Homo Politicus" ekipleri boykot kararını uyguladı.
Belgeselin gösteriminden iki yıl sonra, filmin iki yönetmeni Ertuğrul Mavioğlu ve Çayan Demirel ile Batman'daki film gösteriminden sorumlu Dicle Anter'e "örgüt propagandası" suçlamasıyla dava açıldı. (AÖ)