Geçtiğimiz günlerde İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleşkesi'nde, IPS İletişim Vakfı ile "Inter Press Service (Roma)" tarafından düzenlenen, İstanbul Uluslararası Bağımsız Medya Forumu yapıldı.
"Başka bir iletişim mümkün" olduğunu ortaya koymaya çalışan etkinliği, iki gün boyunca, ilgiyle izledim.
Türkiye'de olduğu gibi tüm dünyada, günümüzdeki bilgi akışının dışında, insanların gerçek bilgiye ulaşmalarını, engellere takılmayan doğru bilgi elde edebilmelerini sağlayacak yeni bir iletişim ağı kurulması arayışının olduğu anlaşılmaktadır.
Forum bu doğrultuda yapılan çalışmaların ürünüydü.
Tüm dünyada, insanlığın yaşamını biçimlendiren iletişim sistemi dışında, bu sistemin olumsuzluklarını sergilemeyen, bu sisteme seçenek olabilecek, başka bir iletişim sistemi kurulmasının olanaklı olduğunun ortaya konulmasına çalışılan forumda, geniş kesimlerin uzlaşabileceği bir sonuca varılamadı. Böyle bir iletişim sisteminin kurulması özlemi dile getirildi.
Bilgiye ulaşmak
Dünyada gerçekleşen mal ve hizmet üretiminin 75 katı sanal mal ve hizmet üretiminin pazarlandığı bir aşamada, dünya insanı gerçek bilgilerle yüzleştirilebilirler mi?
Tüm ulus devletlerin, küresel güçlerin, belli bir kesimin çıkarlarını ulusal çıkar olarak göstererek, yönettikleri insanları, bu çıkarları korumak için koşullandırmayı başardıkları bir dünyada, yönetilenlerin gerçek, bilimsel bilgilere ulaşmaları olanaklı mı?
Amerika'dan, binlerce kilometre uzaklıkta olan Afganistan dağlarında, küçük bir yılanın günün 24 saatinde neler yaptığının, nereleri gezdiğinin izlendiği bir teknoloji ortamında, dünyadaki tüm insanların iletişimlerini, aralarındaki bilgi, duygu akışlarını izleme olanaklarını ellerinde bulunduran güç merkezlerinin olduğu bir dünyada, dünya insanın gerçek bilgileri çarpıtılmadan alma olanağı olabilir mi?
Ülkelerin ya da tüm dünya insanının, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan olayları, hiçbir değişikliğe uğramadan alabilecekleri bir iletişim ağı kurulsa, iletişim sorunları bitmiş olacak mı?
Dünyadaki yazılımların yüzde 90'ının Microsoft'un elinde olduğu bir iletişim ağına seçenek olacak başka bir iletişim sistemi kurmanın, teknolojik olarak olanakları var mı?
İnternet'ten yapılan iletişimlerin, üçte ikisinin İngilizce'nin egemenliğinde olduğu bir dünyada, yerleşik iletişim sistemine seçenek olabilecek, başka bir iletişim sistemi kurulabilir mi?
Başka bir iletişim sisteminin kurulması, bu tür soruların yanıtlanmasıyla netleşebilecek bir olgudur.
Bilginin devletin tekelinde olmasıyla, herhangi bir ekonomik kuruluşun tekelinde olması arasında, özde bir ayrım yoktur.
Demokrasiyle insanların gerçek bilgiye ulaşmaları arasında doğrudan bir ilişki var. Bir ülkede demokrasi yoksa, o ülkede insanların doğru, gerçek bilgiye ulaşmaları olanaksızdır.
Bir tarihsel sınav
Bilginin sınır tanımadan, ışık hızıyla yayılma olanağının olduğu bir tarihsel aşamadayız. Ancak, insanların beyinlerine çizilen sınırları aşarak, bu olanaktan yeterince yararlanamadıkları bir gerçek.
İnsanların beyinlerini yönetmenin yöntemlerini bulanlar, bilimi, teknolojiyi kendi çıkarlarına hizmet etme aracı olarak kullanmayı başarmaktalar. Mermerleşmiş kafaların dogmalarıyla, bilimsel bilgi tüketiminin gelişmesi oldukça güç.
Dünyanın göller dışında kalan karasal yüzölçümünün yarısı 11 ülkenin elinde. Kalan kısmın yüzde 40'lık bölümünü 257 ülke ve özerk bölge paylaşıyor.
Yüzde 10'luk bölümü ise Antarktika kıtası oluşturuyor. Dünyada üretilen tüm mal ve hizmetlerin yarısının iki ülkenin, yaklaşık yüzde 90'lık bölümü gelişmiş 8 ülkenin elinde.
Mal ve hizmet üretimindeki bu yoğunlaşma, bilgi edinme sistemini de belli ellerde toplamış bulunmaktadır.
Çok kalın çizgileriyle 8 kişi, 92 kişiyi yönetmekte, bu 92 kişinin neleri, nasıl, ne zaman, ne biçimde öğreneceklerinin de kararı da 8 kişi tarafından verilmekte.
100 kişiden 8'inin çıkarlarını korumaktan yana işleyen bir dünya sisteminde, yönetilen büyük yığınların doğru, gerçek bilgileri, bilimsel gerçekleri öğrenme yolları bir biçimde tıkanmaktadır.
Yeryüzündeki 5 kıtayı, 220 değişik bayrak, başkent, soy, dil ve inançla 220 devlete bölen "ulus-devlet" modeli, geniş yığınların bilinçsiz kalmalarının en yaygın araçları.
Yerküreye dikilen sınırlarla, kafalara dikilen sınırlar buluştuğu zaman, tüm dünyayı kendi ülkesi kadar, sanmaya ve kendi ülkesinde geçerli söylemleri yineleyip durmaya koşullandırılmışların sayıları arttıkça, küresel düzeyde kaynaşmanın güçleştiği görülmekte.
Bu durum, başka bir iletişim ağının kurulmasının en önemli engellerinden biridir.
Tüm ulusları, belirli endüstri sistemlerine bağlayan, küresel düzeni yönlendiren bir sistem var.
Başka bir iletişim sistemi olanaklı. Ancak bunun başka bir dünyada, başka bir üretim, bölüşüm sisteminde, gerçek bir demokrasi ortamında yaşam bulabileceğini sanıyorum. (FA/BA)