Rapor'un "Dünya Basın Özgürlüğü Günü Kutlu Olsun" cümlesiyle başlayan sunuş bölümünde şöyle deniliyor:
"Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından ilk kez 1991 yılında kutlanan, 1994'den bu yana da Birleşmiş Milletler'ce tanınan 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde RSF 2001 Dünya Raporu 'nu açıklıyor.
Merkezi Paris'te bulunan, 1986'dan bu yana basına ve gazetecilere yönelik ihlallere karşı mücadele veren RSF için 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü mesleklerini icra ederken öldürülen, tutuklanan, gözaltına alınan, dövülen veya tehdit edilen gazetecilerin unutulmaması ve iletişim uğruna verilen mücadelenin bir kez daha anımsanması açısından büyük önem taşıyor."
Dosyada RSF 2001 Raporu'nun Dünya ve Türkiye'ye ilişkin iki özet açıklama; ardından da kapsamlı Türkiye raporunu bulacaksınız.
Türkiye
İnsan hakları alanında Türkiye'nin önünde katedilmesi gereken uzun bir yol bulunuyor. Yeni Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in basın özgürlüğünün geliştirilmesine dönük çabalarına rağmen, yetkililer 2000 yılında da, Kürt, sol, islamcı ve yaygın basın üzerindeki baskılarını çeşitli yollarla sürdürdü. Basına yönelik tutuklama, gözaltı, saldırı, tehdit, toplatma ve yasaklama vb uygulamalar yaygınlığını koruyor. Medya ve gazetecilere yönelik açılan kovuşturmaların özünde Terörle Mücadele Yasası (TMY) ve dört ilde uygulaması süren Olağanüstü Hal (OHAL) Yasası yatıyor.
2000 yılında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye'yi birçok kez mahkum etti. 8 Kasım'da, Avrupa Birliği (AB), "insan hakları ve azınlıklara saygı"; ayrıca Türkiye'de "ordunun rolü" konusunda "kaygı" bildirdi. Yılsonunda, cezaevi operasyon ve eylemleri gündemi belirledi. Sonbaharda yüzlerce siyasi tutuklu ve mahkum, daha ağır tutukluluk koşulları getiren F Tipi cezaevlerinin inşa ve bu cezaevlerine nakil işlemlerini protesto etmek için açlık grevine başladı. Aralık sonunda ise, yetkililer cezaevlerinde onlarca tutuklunun ölümüne yol açan bir operasyon başlattı.
Büyüyen sorunların önüne geçmek amacıyla Cumhurbaşkanı, cezaevlerinde bulunan toplam tutuklu ve yükümlülerin yarısına yakınını tahliye etmeyi hedefleyen Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası 'nı 21 Aralık'ta imzaladı. 1998'den bu yana cezaevinde bulunan gazeteci Yalçın Küçük bu yolla serbest bırakıldı. Ancak, Metin Göktepe 'nin katilleri gibi birçok gazeteci katili sözkonusu yasadan yararlandı.
Basın özgürlüğüne yönelik ihlallerde 1999 yılına kıyasla bir düşüş gözlense de, rakamlar hala yüksek : En az 13 gazeteci tutuklandı, 50 'si gözaltına alındı, 17 'si de saldırıya uğradı. 2000'da, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) onlarca radyo ve televizyonu en az 4.500 gün kapatmayla cezalandırdı. 1 Ocak 2001 itibariyle, yaklaşık 60 gazeteci cezaevinde bulunuyor. Ancak, bu gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı mı yoksa politik faaliyetlerinden dolayı mı tutuklandıkları tam olarak bilinmiyor. Tek umut ışığı ise, 2000 yılında gazeteci cinayetine ve işkence vakasına raslanmaması oldu.
2000 öncesinde öldürülen gazetecilerle ilgili yeni gelişmeler
20 Ocak 2000'de, Yargıtay, Metin Göktepe Davası çerçevesinde 7 yıl 5 hapse mahkum olan 5 sanık polisin cezasını onadı. "Kasti aşan" ve "faili belli olmayan" insan öldürmekten Afyon 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 6 mayıs 1999'ta verdiği bu kararı, "kasten insan öldürmekten" mahkumiyet talep eden müdahil avukatlar temyiz etmişti. Ancak mahkum olan 5 polis, Aralık 2000'de çıkan Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası uyarınca kalan hapis cezalarını çekmeyecekler. "Evrensel" gazetesi muhabiri Metin Göktepe, İstanbul Ümraniye Cezaevi 'ndeki isyanın bastırılması sırasında öldürülen iki tutuklunun cenaze törenini izlerken gözaltına alındı ve 8 Ocak 1996 günü gözaltında tutulduğu Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda dövülerek öldürüldü.
Benzer şekilde, "Milliyet" Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'yi 1979'da öldürmekten mahkum olan Mehmet Ali Ağca ; "Cumhuriyet" Gazetesi yazarları Uğur Mumcu (1993) ve Ahmet Taner Kışlalı (1999) cinayetlerine karışmaktan yargılanan sanıkların da "Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası" nın kimi düzenlemelerinden yararlanmaları ihtimali bulunuyor. Ayrıca, son 30 yıldır işlenen diğer 20 gazeteci cinayetinin hiçbiri ciddi şekilde araştırılmadı.
Tutuklu gazeteciler
En az 13 gazeteci, mesleki faaliyetleri nedeniyle 2000'i cezaevinde geçirdi.
17 Şubat 1996'da, Özgür Gündem gazetesi Diyarbakır Temsilcisi Hasan Özgün , Diyarbakır DGM'nde "örgüt üyesi olmak" gerekçesiyle 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gazeteciyle birlikte gözaltına alınan meslektaşlarına aleyhte ifade vermeleri için baskı yapıldı. Özgün Aralık 1993 gününden bu yana Aydın cezaevinde bulunuyor.
6 Şubat 1997'de gözaltına alınan haftalık Selam gazetesi yazarı Nureddin Şirin "Hizbullah örgütüne üye olmak" iddiasıyla tutuklandı. Ardından 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Şirin hakkında, TCK 312/2 maddesi uyarınca 18 Aralık 1998'de 20 ay hapis cezası verildi. Istanbul 1 Nolu DGM'sinin verdiği bu ceza haziran 1999'da Yargıtayca onandı. "Ateist de olsa mazlumun yanında yer alacaksın" yazısı nedeniyle verilen bu ceza 28 Ağustos 1999 tarihli 4454 sayılı "Basın ve Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun" uyarınca üç yıl süreyle askıya alınmıştı. Nureddin Şirin halen Bandırma Cezaevi'nde bulunuyor.
22 Şubat 1997'de, İşçinin Yolu gazetesi yazıişleri müdürü ve Atılım gazetesi çalışanı Asiye Zeybek Güzel evinden alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. 13 gün kaldığı gözaltında tecavüze uğrayan, işkence gören "MLKP örgütüne üye olmak" iddiasıyla açılan ve halen süren bir dava nedeniyle Asiye Zeybek Güzel Gebze cezaevinde tutuluyor.
2000'de, mesleği nedeniyle tutuklanan bir gazeteci cezaevinden çıktı : Hep İleri dergisi ve kapatılan Özgür Ülke gazetesi köşe yazarı Yalçın Küçük , "Şartlı Tahliye ve Cezaların Ertelenmesi Dair Kanun" yürürlüğe girdikten sonra 23 Aralık 2000'de şartla salıverildi. Bulunduğu Gebze cezaevinden serbest bırakılan gazeteci, çeşitli etkinliklerde yaptığı konuşmalar nedeniyle toplam 10 yıl 3 ay hapse mahkum edilmişti.
"Özgür Gündem" gazetesi müessese müdürü Ali Rıza Halis , tutuklu bulunduğu Ümraniye cezaevinde "PKK'ya yardım ve yataklık" iddiasıyla verilen 3 yıl 9 aylık hapis cezasını çekerken yürülüğe giren "Şartlı Tahliye ve Cezaların Ertelenmesi Dair Kanun" uyarınca 31 Aralık'ta şartla salıverildi.
25 Şubat günü, Özgür Bakış gazetesi muhabiri Numan Altıntaş Mersin'de düzenlenen HADEP'li belediye başkanlarının tutuklanmasına ilişkin protesto eylemlerini izledikten sonra gözaltına alındı. Sonraki gün tutuklanarak Mersin cezaevine gönderilen gazeteci 14 Haziran'da serbest bırakıldı.
Alınterimiz gazetesi yazıişleri müdürü Yaşar Çamyar'ın evine, 6-7 Mart gecesi polis tarafından arama yapıldı. Gözaltına alınan Çamyar, "hakkında İstanbul 2. Nolu DGM'sinin yakalama emri" bulunduğu gerekçesiyle ilk önce gözaltına alındı. 8 Mart'ta DGM savcılığına çıkarılan Çamyar "TİKB örgütüne yardım ve yataklık" etmekten akşam saatlerinde Ümraniye Cezaevi'ne gönderildi. Gazeteci 20 Nisan 2000'de serbest bırakıldı.
5 Ağustos'ta, Türkmen gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Doğan Tolu , gazetenin çalışanı Ferdane Tolu , Asi gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gülay Arslan , gazete çalışanı Süleyman Özalp, Gültekin Arslan, Sunay Demir, her iki gazetenin sahipliği yapan Karip Polat Hatay'ın Erzin İlçesi'nde gözaltına alındı. Ferdane Tolu ve Sunay Demir 9 Eylül'de serbest bırakılırken diğerleri "DHKPC'ye üye oldukları" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ekim 2000'de, Doğan Tolu, Gülay Arslan, Süleyman Özalp ve Gültekin Arslan serbest bırakıldı.
14 Ağustos'ta, Yaşamda Atılım gazetesi sahibi ve yazıişleri müdürü Mikail Vayiç , ziyaret sonrası Gebze Cezaevi'nin çıkışında gözaltına alındı, "yasak yayın bulundurmak" iddiasıyla ertesi gün tutuklanarak aynı cezaevine kondu. Gazeteci, 13 Aralık 2000'de serbest bırakıldı.
29 Eylül'de, Partizan Sesi ve Halkın Günlüğü gazetelerinin yazıişleri müdürü Zeynel Engin, Elazığ'da gözaltına alındı. "Örgüte yardım ve yataklık" iddiasıyla Elazığ ve Malatya Cezaevlerine gönderilen Engin, çıkarıldığı Malatya 2 Nolu DGM'deki ilk duruşma (7 Kasım 2000) sonunda tahliye edildi. Gazeteci, gözaltında tutulduğu süre içerisinde "psikolojik baskı" gördüğü ve "hakarete" uğradığını bildirdi.
12 Ekim'de, Demokrat Baykan gazetesi sahibi Erhan Palabıyık , gazetenin yazıişleri müdürü eşi Sönmez Palabıyık ile birlikte tutuklandı. "4454 Sayılı Basın ve Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara ilişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun"dan yararlanmalarına rağmen gazeteci çift, İskenderun Ağır Ceza Mahkemesi'nin yeniden dava açması üzerine hapse gönderildi. "Devletin emniyet kuvvetlerini tahkir ve tezyif" iddiasıyla yargılanan gazeteciler 19 Ekim'de serbest bırakıldılar.
13 Aralık'ta, Azadiya Welat gazetesi yazarı ve Genel Yayın Müdürü Seyit Karabaş ve Diyarbakır Temsilcisi Suat Özalp tutuklanarak Diyarbakır Cezaevi'ne gönderildiler. "Bölücülük propagandası" ve "yasadışı örgüt propagandası" yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan gazeteciler 1 Ocak 2001 itibariyle halen cezaevinde bulunuyordu.
31 Aralık'ta, Asi gazetesi müdürü Karip Polat , Osmaniye'de bir tutuklunun cenaze törenini izlediği sırada gözaltına alınarak savcılığın emriyle Osmaniye Cezaevi'ne gönderildi.
Gözaltına alınan gazeteciler
2000 yılında, en az 50 gazeteci görevlerini yerine getirirken gözaltına alındı.
15 Şubat'ta, Özgür Bakış gazetesi muhabiri Cengiz Kapmaz, kepenk kapatma eylemlerini görüntülerken İstanbul Gazi Mahallesi'nde gözaltına alındı. Gazeteci ertesi gün serbest bırakıldı.
18 Şubat'ta, Özgür Bakış gazetesi Adana muhabiri Ayşe Tusun , aynı gün yayımlanan "Onlar utansın" (s.1 ve 3) başlıklı işkence haberi nedeniyle sivil polislerce gözaltına alınarak Adana Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gazeteci ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.
Ankara Ulucanlar Cezaevinde 10 tutuklunun öldürülmesiyle ilgili davayı izlemek isteyen Odak dergisi İzmir muhabiri Metin Uygur ile Özgür Gelecek gazetesi İzmir muhabiri Lütfiye Uluk , 22 Şubat'ta, Polatlı girişinde jandarma tarafından gözaltına alındı. Lütfiye Uluk ertesi gün salıverildi.
23 Şubat'ta polis, Özgür Bakış Siirt muhabiri Salih Erol HADEP İl binasına girerken çok sayıda gazeteyle gözaltına aldı. Gözaltıya gerekçe olarak, gazetelerin kontrol edilmesi gösterildi. Salih Erol aynı gün savcılıktan serbest bırakıldı.
7 Mart'ta, Özgür Bakış gazetesi muhabirleri Ramazan Peköz ve Faysal Sarıyıldız ; Özgür Halk dergisi Şanlıurfa Temsilcisi Esen Aslan bürolarında toplatılmış sayı bulundurdukları gerekçesiyle gözaltına alındı. Gazeteciler savcılığa çıkarıldıktan sonra 10 Mart günü serbest bırakıldı.
9 Mart'ta, haftalık Yaşadığımız Vatan dergisi Eminönü Bürosu polis tarafından arandı. Dergi çalışanları Şevket Dalboy, Özgül Emre, Selma Kubat ve Özlem Kütük ile birlikte haftalık Ülkemizdeki Gençlik dergisi çalışanları Lütfiye Aygün, Derya Duman ve Volga Civak gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde dört gün tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Aynı gün, Ülkemizdeki Gençlik bürosunda arama yapan polis gözaltına aldığı Nergis Sarı, Övünç Bilgin ve Nermin Taraman'ı aynı gün serbest bıraktı.
18 Mart'ta, Özgür Bakış muhabiri Faysal Sarıyıldız Suriye sınırındaki Kurban Bayramı kutlamalarını "izinsiz" izlediği gerekçesiyle gözaltına alındı ve beş saat sonra serbest bırakıldı.
1 Nisan'da, Özgür Bakış gazetesi muhabiri Devrim Göktaş ile aylık Dayanışma gazetesi muhabiri Aynur Akkemik , muhalefet partilerinin İzmit'te düzenledikleri eylemi izlerken gözaltına alındı. Devrim Göktaş aynı akşam serbest bırakılırken, İzmit Terörle Mücadele Şubesi'nde hakarete uğrayan ve işkenceyle tehdit edilen Akkemik, ertesi gün serbest bırakıldı.
6 Nisan'da, Özgür Gündem gazetesi yazıişleri müdürü Ocak Işık Yurtçu İstanbul Taksim'de gözaltına alındı. 1996 Sınır Tanımayan Gazeteciler - Fransa Vakfı ödülünü kazanan Yurtçu götürüldüğü Gayrettepe Asayış Şubesi'nde bir kaç saat sonra serbest bırakıldı.
14 Nisan'da, günlük The Dallas Morning News gazetesi muhabiri Tod Robberson ile fotomuhabiri Mona Reeder , Güneydoğu'dan göç eden bir aileyle röportaj yaparken Istanbul'da gözaltına alındı. Karakola götürülen gazeteciler İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi polisleri tarafından sorgulandıktan sonra aynı gün salıverildi.
19 Nisan'da, haftalık Roja Teze gazetesi Diyarbakır muhabiri Mehmet Eren, "yasak yayın bulundurmak" iddiasıyla sivil polislerce gözaltına alındı. Aynı gün savcılığa çıkarılan gazeteci serbest bırakıldı.
20 Nisan'da, aylık Kaldıraç dergisi muhabirleri Yavuz Gönençer ve Ali Suat Güven Istanbul Aksaray'da dergi sayılarını dağıtırken gözaltına alındı. Gazeteciler ertesi gün salıverildi.
14 Haziran'da, Yeni Gündem gazetesi Adana Temsilcisi Hayrettin Çelik gazete bürosundan gözaltına alındı. Beraat ettiği bir dava gerekçe gösterilerek Terörle Mücadele Şubesi'ne götürülen gazeteci ertesi gün salıverildi.
24 Haziran'da, Yeni Evrensel gazetesi yazarı ve Göktepe Davası avukatlarından Kamil Tekin Sürek , Ankara'da gözaltına alındı. Gazeteci iki gün sonra serbest bırakıldı.
8 Temmuz'da, bir tutuklunun cenaze törenini izleyen Sabah gazetesi muhabiri Yasemin Varlık İstanbul Okmeydanı'da sabah saatlerinde gözaltına alındı, Hasköy Karakolu'nda tutuldu ve akşam serbest bırakıldı.
19 Temmuz'da, Star gazetesi muhabiri Kemal Önder , Cihan Haber Ajansı (CHA) muhabiri Murat Akan ve kameramanı Mücahit Akagündüz iki tecavüz sanığının Istanbul Bakırköy Adliyesi'ne getirilişini görüntülerken gözaltına alındı. Bakırköy Merkez Polis Karakolu'nda tutulan gazeteciler kısa süre sonra serbest bırakıldı.
29 Temmuz'da, Fransız ARTE televizyonu adına Avrupa'da başlanan bir belgeselin Türkiye bölümünü çekmek için İstanbul'da bulunan Case Productions'dan Esen Işık, Durul Gür, Celal Çimen ve Özgür Gülbir Mezopotamya Kültür Merkezi'nde (MKM) 22 kişiyle birlikte sabah saatlerinde gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen kişiler saat 19:00'da serbest bırakıldı.
17 Ağustos'ta, Yeni Evrensel gazetesi muhabiri Jülide Kaliç , polisin Nevşehir'deki Hacı Bektaş-ı Veli Etkinliklerine müdahale etmesini görüntülerken dövülerek gözaltına alındı. Ertesi gün akşamı serbest bırakılan muhabirin filmlerine el kondu, gözaltıyla ilgili bir neden açıklanmadı.
21 Ağustos'ta, Devrimci Demokrasi gazetesi muhabiri Tuncay Sezgin, F Tipi cezaevlerini protesto ederken gözaltına alınanları görüntülerken Kartal Adliyesi'nde dövülerek gözaltına alındı, aynı akşam serbest bırakıldı.
27 Ağustos'ta, Yeni Gündem gazetesi muhabiri Ergüren Top , Ümraniye'de tutuklu yakınlarının basın açıklamasını izlerken gözaltına alındı. Aynı gazeteden Cengiz Kapmaz ve Meral Kocamış da Ergüren Top'un doktor muayenesi için karakoldan çıkarılışını görüntüledikleri sırada gözaltına alındı. Üç muhabir 24 saat sonra serbest bırakıldı.
3 Eylül'de, Pine dergisi (15 günlük) Diyarbakır temsilcisi Suat Özalp polis tarafından gözaltına alındı. "Bundan böyle gazetenin çıkmasına yardımcı olmayacağına" dair bir belgeye imza atmaya zorlanan Özalp bunu reddetmesi üzerine, "yasadışı yayın bulundurmak" tan savcılığa çıkarıldı.
24 Ekim'de, Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Neşet Karadağ ile kameraman Ali Güleryüz, İncirlik Havva Üssü önünde görüntü alırken jandarma tarafından gözaltına alındı. Kasetleri kontrol edilen gazeteciler aynı gün serbest bırakıldı.
24 Ekim'de, Yaşadığımız Vatan gazetesi muhabiri Halil Çelik ve Yeni Evrensel gazetesi muhabiri Erdal Kara, Ulucanlar Cezaevi'nde on mahkumun öldürülmesiyle ilgili olarak açılan Ulucanlar Davası öncesi eylemleri izlerken gözaltına alındı. Gazeteciler ertesi gün serbest bırakıldı.
29 Ekim'de, ATV muhabiri Abdulkadir Konuksever, İnterpol tarafından aranan bir uyuşturucu kaçakçısının kardeşiyle röportaj yaparken Istanbul Ataköy'de gözaltına alındı. Ataköy Karakolu'nda tutulan gazeteci ertesi serbest bırakıldı.
Saldırılar
2000 yılında en az 17 gazeteci görevleri başında saldırıya uğradı.
Günlük Akit gazetesinin Bağcılar'daki merkez binası 9 Ocak gecesi silahlı saldırıya uğradı, failler tespit edilemedi.
16 Ocak sabahı, İkitelli'deki Hürriyet gazetesinin bulunduğu binanın bahçesine bomba konuldu. Patlayan bomba maddi hasara yol açtı. Saldırıyı, İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (IBDA-C) üyesi Salih Mirzabeyoğlu kod adlı Salih İzzet Erdiş'le ilgili "yanlı haber" yayımlandığı gerekçesiyle aynı örgüt üstlendi.
Aralarında Sabah Haber Ajansı (SHA) muhabiri Gürsel Eser ve serbest gazeteci Josin Jin'in de bulunduğu çok sayıda gazeteci Hizbullah örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun Batman'daki cenaze töreni sonrasında saldırıya uğradı.
20 Şubat'ta, Özgür Bakış gazetesi Siirt muhabiri Salih Erol, HADEP Parti İl binası'na girdiği sırada polis tarafından saldırıya uğradı ve kenti terketmesi yolunda tehdit edildi.
Türkiye gazetesinin Balat'taki deposunda 2 Mart gecesi çıkan yangını görüntülemeye giden TGRT kameramanı Lokman Akdeniz polis tarafından engellendi, dövüldü, elleri kelepçelendi ve ertesi sabaha kadar gözaltında tutuldu.
24 Mart'ta, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen etkinlikleri izleyen Yeni Evrensel gazetesi muhabiri Muzaffer Özkurt, fotoğraf çektiği sırada polis tarafından "şüpheli şahıs" olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı, yumruklandı ve akşama kadar götürüldüğü Şirinköy Karakolu'nda tutuldu.
4 Nisan'da, aralarında TV8 kameramanı Tolga Özlü 'nün de yer aldığı çok sayıda basın mensubu, Ankara'da Milliyetçi Hareket Partisi taraftarlarınca dövüldü.
16 Nisan'da, Cumhuriyet gazetesi muhabiri Kaan Sağanak, bir anmayı görüntülerken Istanbul Karacaahmet Mezarlığı önünde polisin saldırısına uğradı.
1 Haziran gecesi, Akşam gazetesi muhabiri Hakkı Sargın ve Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Volkan Gürak, Antalya'da bir diskodan üç kadınla birlikte çıkan ANAP Milletvekili Sebgatullah Seydaoğlu'nu görüntüleyince saldırıya uğradılar. Hakkı Sargın Adli Tabiplik'ten 3 gün iş göremez raporu aldı.
6 Haziran günü, polis, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi önünde öğrenci eylemi izleyen Radikal gazetesi muhabiri Demet Bilge'yi tartakladı.
16 Haziran'da, İskenderun Adliyesi'nde polislerin yargılandığı bir işkence davasının çıkışında duruşmayı izleyenlerin gözaltına alınışını görüntüleyen İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Mehmet Hüseyin Zorkun polisin saldırısına uğradı, çalışması engellendi ve gözaltına alınmak istendi. Gazeteci İskenderun Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Tekme yumruk saldırıya uğrayan gazeteci, aynı gün, yazarı olduğu "Hatay" gazetesinde "İskenderun polisleri hakkında suç duyurusunda bulunuyorum" başlıklı bir köşe yazısı yazdı.
20 Haziran'da, Başbakan Bülent Ecevit'in Şanlıurfa'ya gelişini görüntüleyen Show TV kameramanı Hikmet Tekemen ve Star gazetesi muhabiri Kadir Çelikcan polisçe dövüldü. DHA 'dan Bülent Okutan ve Ramazan Yavuz'un çekim yapması engellendi.
5 Ağustos'ta, Flash TV kameramanı Ünal Çetiner İstanbul Galatasaray'da tutuklu yakınlarının eylemini izleyen polis tarafından dövülerek yaralandı, kamerası hasar gördü.
15 Ağustos'ta, üç silahlı kişi İzmir'deki Ege TV binasına girmeleri engellenince çevreye ateş açtı. Maddi hasara yol açan saldırıyı, medyayı arayan biri, Uşak Cezaevi'nde bulunan mafyacı Nuri Ergin aleyhindeki yayınları protesto için yaptığını bildirerek saldırıyı
30 Ağustos'ta, Anadolu Ajansı Taraklı muhabiri İzzettin Kömürcü , Taraklı Belediye Başkanı'nın kardeşi ve yeğeni tarafından "Tarihi şelalenin bulunduğu yere tesis yapılıyor" başlıklı haberi nedeniyle saldırıya uğradı.
22 Kasım'da, Anayasa Mahkemesi'ndeki tören için Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i bekleyen TGRT kameramanı Şakir Aksu , polisin saldırısına uğradı.
12 Aralık'ta, İnterStar kameramanı Erkut Uzunoğulları , arkadaşlarının öldürülmesini protesto eden Çevik kuvvet polislerince saldırıya uğradı.
Tehdit edilen gazeteciler
3 Mart günü, Özgür Bakış gazetesi muhabiri Ayşe Tusun Adana'da polisler tarafından yoldan çevrilerek "21 Mart'ta veya alanlarda bulunmaması" için tehdit edildi.
14 Mart sabahı, Özgür Bakış gazetesi Diyarbakır Bürosu kapısına "Dikkat edin, Belediye Başkanlarıyla aynı akibeti paylaşırsınız" ifadelerini içeren bir not bırakıldı.
Nisan ortasında, Milliyet gazetesi yazarı Umur Talu , Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in eniştesi Ali Çetin Şener'den bir tehdit mektubu aldı. Gazeteci 11 Nisan 2000 tarihli yazısında bu kişiyi eleştirmişti.
8 Haziran'da, 15 günlük yerel Fırtına gazetesi yazıişleri müdürü İlyas Gür İyidere (Rize) eski Belediye Başkanı Ahmet Mete tarafından "Ayaklarını yerden keserim, bakalım bundan sonra Rize'de nasıl dolaşacaksın" sözleriyle tehdit edildi. Rize Valisi'nin yolsuzluklara bulaştığı iddialarıyla ilgili haberler nedeniyle Fırtına gazetesi çalışanları Kasım 1999'den beri tehdit ve baskı görüyor.
Temmuz sonunda, Bayındırlık Bakanı Koray Aydın'ın Karadeniz'deki uygulamalarını yazılarında eleştiren Günebakış gazetesi sahibi ve yazarı Ali Öztürk , köşesinde, "eski Milliyetçi Hareket Partisi adayı Burhan Kiroğlu'nun kiralık katil tuttuğunu ve öldürülmekle tehdit" edildiğini yazdı.
Baskı ve Engeller
2000 yılında RTÜK, onlarca radyo ve televizyon kuruluşu hakkında toplam olarak en az 4 500 gün kapatma cezası verdi. Kurul, değişik konularda yayın yapan kuruluşlar hakkında bir yıla kadar kapatma cezası verebiliyor. 1987'de başlayan Olağanüstü Hal Bölge uygulamasına tabi yerleşimlerde yayın yapan basın üzerinde gözaltı ve yasaklamalar 2000'de de sürdü.
16 şubat'ta, ulusal yayın yapan haber kanalı CNN Türk hakkında, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) bir günlük kapatma cezası verdi. 13 Ocak 2000'de yayımlanan ve PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan hakkında verilen idam kararı konusunda Avrupa'nın olası tepkilerinin değerlendirildiği "32.Gün" programı "bölücü" bulundu.
5 Temmuz'da, RTÜK, İstanbul'dan yayın yapan Özgür Radyo 'ya 31 Temmuz'dan itibaren 365 gün süreyle kapatma kararı verdi. 1 Mayıs 2000'de, şair Ataol Behramoğlu'na ait dizeyi içeren bir marşı (Kızılırmak Grubu) yayımlayan radyo "toplumu şiddet ve nefret duyguları uyandıracak yayınlara yer verilmemesi" ilkesini (3984 sayılı yasanın 4/g maddesi) çiğnemekle suçlanıyor.
RTÜK, Grup Yorum'a ait "Cemo" parçasını çalan Umut Radyo (Antalya) hakkında, "toplumu şiddet, terör ve etnik ayrımcılığa sevkeden ve toplumda nefret duyguları oluşturacak yayınlara imkan verilmemesi" ilkesini (3984 sayılı yasanın 4/g maddesi) çiğnediği gerekçesiyle, 27 Temmuz'da, 90 gün kapatma cezası verdi.
Istanbul'dan yayın yapan Açık Radyo 'ya, Charles Bukowski'ye ait "Kasabanın en güzel kızı" hikayesinin 1 Mayıs 2000 günü okunması suretiyle "Çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve ahlaki gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek yayın yapıldığı" (madde 4/m) gerekçesiyle RTÜK tarafından 15 gün kapatma cezası verildi.
7 Aralık 2000'de, İstanbul'dan yayın yapan Özgür Radyo , KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş hakkında 24 Temmuz'da yer verdiği iddialar nedeniyle RTÜK tarafından 4/j maddesini ihlal etmekten ceza verildi. "Kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliği taşıyan yayın yapılması" gerekçe gösterilerek radyo hakkında 180 gün kapatma cezası verildi.
7 Ocak'ta, haftalık Roja Teze gazetesinin 27. nüshası Istanbul DGM savcılığı kararıyla 5680 Sayılı Basın Kanunu'nun 1 / 2 maddesi uyarınca toplatıldı. Uygulamaya gerekçe olarak, yayımlanan "Kürtlerin Depremleri" başlıklı yazıda "Irk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik" gösterildi. 2000 yılında "Roja Teze" gazetesi en az 5 kez ya toplatıldı ya da yasaklandı.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Ocak ortasında gönderdiği bir mektupla, "yazılı ve görsel basında bazı 'örgüt liderlerinin' korku yaratıp, kendi otoritelerini pekiştirmeyi amaçlayan açıklamalarına' yer verildiğini hatırlatarak Cumhuriyet savcılarını göreve çağırdı. Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun 1 Ağustos 1999'dan beri yürürlükte bulunduğunu hatırlatan bakanın, adını açıkça zikretmese de, bir süredir basına açıklamalarda bulunan Abdullah Öcalan'ı kastettiği biliniyor.
Özgür Gelecek gazetesi hakkında, iki yazıda "TKP/ML TIKKO propagandası" yapıldığı gerekçesiyle Istanbul DGM savcılığı tarafından Şubat başında toplatma kararı verildi.
Özgür Bakış gazetesinin okurlarına dağıtacağı "1900'den 2000'e Kürtler" Kronolojik Albümü savcılık tarafından dört yazıda "bölücülük propagandası" yapıldığı gerekçesiyle 2 Şubat'ta yasaklandı.
17 Şubat'ta, İstanbul 5 Nolu DGM'si Yeni Evrensel gazetesi hakkında 10 gün kapatma cezası verdi. 6 Haziran 1999 tarihli "Kürt sorunu ya da 'tam hak eşitliği' mücadelesi" başlıklı haberde "halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik" edildiği gerekçe olarak gösterildi. 5680 sayılı basın yasasının Ek 1 / 2 maddesi uyarınca gazeteye 10 gün süreyle kapatma cezası verildi.
Özgür Bakış gazetesinin 19 Mart 2000 sayısında çıkan ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır'ın Anayasa değişikliği konusunda açıklamalarına yer veren "Ya Hepsi ya Hiçbiri" başlıklı haberi İstanbul 4 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından "terör örgütü açıklaması" olarak değerlendirildi. Özgür Bakış Genel Yayın Yönetmeni Ragıp Zarakolu , gazetenin 18 Nisan 1999'dan beri yayımlanan 342 sayısından 110'unun toplatıldığı, gazete hakkında toplam 34 gün kapatma cezası verildiğini bildirdi.
İstanbul 6 Nolu DGM'si, 21 Mart'ta, aylık Deng dergisinin 55. sayısı hakkında, Kemal Burkay imzalı "AB süreci Kürt sorununu nasıl etkileyecek" başlıklı yazıda "bölücülük propagandası" yapıldığı gerekçesiyle toplatma kararı verdi. Alınterimiz gazetesinin 32. sayısı, Proleter Halkın Birliği dergisinin 77. sayısı ve Özgür Gelecek dergisinin 10. sayısı da "örgüt propagandası" yapıldığı gerekçesiyle savcılık tarafından toplatıldı.
15 günde bir yayımlanan mizah dergisi Pine 'nin OHAL Bölgesi'ne girişi, 2935 sayılı OHAL Kanunu'nun 11/e maddesi uyarınca 23 Nisan'da yasaklandı. Sözkonusu yasa, OHAL Valisi'ne, "yayınların bölgeye girişi, dağıtılması, çağaltılmasını yasaklama" yetkisi tanıyor. 2000'de, Deng, Roja Teze, Özgür Halk, Yaşamda Gençlik, Özgür Kadının Sesi ve Rewşen gibi yayınların OHAL Bölgesi'ne girişi yasaklandı.
29 Mayıs'ta, Gaziantep'te yayımlanan haftalık Fıratta Yaşam gazetesinin yayını, "Ne Baharı Bıre mın? Açlık Var!" yazı başlığında "beyannamede belirtilen dillerin dışında yayın" yaptığı gerekçesiyle Gaziantep 2.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından geçici olarak durduruldu.
Akit gazetesinin 28 Haziran 2000 tarihli sayısı, "Hata etmişiz!" başlıklı yazıda "Halkı din, dil, ırk, bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasyla (TCK 312/2) DGM başsavcılığı emriyle toplatıldı. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya'nın ölümüyle ilgili yazılar nedeniyle de gazete hakkında soruşturma açıldı.
Haftalık Roja Teze gazetesinin 54. sayısı üç yazıda "terör örgütü propagandası" ve "bölücülük propagandası" yapıldığı gerekçesiyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısı emriyle 22 Temmuz'da toplatıldı.
31 Ağustos 2000 günlü Yeni Gündem gazetesi Istanbul DGM savcısı kararıyla toplatıldı. Yayımlanan "Kürtlerin Devrimi" başlıklı yazıda "bölücülük propagandası" yapıldığı iddia edildi.
31 Ağustos'ta, Eskişehir polisi, Doğru Yol Partisi yöneticisi Bekir Sıtkı Saraç'ın IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cotarelli'nin Türkiye'ye gelişini eleştiren basın açıklamasından sonra kentteki bir matbaaya baskın düzenledi. Matbaada, İstikbal, Sakarya, Milli İrade, İki Eylül ve Son Haber gazeteleri basılıyordu.
Haftalık Roja Teze gazetesi, "Göç, Kürtler ve Manisa" başlıklı yazının "Milli güvenliği bozucu nitelikte" bulunması üzerine savcılıkça Eylül başında toplatıldı.
Yeni Evrensel gazetesi, 6 Haziran 1999 nüshasında çıkan "Kürt sorunu ya da tam eşitlik mücadelesi" başlıklı yazıda "kin ve düşmanlığa tahrik" edildiği gerekçesiyle, 6 Ekim 2000'den itibaren 10 gün kapalı kaldı.
19 Ekim gecesi, İzmit'te yayımlanan Gebze Son Deyiş gazetesi binası kimliği belirsiz kişilerce kundaklanmak istendi. Gazete düzenli olarak Gebze Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarına yer veriyordu.
23 Ekim 2000 sayısında çıkan ve F Tipi cezaevlerinin yapımını eleştiren iki yazı nedeniyle Yeni Evrensel gazetesi, 5680 Sayılı Basın Kanunu'nun 1 /2 maddesi uyarınca toplatıldı.
23 Kasım'da, İstanbul 1 Nolu DGM'si, "Milli Güvenliği bozucu" nitelikte bulduğu 17 Mart 2000 tarihli "Ateşten bir Bayram Newroz" başlıklı yazı nedeniyle Yeni Evrensel gazetesi hakkında bir ay kapatma cezası verdi.
(NA)