Gazeteciler, basın meslek örgütleri, siyasiler ve sivil toplum "MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı nedeniyle tutuklanan Tolga Şardan ile T24’e destek verdi. T24’ün Ankara ofisi önünde bir araya geldi kitle tutuklamaya tepki gösterdi.
Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş, Gazeteciler Cemiyeti, Haber-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası ortak basın açıklaması yaptı.
Gazeteciler Murat Yetkin, Fikret Bila, Yıldız Tar, Çiğdem Toker, Faruk Bildirici ile CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer, HEDEP Milletvekilleri Ayşegül Doğan, Ömer Faruk Gergerlioğlu, eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve yönetmen Tufan Taştan da T24’ün Ankara ofisi önüne gelen isimler arasında yer aldı.
Basın meslek örgütlerinin ortak açıklamasını okuyan Gazeteciler Cemiyeti'nden Kenan Şener, yargının, gazetecileri tutuklamak yerine adalet sisteminin iyi işlemesine odaklanması gerektiğini söyledi:
"Sistematik gözdağı"
Tolga Şardan’a apar topar soruşturma açılması, evinde ve belgelerinde arama yapılarak gözaltına alınması ve tutuklanması ülkemizdeki tüm gazetecilere yönelik ağır bir gözdağıdır.
Adalet sistemindeki sorunları araştırıp kamuoyunun bilgisine sunmak gazetecinin görevidir. Hakimler Savcılar Kurulu’na yazılan dilekçelere ve MİT raporlarına kadar giren çarpıklıklar karşısında yargıçlar, bu sorunları gündeme getiren gazetecileri tutuklamak yerine adalet sisteminin iyi işlemesine odaklanmalıdırlar. Gazeteci Tolga Şardan’ın bu sorunları yazdığı için tutuklanması sorunları örtme çabasından başka bir anlama gelmez.
Şardan’la aynı gün İstanbul’da meslektaşımız Dinçer Gökçe de aynı suçlamayla gözaltına alınmış, ifadesinin ardından serbest bırakılmıştır. Halkı bilgilendirme faaliyeti gerçekleştiren, sadece gazetecilik yapanlara yönelik bu sistematik gözdağı asla kabul edilemez. Bu son örneklerle bir kez daha görünür olan gazetecilere yönelik hukuk dışı çabalar düşünce ve ifade özgürlüğüne indirilen birer darbe haline gelmiştir ve ülkemize büyük zarar vermektedir.
Sansür yasası uygulamalarıyla ülkemizde basın susturulmaya, korkutulmaya, hizaya getirilmeye çalışılmaktadır. Biz gazeteciyiz, gazeteciliğin suç olmadığını haykırmaya, baskı ve tehditlere rağmen yolsuzlukları dile getirmeye, bütün istibdat baskılarına rağmen gazetecilik yapmaya, halkın haber alma hakkı için çalışmaya devam edeceğiz.
Tolga Şardan’ın ve tüm tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Tahincioğlu: Haberin yalanlanması için neden 43 saat beklendi
Açıklamadan sonra gazetecilere konuşan T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu da “Anlamadığımız çok şey var ve yanıt verilmesini istiyoruz” diyerek Cumhurbaşkanlığı ve MİT’in Şardan’ın yazısını yalanlamak için neden 43 saat beklediğini sordu.
Tahincioğlu “Velev ki Tolga Şardan’ın yazısında bazı hatalar vardı -ki yoktu- bunun yanıtı tutuklanmak mıdır? Buna Adalet Bakanlığının ve HSK’nin yanıt vermesini istiyoruz. Durmadan gazetecilerin her yazdığını kendi kişisel ikballerine tehdit olarak görüp harekete geçen hakimler ve savcılar hakkında HSK bir işlem yapacak mı, bilmek istiyoruz” dedi.
Tahincioğlu “Yalnız Tolga Şardan değil birçok meslektaşımız farklı gerekçelerle tutuklanıyor. Türkiye’deki infaz rejiminde insanların haklarını gasp ederseniz, insanları soyarsanız tutuklanmıyorsunuz, cezaevinde yatmıyorsunuz. Gazeteciler ise peşinen cezalandırılıyor. Tolga Şardan’ın tutuklanmasının tek sebebi yazılarına devam etmesinin istenmemesidir. Biz yazmaya devam edeceğiz. Tolga Şardan da çıkıp yazmaya devam edecek” diye konuştu.
SANSÜR KILICI ÇALIŞIYOR
T24'ten Tolga Şardan MİT'in "Yargı Raporu"nu haberleştirdiği için tutuklandı
Tolga Şardan’ın savcılık ifadesi: Kulislerde benim yazdıklarımın çok daha fazlası konuşuluyor
AYM, Tolga Şardan’ın tutuklanmasına neden olan 'sansür yasasını' görüşecek
(HA)