Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği'nden (ÇGD) sonra şimdi de Basın Enstitüsü Derneği, gazetelere ait telefon santrallerinin dinlemeye alınmasını bir yazılı açıklamayla kınadı.
"Keyfi biçimde telefon dinlemelerinin yaygınlaştığı bir ülkede basının kaynaklarıyla özgürce iletişim kurması beklenemez. Basın özgürlüğünün tehdit altında olması ise demokrasinin tehdit altında olması demektir."
Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 28 Mayıs'taki duruşmasında Milliyet, Radikal, Posta ve Fanatik gazetelerinin bağlı olduğu santralın yasadışı olarak dinlendiğini söylemişti. Yetkililerden bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmazken basın meslek örgütleri art arda protesto mesajları yayımladı:
TGS ve ÇGD kınadı
TGS Başkanı Ercan İpekçi, "Ergenekon'u biz ortaya çıkardık, derin güçlere biz ulaştık" diyen bir hükümet ya da Başbakanın telefon dinlemelerinin sorumluluğundan kurtulamayacağını ifade etti; "Gazete santrallerinin, gazetecilerin telefonlarının dinlemesinin basında ifade özgürlüğü açısından kabul edilebilir bir yanı yok" dedi.
ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay da, "İktidar önlem almadığı sürece suç ortağıdır. Devletin dinleme aygıtlarının bir sorumlusu olmalı, bu TİB midir? Adalet Bakanı mıdır? Her kimse hesabını yargı önünde vermeli" şeklinde tepki verdi.
Basın Enstitüsü: Tamamen keyfi ve yasadışı...
Son açıklamaysa Basın Enstitüsü Derneği'nde geldi. Cumhuriyet 'ten sonra Milliyet santralinin de dinlendiğinin açıklanmasının "Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğünün ağır biçimde ihlal edildiğinin yeni bir örneği"ni oluşturduğuna işaret den dernek, "yetkililer en kısa zamanda hangi gazete santrallerinin dinlediğini açıklamalı" dedi.
"Yasada telefon dinlenme kararının yöntemi ve gerekçeleri açıkça belirtilmesine rağmen, santral dinlemelerinin yasal kapsam dışına çıkarak tamamen keyfi, yasa dışı bir işlem haline geldiği açıktır.
Uyuşturucu operasyonundan tutuklanan ve ilk duruşmada tahliye olan Arslan'ın bu iddiası doğruysa, dört gazeteye bağlı çalışan 850 kadar gazetecinin haberleşme özgürlüğünün ihlal edildi demektir.
TİB bilgi verirse ortaya çıkar
Arslan, aynı duruşmada Hrant Dink cinayetini çözmek üzereyken gözaltına alınarak tutuklandığını, cinayetle ilgili haberler nedeniyle Milliyet'in IMEI (Uluslararası mobil cihaz kimliği) numaralarının dinlendiğini söylemişti.
"Emniyet içindeki bir grubun adaleti yanıltarak IMEI numarası üzerinden gazetecileri, siyasetçileri, yargıyı ve bürokratları dinlediğine dair bilgiler geliyordu. IMEI numarası üzerinden dinleme yapılmaması konusunda genel müdürlük toplantılarında eleştirilerimi söylüyordum. Bu önlenmedi. Aksine istihbarattan gelen çocuklar 2008 Ağustos'unda bana 'Müdürüm siz telefonda dinlemelerden rahatsızlığınızı konuşuyorsunuz ama sizin daire telefonu da dinleniyor, hatta Milliyet gazetesi de dinleniyor' dediler. Mahkeme talep ettiğinde TİB'den tüm bilgiler ortaya çıkacaktır." (EÖ)