Basın Çıkarcı Gazetecileri İstiyor

Vatan, manşetini Basın zan altında başlığıyla verdi. Sabah yazarı Umur Talu, Basın Konseyi Başkanı Ekşinin çağrısını acı ve komik buldu. Milliyet yazarı Can Dündar, iki çıkarcı gazeteci sahnesi anlatarak İsim vermeye gerek yok dedi.

İstanbul

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önce gün (Pazar) Hürriyet gazetesinde yayımlanan röportajda "bazı gazetecilerin iş takipçiliği yaptığı"nı söylemesi, bu gazetecilerin isimlerinin açıklanması çağrılarını da beraberinde getirdi.

Basın, gazetecilerin "Kimi zaman yatırım projesi, kimi zaman ihale, kimi zaman da kendi yatırımları" için geldiklerini söyleyen Başbakandan "isimleri açıklamasını" talep ediyor. Bazı gazetelerde bu konuya ayrılan yazılar şunlar :

Vatan: "Tüm basın zan altında"

Vatan gazetesi, manşetini bu konuya ayırırken "Basın zan altında" başlığı attı.

"Gazeteci gibi gelip başka işler için konuşanlar, aracılık yapanlar var' diyen Erdoğan isim açıklamayarak tüm basını şaibe altında bıraktı".

Gazete, tartışmanın, Tercüman gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak'ın "Pandora'nın kutusu açıldı" başlıklı köşe yazısında, "Başbakan'a ulaşamadığını" yazmasıyla başladığını hatırlatıyor.

Talu: "Acı ve komik!"

Sabah gazetesinden Umur Talu, "Günü geldiğinde..." başlıklı yazısında Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin Başbakana yaptığı çağrı üzerinde duruyor.

Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin "Sayın Başbakan, Basın Meslek İlkeleri'nin 'Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez' şeklindeki 3. maddesini açıkça çiğneyenlerden söz ediyor. Mesleğimizde bu tür kişiler varsa, ayıklanması için üstümüze düşenleri yapmaya hazırız" sözlerini değerlendiren Talu, "Bütün bunlar acı ve komik!" diyor.

Radikal: "Başbakan isimleri açıklasın"

Gazete, Basın Konseyi Başkanı Ekşi'nin, Başbakanın "kendisinden çıkar talebinde bulunan gazetecileri" açıklamasını istediği açıklamasına yer verdi. CHP'li Emin Koç'un bu yöndeki soru önergesi duyuruldu.

Dündar: "Virüs tüm mesleğe bulaşmış"

Milliyet gazetesi yazarı Can Dündar da, "Basın adına utanç verici sahneler" yazısında, başbakanın aktardığı iddiaları kapsayan iki sahne aktarıyor ve ekliyor: "İsim vermek istemiyorum. Çünkü virüs isimleri aşmış, bütün mesleğe bulaşmış durumda..."

Coşkun: "Başbakan'la görüşmem"

Hürriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun ise, "Yeni Şafak" gazetesinin başyazarı Ahmet Taşgetiren'in Milliyet'teki röportajında "Başbakan, Emin Çölaşan'la, Bekir Coşkun'la görüşebilmeli" demesini ele alıyor. "Hoşuma gitti" gitti diyen Coşkun, Başbakan'la görüşsem... yazısında, "Ama ben Başbakan'la görüşmek istemem. Çünkü ben başbakanlarla görüştüğüm zaman dudaklarım uzuyor" diyor.

Hazar: "Aşırı alınganlık sabıkadan"

Zaman gazetesinden M. Nedim Hazar, "Abartılı alınganlık!" başlığıyla kaleme aldığı yazısında, şunları söylüyor : "Medya mensuplarımız bazı konularda çok da temiz olmayan sabıkaya sahip olduğu için aşırı derecede alınganlık gösterebiliyor. Bu konuda da çok alınan, bu alınganlığı karşı atağa geçerek gizlemeye çalışanların satırlarını okudukça hayrete düşüyorum. Zira iş takipçiliği, üzerine vazife olmayan konularda fonksiyonel bir işlev gören sarı basın kartlı insan sayısının az olmadığını bilmek için sektörde olmaya bile gerek yok".

Günlük Evrensel gazetesi de, konuyu Basın Konseyi'nin açıklamasına yer verdiği "Çıkarcıları açıkla" haberiyle işledi.(EÖ/EÜ)