Eski Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Şükran Soner, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Doğan Tılıç ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Turgay Olcayto, haberin etik değerlere ve meslek ahlakına aykırılığını vurguladılar.
Soner, Tılıç ve Olcayto, şu görüşlere yer verdiler:
Soner: Kadın muhabirin Arıklıdan farkı
* Bu haber ve fotoğraf, kendi meslektaşlarımıza bile saygılı olamama anlamında, kelimenin tam anlamıyla densizleştiğimizin göstergesi.
* Aslında, biz bunu hep yapıyoruz, herkese yapıyoruz. Beni en çok rahatsız eden tutumlardan bir tanesi, ölmüş insanların açılmış-saçılmış cesetleridir. Yakınları, o fotoğrafları gördüklerinde nasıl duygulanıyorlar, hiç düşünmüyoruz.
* Ancak kendi arkadaşımızın ölüm haberini yaparken, örneğin Can Arıklının ölümünü duyururken, fotoğraf seçiminde çok dikkatli davrandık. Doğru olanı yapabildik.
* Bence bugün fotoğrafını gördüğümüz meslektaşımız ile Can Arıklı arasındaki temel fark, Can Arıklının üst kademeden bir meslektaşımız olması idi. Bugün konuya obje olan arkadaşımız ise, mesleğin üst kademesinden değil; sıradan bir arkadaş. Kimse kendini saygı göstermek zorunda hissetmedi.
* Haberciliğin bu noktaya gelmesinde, hepimizin sorumluluğu var; hiçbirimiz masum değiliz. Etik değerlerin daha önde olduğu yıllarda, haberci de, haberi değerlendiren de, yönetici de duyarlıydı. Bugün bir değerler erozyonu yaşıyoruz.
Tılıç: Hürriyetin yayın ilkeleri bu mu?
* Hürriyet gazetesinin tutumu, gazetecilik ilkelerine uygun değil; ancak çok basit insani etik ilkelere de aykırı.
* Hürriyet gibi birtakım yayın ilkeleri olduğunu söyleyen ve bunu defalarca deklare eden, her platformda savunan bir gazetenin böyle bir fotoğrafta haber değeri bulup onu sayfalarına taşıması da ayrıca düşündürücü.
* Bu haberi, Doğan Grubu ilkeleri diye söylenen ilkeler çerçevesinde açıklamaya çalışmak gerekir. Bunu da gazetenin editörlerine sormak lazım. Bir muhabir, böyle bir fotoğrafı çekip gazetesinin yazı işlerine gönderse bile, bu fotoğrafı gazetenin sayfa editörleri, genel yayın yönetmenleri, sorumluları değerlendirir. Fotoğrafı yayınlamaya karar verirken de, o çok deklare ettikleri ilkeler çerçevesinde bakıyor olmaları gerekir.
* Ben bir gazeteci olarak bunda bir haber değeri göremiyorum. Üstelik, habere konu olan bizim bir meslektaşınız. Ne bulmuşlar burada, bu niye haberdir? Ben bu soruya bir yanıt bulamıyorum
Olcayto: Hak ve Sorumluluk Bildirgesine aykırı
* Foto muhabiri gazeteci arkadaşımız, kanımca bu tavrıyla en azından mesleki dayanışmaya ihanet etmiştir. Yanlış, hatta çirkin bir tavır sergilemiştir.
* Görevine yoğunlaşmış, işini ciddiyetle yapmaya çalışan bir kadın meslektaşının özel yaşamında zora sokacak bir görüntüsünü yakalamanın, bu görüntüyü yayınlamanın neresi gazeteciliktir, anlayabilmiş değilim.
* Bu en azından mesleki bir sorumsuzluktur. Gazetecinin adını ve giydiği iç çamaşırın markasını resim altına konu olması ise, söz konusu gazetenin kendi yayın ilkeleri ile ne denli çeliştiğinin çarpıcı bir göstergesini oluşturuyor.
* Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesinin gazetecinin temel görevleri ve ilkeleri başlıklı bölümünün yedinci maddesi şöyle der: Gazeteci kamuya mal olmuş bir şahsiyet bile olsa, halkın haber alma, bilgilenme hakkıyla doğrudan bağlantılı olmayan hiçbir amaç için izin verilmedikçe özel yaşamın gizliliği ilkesini ihlal edemez.
* Cemiyetimizin üyesi de olan bu foto muhabiri arkadaşımız adına gerçekten üzüldüm, gazetecilik açısından en kısa zamanda bu tür yanlışlardan dönmesini diliyorum. (BB)