Pamukkale Üniversitesi’nde cezaevinde süren açlık grevlerine dikkat çekmek için yapmak istedikleri basın açıklaması polis ve özel güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle engellenen ve 26’sı beş aydır tutuklu, 12’si hakkında tutuklama kararı olan 102 öğrencinin yargılandığı dava İzmir Bayraklı Adliyesi'nde görülmeye başlandı.
Tutuksuz sanıkların kimlik tespitleri ve savunmalarının yapıldığı davada ara karar çıkmadı. Salı gününde dek devam edecek davada kararın o gün çıkması bekleniyor.
“Dilimiz satılık değil”
Duruşmadatutuklu 15 öğrenci Kürtçe savunma talepleri mahkeme heyeti tarafından kabul edildi. Ancak kişi başı 30 lira tercüman parası istendi. Öğrenciler tercüman parasını "Dilimiz satılık değil, satmayız, satın almayız" diyerek reddettiler. Diğer tutuklu öğrenciler Kürtçe savunma talebi bedelsiz olarak kabul edilmeyene kadar savunma yapmayacaklarını belirttiler.
Duruşma öncesi Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi, Üniversite Dayanışma Platformu Eşgüdüm Kurulu (Eğitim-Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi, GIT Türkiye, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Asistan Dayanışması, Akademi Susmayacak, Vakıf Dayanışma), Eğitim-Sen İzmir 3 No'lu Üniversiteler Şubesi, Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi ortak bir açıklama yaptı.
Açıklamayı imzacı kurumlar adına Pamukkale Üniversitesi öğrencisi Çağıl Kaya okudu. Kaya, öğrencilerin sadece açlık grevleri hakkında basın açıklaması yaptıkları için beş aydır tutuklu olduklarını belirtti:
“Hakkında herhangi bir işlem bile yapılmasına gerek olmayan böyle bir basın açıklaması için 102 öğrenciye birden dava açmanın başka bir gerekçesi olabilir mi? Bu dava Türkiye’de en çok öğrencinin yargılandığı davadır ve birçok davadan farklı bir şekilde iddianame konusu yalnızca tek bir basın açıklamasıdır”
"Üniversitedeki muhalif sesleri bastırma çabası"
“İddianamede açlık grevleriyle ilgili çeşitli ajanslarda çıkan haberler örgütsel talimat gibi gösterilerek öğrencilerin yaptığı basın açıklaması ile açlık grevleri arasında örgütsel bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Açlık grevlerinin 45. gününde gelinen aşamada, sivil toplum kuruluşları, yazarlar, sanatçılar, akademisyenler tarafından çeşitli açıklamalar yapılarak hükümetin tutumu protesto edilmiştir. Bu süreçte, birçok kentte açlık grevlerine dikkat çekmek için çok sayıda eylem yapılmış, polisin müdahale etmediği eylemlerde olay çıkmamış, polisin müdahale ettiklerinde ise çıkan olaylar tutuklamalar ile sonuçlanmıştır. Bu durum açıkça göstermektedir ki sorun gerçekleştirilen eylemlerle, açıklamalarla değil güvenlik görevlilerinin temel hak ve özgürlükleri ihlal eden uygulamalarındadır.”
“Davada tutuklu olarak yargılanan öğrencilerden N.E, hakkında yakalama kararı çıkarıldığını öğrendikten sonra mahkemeye kendi rızasıyla ifade vermeye gitmiştir. Buna ragmen mahkeme heyeti N.E. hakkında tutuklama kararı vermiş, ancak bu karara heyet başkanı dahi muhalefet şerhi düşmüştür. Mahkeme başkanının bile tutuklanmasına itiraz ettiği öğrencilerin tutuklanmalarının yegane sebebi üniversitedeki muhalif seslerin bastırılma çabasıdır.
“Tutuklu öğrenciler açlık grevinde”
Kaya, tutuklu öğrencilerin cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerinden dolayı açlık grevlerine başladıklarını belirtti:
“Öğrenciler beş aylık tutukluluk süreleri içerisinde bir cezaevinden diğerine sürgün edilmişlerdir. Kadın öğrenciler gönderildikleri Şakran Cezaevi’nde adli tutuklularla ve itirafçılarla birlikte tutulmuş ve hak ihlallerine maruz kalmışlardır. Bunun üzerine bu öğrenciler açlık grevine başlamıştır. Bugün adliye binasına getirilen 6 kadın öğrenci hala açlık grevindedir. Denizli Cezaevi’nde tutulan erkek öğrenciler üç kişilik koğuşlarda 4 ay boyunca sekiz kişi kalmışlardır. Kaldıkları koğuşlar yemek, temizlik ve sağlık koşulları açısından oldukça kötü durumdadır.”
“Bir temele dayanmayan bu davada tutuklu bulunan tüm öğrencilerin bir an önce tahliye edilmesini bekliyoruz. Bütün tutuklu ve hükümlü öğrenciler için özgürlük ve adalet talebimizi yüksek sesle tekrar ediyoruz."
Kaya’dan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi'nden öğretim görevlisi Aydın Arı ve Sosyalist Yeniden Kuruluş'tan Cavit Uğur da bir konuşma yaptı.(AS/BK)