Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Ergenekon soruşturması kapsamında bulunan 45 silahın Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde olmadığını açıkladı.
Başbuğ, silah ve mühimmat ayrımına dikkat çekti. Silahların her birinin numarası olduğunu söyleyen Başbuğ, tek sefer kullanılabilen LAW silahlarını da içeren mühimmatınsa "kafile numarasına sahip olduğunu söyledi.
Başbuğ, Makine Kimya Endüstrisi'nce üretilen mühimmatı sadece TSK'nın almadığını, örneğin Emniyet'in de bu mühimmatı kullandığını belirtti. Başbuğ, bu zorluk nedeniyle kazılar sırasında bulunan mühimmatın nereden çıktığını belirlemenin zor olduğunu vurguladı.
"Sistem değişiyor"
Başbuğ, Poyrazköy'de bulunan mühimmatla ilgili raporun henüz kesinleşmediğini söyledi. Sadece, bulunan dolu LAW silahının o bölgede görev yapan SAT komutanlığına ait olmadığını ekledi.
Genelkurmay Başkanı, bu zorluğun önüne geçmek için sistemi değiştirdiklerini, yeni üretilen mühimmatın da bireysel numaralara sahip olduğunu, bu numaraların silinemez şekilde yapıldığını açıkladı. Varolan mühimmatta bu değişikliği yapmanın mümkün olmadığını belirten Başbuğ, "Denetimin güçlenmesi için kapasitemizi zorluyoruz" diye ekledi.
"Bir yerde mühimmat veya silah bulunduğunda, Ankara'da Kuvvet Komutanlığıklarında, o mühimmat hangi birliklerdeyse, oraya nokta denetleyici gönderiyoruz. O mühimmatı olan depoları nokta olarak kontrol ediyoruz. Her olaydan sonra birliklerden resmi rapor alıyoruz. Mühimmatınız tamam mı eksik mi. Yaklaşık bir yıldır bu sistemi çalıştırıyoruz."
Silahların kaynağı
Başbuğ, Irak'tan silah elde etmenin kolay olduğunu belirtti. Bir diğer nokta da, "iç güvenlik operasyonuna çıkan birliklerin kullandığı mühimmatın kontrolünün zorluğu". Başbuğ "Bunları mazeret olarak söylemiyorum, güçlükleri anlatmaya çalışıyorum" dedi.
"Sarf belgelerinin daha üst komutanlar tarafından onaylanma zorunluluğunu getirdik. Son senelerde kesildi, eskiden örneğin bir komando çavuş operasyonda el bombasını saklar, köye gittiğinde gösterirdi. Bunlar yaşandı. Ama şimdi hemen hemen çok az seviyeye çekildi."
"Poyrazköy arazisine herkes girebilir"
Başbuğ, silahların bulunduğu arazinin Milli Savunma Bakanlığı'na (MsB) ait olmadığını, İstek Vakfı'nın olduğunu vurguladı.
"Burası ikinci derece kara askeri yasak bölge. buraya sadece yabancılar giremez. İmar izni alan burada inşaat da yapabilir. Buna ancak Bakanlar Kurulu kısıtlayabilir ama orasıyla ilgili böyle bir karar yok."
Başbuğ, 1986 öncesinde Özel Kuvvetler'in gömülü silahları olduğunu, o tarihten itibaren tüm silahların depolara çekildiğini, bu sürecin 1998'de tamamlandığını söyledi ve "Şu an TSK'nin Türkiye sathında gömülü silahı bulunmamaktadır" dedi.
Başbuğ, TSK üyeleriyle ilgili iddia ve bulguların askeri yargı tarafından soruşturulduğunu da ekledi.(EÜ)