Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda soruları yanıtladı.
Kurtulmuş, Suriyeli mültecilere vatandaşlık hakkı tanınıp tanınmayacağı konusunda, “Üç milyon Suriyelinin vatandaş yapılacağı meselesi külliyen yalandır” dedi.
Vatandaşlık için kim, ne dedi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Iraklı ve Suriyelilerin bir kısmını vatandaşlığa almak üzere İçişleri Bakanlığı’nın çalışma yürüttüğünü açıklamıştı.
Erdoğan’ın 6 Ocak 2017’deki açıklaması şöyle: “İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor ve bu çalışmayla bunların bir kısmını bütün incelemeler yapıldıktan sonra vatandaşlığımıza da alacağız. Bunların içerisinde çok iyi yetişmiş insanlar var. Mühendisler var, doktorlar var. Bunlardan istifade edelim. Sağda solda kaçak olarak çalışmaktansa bu milletin bir evladı olarak çalışsınlar.”
Erdoğan, 3 Temmuz 2016’da da benzer bir açıklama yapmıştı.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ise referandumun yapılacağı 16 Nisan'a kadar Suriyelilere vatandaşlık verilmeyeceğini açıklamıştı.
İstanbul Valisi Vasip Şahin de 2 bin Suriyelinin vatandaşlığı için dosyanın Ankara’ya gönderildiğini söylemişti.
Kurtulmuş: Tamamıyla referandum malzemesi
Numan Kurtulmuş ise bugünkü açıklamasında, vatandaşlık iddiasının referandum kampanyası malzemesi olarak kullanıldığını söyledi:
“Vatandaşlarımızı tedirgin etmek için kullanılan bir sözdür. Suriyelilerin vatandaş yapılması diye bir şey yoktur.
“Bu, tamamıyla seçim malzemesi olarak kullanılıyor, 'Üç milyon insana vatandaşlık verilecek' diye. Bunlar bizim dostlarımız, kardeşlerimizdir. Biz, onların kendi ülkelerinde de sağlık, esenlik, barış içinde yaşayacakları zeminin oluşması için gayret sarf ediyoruz.
“Biz üç milyondan fazla mülteciyi aldık, vatandaşımız yarım dilim ekmeğini paylaştı. Bu kadar çok mültecinin başka bir ülkeye gelmesi, büyük sosyal olaylara neden olurken çok şükür Türkiye bunu, millet olarak, bir ensar ruhuyla karşıladı.
“Birtakım sorunlar olabilir ama büyük oranda Suriyeliler meselesi Türkiye için bir sosyal probleme dönmedi. Şimdi bu milletin feraseti, hamiyetperverliğiyle kimse dalga geçmesin.”
Avrupa’yla diplomatik kriz
Numan Kurtulmuş bugünkü açıklamasında ayrıca şunları söyledi:
“Türkiye'nin meşru seçilmiş hükümetinin üyelerine, milletvekillerine orada konuşma izni vermeyenler, polis gözetiminde, polis kontrolünde PKK'nın Avrupa'da mitingler yapmasına, 'hayır' kampanyası yapmasına çok açıktan destek verdi. Bu, anlaşılabilir bir şey değil.”
Olof Palme cinayeti iddiası
Kurtulmuş, “Avrupa'da Neonazizm'in, aşırı ırkçılığın, Neofaşizmin ayak seslerinin duyulduğunu” söyledi.
“Avrupalı dostlarımız şunu akıllarına koysunlar; terör örgütlerinin iyisi kötüsü olmaz. Bu PKK terör örgütü eğer bu kadar çok şımartılır, semirtilir, beslenirse bir gün Avrupalı siyasetçilere de zarar verir. Vermedi mi? Verdi. Olof Palme cinayetini unutmasınlar.
“Avrupa'nın en demokrat, en ılımlı siyasetçilerinden birisi olan Palme'yi PKK öldürdü. Yani Avrupa'nın göbeğinde dahi Avrupalı siyasetçilere karşı suikast yapabilecek bir terör örgütünden bahsediyoruz.”
İsveç’in 26. Başbakanı, Sosyal Demokrat Parti’nin lideri Olof Palme, 28 Şubat 1986’da eşi Lisbet Palme ile sinemadan eve dönerken vurulmuştu. Palme hayatını kaybetti, eşi ağır yaralı kurtuldu. İki yıl sonra, Christer Pettersson adlı İsveçli Palme cinayetinden hüküm giydi ancak ardından temize çıktı, cinayet çözümsüz kaldı. Christer Pettersson da 16 Eylül 2004'te öldü. Olayla PKK’nin ilgisini kuran bir bilgi bulunmuyor.
Anayasa referandumu
Anayasa değişikliği halk oylamasının iptal edileceği yönündeki iddiaların sorulması üzerine Kurtulmuş, referandumun iptal edilmesini isteyenlerin olduğunu, ancak bunun mümkün olmadığını söyledi.
“Allah'ın izniyle hiçbir güç referandumun iptal edilmesi konusunda başarılı olamaz. Hiçbir gücün buna gücü yetmez. Bunu çok açık bir şekilde söylemek isterim.” (AS)