Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Erdoğan'ın kendi emrindeki güvenlik güçlerini savunmak için gazetecilere haksızlık yaptığını belirtirken, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkan Yardımcısı Deniz Zeyrek, "Başbakan Türkiye basınını yola getirdikten sonra yabancı basını da Türkiye'ye sokmasın; böylece rahat eder" diyerek tepkisini dile getirdi.
Başbakanın açıklamalarını " iktidarların sıkıştıklarında kullandıkları çok bildik bir yöntem" olarak niteleyen NTV muhabiri Mete Çubukçu ise, "Küreselleşmenin getirdiği müthiş bir haber akışı var. Yöneticilerse, Türkiye'yi hala kendi içine kapanık bir ülke sanıyorlar" dedi.
Başbakanın özellikle televizyon kuruluşlarını hedef alan sözlerini bianet 'e değerlendiren Erinç, Zeyrek ve Çubukçu, Erdoğan'ın sözlerinin medya dünyasını bilmemesinden kaynaklandığı konusunda birleştiler.
Erinç: "Başbakan medyaya haksızlık yapıyor"
Türkiye'de artık yarım saatte bir haber bülteni yayımlayan kanalların bulunduğunu hatırlatan TGC Başkanı Erinç, Erdoğan'ın kendi emrindeki güvenlik güçlerini savunmak adına bağımsızlıklarına önem veren medyaya haksızlık yaptığını söyledi.
Erinç, "Dünya küreselleştiğine göre, Türk medyasının yayımlamaması Türkiye'de gerçekleşen şeylerin dünyada öğrenilemeyeceği anlamına gelmiyor. Umuyorum ki, bu, o sırada ağzına takılmış bir cümle olsun. Yoksa, medya konusundaki sınırlamaları yeniden arttırma girişimi olarak değerlendirilmesin" dedi.
Erinç, "Başbakanın değerlendirmesi, Türk Ceza Yasası ile getirilecek olan sınırlamaların yetersiz görüldüğünü de akla getiriyor" diyerek endişesini dile getirdi.
Zeyrek: "Başbakan kiri halının altına süpürüyor"
Başbakanın, polisin eylemcileri ağır şekilde dövmesinin "muhafazakar demokrat imajı zarar görmesin" diye dünyaya duyurulmasını istemediğini ifade eden ÇGD temsilcisi Zeyrek, Erdoğan'ın sözlerinin kendisinde 12 Eylül zihniyetini çağrıştırdığını açıkladı.
"Türkiye basını yazmasa da, basının kullandığı fotoğraf ve görüntülerin bir çoğu yabancı ajanslar kaynaklı" diyen Zeyrek, Başbakana, basınla uğraşmak yerine "biraz da kötü yönetilmekten kaynaklanan ciddi sorunların gerçek nedenlerine eğilmesini" tavsiye etti.
Başbakanın tavrını "kiri halının altına süpürme" olarak açıklayan ÇGD temsilcisi, "Türk ve yabancı basın olayı haberleştirmesiydi bu orada anti-demokratik uygulama yaşandığı gerçeğini değiştirmeyecekti. En iyisi bıraksın basın görevini yapsın" diye konuştu.
Çubukçu: "Olay konjonktür nedeniyle dikkat çekti"
Televizyonların polisin kadınlara saldırması haberini büyüttüklerini düşünmediğini ifade eden televizyon habercisi Mete Çubukçu ise, bugüne kadar benzer yüzlerce olay yaşandığını, konjonktür nedeniyle son olayın dikkat çektiğini bildirdi.
Polisin aşırı güç kullanımıyla Türkiye'de çok sık karşılaşıldığını hatırlatan Çubukçu, asıl olumsuzluğun bu tür olayların sadece AB dolayısıyla gündeme getirilmesi olduğunu savundu.
Çubukçu, "Bugün Tayvan'da, Buenos Aires'te veya Irak'ta yaşanan herhangi bir olayı özellikle büyütmeye gerek yok. Çünkü küreselleşmenin getirdiği müthiş bir haber akışı var. Bir olay var ise, dünyanın diğer bir yanına anında ulaşır" dedi.
Erdoğan ısrarcı
Bu sabah İspanya'ya gitmeden önce bir açıklama yapan Başbakan Tayyip Erdoğan Pazar günü İstanbul'daki gösteriler sırasında polisin aşırı güç kullanmasının medyada çok abartıldığını söyledi ve "Adeta Avrupalı'ya buradan servis yapılıyor. 6 Mart'taki bu eylem kadınlar günü ile alakalı ise, Kadınlar Günü 8 Mart'taydı. Basın bunu niye düşünmüyor" dedi.
Olayın provokasyon olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan "Polisimizin duygusal davrandığı olaylar olabilir. Polisimizin yanlışı da İçişleri Bakanlığı tarafından takibat altında. Batı'da da bunlar oluyor. Niye bizim basınımız onları göstermiyor. Çünkü dert başka, sıkıntı başka, biz özgürlüğü iyi kavramalıyız. Bu ülkenin huzurunu tehdit etmeye kimsenin hakkı yok" dedi.(EÖ/EÜ)