Başbakan, Batı'da İslam karşıtlığının ve yabancı düşmanlığının her geçen gün daha da güçlendiğini gördüklerini, bunun İslam dünyasında kendi değerlerine yönelik saldırı algılaması yarattığını söyledi. Erdoğan, "Bu durum bizi tehlikeli çatışma ortamına götürüyor" dedi.
"İfade özgürlüğü hakaret özgürlüğü içermez"
NTV'de konuşması yayımlanan Başbakan, daha sonra söz alan Danimarkalı parlamenterin Türkiye'nin Ermeni sorununu da ifade özgürlüğü kapsamına almasını istemesine ise tepki gösterdi.
Erdoğan, "Önce tarihi bilmelisiniz" diyerek, Türkiye'nin iki ülke tarihçilerinin araştırma yapmasını önerdiğini ancak Ermenistan'ın bunu reddettiğini hatırlattı.
Konuşmasında "özgürlük sınırsız değildir" diyen Başbakan, ifade özgürlüğünün de hakaret özgürlüğünü içermediğini söyledi.
İspanya Başbakanı José Luis Rodriguez Zapatero ile geliştirdiği Medeniyetler İttifakı inisiyatifini tanıtan Başbakan Erdoğan, Hz Muhammet ile ilgili karikatür kriziyle birlikte gelinen sürece işaret etti.
Başta dini değerler olmak üzere kişilerin hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesinin önemine değinen Erdoğan, "Son karikatür krizi, uluslararası toplumun kültürel ve dini değerler temelinde ve aşırı uçların beslediği tehlikeli bir kutuplaşmaya gidiyor olduğuna işaret etti" dedi.
Avrupalı kuruluşların dini ve inanç temelinde görüşlerine başvurdukları Başbakan Erdoğan, hakarete dair endişeleri nedeniyle ve ifade özgürlüğüne hakaretle karıştırıldığı gerekçesiyle birçok gazeteci ve çizere Türkiye'de davalar açmıştı.
Ancak mahkemeler, Başbakanın dava açarken ileri sürdüğü gerekçelere katılmamıştı.
Yargıtay: Başbakanı eleştirmek medyanın görevi
Başbakan Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu evdeki ziyaretçi defterini yırttığı için kendisini eleştiren "Birgün" gazetesi ve yazarı Erbil Tuşalp'e tazminat davası açmıştı. Erdoğan, daha önce de gazeteci Tuşalp hakkında, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'a açılan davayı eleştirdiği için 10 bin YTL'lik bir başka tazminat davası açmıştı.
Mayıs ayında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, karikatür çizilerek yapılan siyasi eleştirilerin basın özgürlüğü ve düşünceyi açıklama özgürlüğüne aykırı olduğunun ileri sürülemeyeceğine işaret etmişti. Yargıtay, "Cumhuriyet" gazetesinde karikatürist Musa Kart'in Erdoğan'ı "kedi" şeklinde betimlediği karikatürüne verilen 5 bin YTL'lik cezası oybirliğiyle bozmuştu.
Yargıtay'ın aynı dairesi, 28 Haziran 2004'teki "Sokak kazanacak" yazısı nedeniyle Başbakanın "Radikal" gazetesi yazarı Yıldırım Türker'e açtığı tazminat davasına ilişkin Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği cezayı oyçokluğuyla bozmuştu. Başbakan Erdoğan'ın "kişilik haklarına saldırı" olarak nitelendirdiği durumu Yargıtay Dairesi, "başbakanın tutumunun tartışılması" olarak değerlendirmişti.
Başbakan, SEKA işçileriyle ilgili haberden "Günlük Evrensel" gazetesine ve "Tayyipler Âlemi" başlıklı karikatürlerden "Penguen" dergisine açtığı davaları kaybetti. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Beyhan Azman, kararında "Bilim adamı, sanatçı, yazar ve çizerleri tazminat silahıyla susturulmuş toplumlar ilerleyemez" demişti. (EÖ/AD)