Toplantının açılışında konuşan TGC Başkanı Orhan Erinç, siyasi iktidarların yıllardır gazetecilere gözdağı verme alışkanlığından vazgeçemediğini belirterek, başbakanın kendisini gazetecilerin sicil amiri olarak gördüğünü söyledi.
"Siyasetten uzak TGC, siyasetin içine çekiliyor"
Antalya Valisi Alaeddin Yüksel ise, konuşmasında sınır tanımayan tek kavramın haber olduğunu, bunun da gazetecinin sorumluluğunu arttırdığını ifade ederek, vatandaş olarak gazeteciden doğru ve tarafsız haber beklediğini kaydetti.
Vali Yüksel, yaşanılan çağda iletişimdeki hızlı gelişmelere değindi ve yerel sorunların artık evrenselleştiğini, bunun da medyanın sorumluğunu arttırdığını söyledi. Yüksel, dünyada yeni bir demokrasi kavramının geliştiğini hak ve özgürlüklerin evrensel bir yapıya kavuştuğunu, insanların ortak bir akıl etrafında buluştuğunu, bunun da basın aracılığıyla oluştuğunu belirtti.
Yılmaz: Yerel medyanın eleman ve dağıtım sorunları çözülmeli
Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdurrahman Yılmaz da demokrasinin yerleşmesi ve gelişmesinde yerel medyaya önemli görevler düştüğünü, bunun için de yerel medyanın tüm yönleriyle desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Yılmaz, yerel medyanın yeterli sermaye ve teknolojik olarak eksikliklerinin yanı sıra, yetişmiş eleman ve dağıtım sorunuyla da karşı karşıya bulunduğunu ifade ederek, bu sorunların giderilmesi için herkesin gereken desteği vermesi gerektiğini söyledi.
Erinç: İktidarın gözdağı verme alışkanlığı bitmedi
Erinç seminerde yaptığı konuşmada, medya siyaset ilişkisinin ne yazık ki yıllardır değişmediğini, cemiyet olarak siyasetin içinde olmamaya çaba harcadıklarını ancak, siyasilerin zorla siyasetin içine çekmeye çalıştıklarını söyledi.
Erinç, siyasi iktidarın gazetecilere gözdağı verme alışkanlıklarının da değişmediğini ifade ederek, Habertürk kanalına yapılan denetimlerin, Ceza Yasası'nın 301. maddesinin bunun sonuçları olduğunu kaydetti.
Erinç, Anka Haber Ajansı'nın sadece bilgisayarlarının hard disklerinin çalınmasını gazetecilere yapılan baskılara bir başka örnek olarak gösterdi.
Erinç, Başbakanın kendisini gazetecilerin sicil amiri olarak gördüğüne dikkati çekerek, oysa TGC'nin hazırladığı ve gazetecinin anayasası olarak kabul edilen Hak ve Sorumluluk Bildirgesi 'nde de belirtildiği gibi gazetecinin sadece kendi gazete yöneticilerinden talimat alabileceğini vurguladı.
Gazetecilerin vatan hainliği suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığını işaret eden Erinç, "işin içine 'vatan hainliği' girince bunun kararını yürütmenin değil, yargının vermesi gerekiyor" dedi.
"CHP'nin medyaya karşı tutumu iktidarınkiyle aynı"
Erinç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Deniz Baykal'ın medyaya karşı iktidarla aynı tutumu sergilediğini, uzlaştıkları tek noktanın da belki de bu olduğunu belirterek, "bu tür yaklaşımlar, ortamı germekten ve yozlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor" diye konuştu.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Hüseyin Aslan Giray, meslek örgütü olarak meslek içi eğitime büyük önem verdiklerini, böylece bölgedeki gazetecilerin önemli bir eksikliğinin giderilmiş olacağını belirterek, bu tür çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti.
Açılış konuşmalarının ardından panellere geçildi. VTV Program Müdürü İdris Taş'ın yönettiği ilk oturumda TGC Genel Saymanı ve Vatan Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu "Günümüz Basınında Yorum Özgürlüğü", Gazeteci Tümer Argın ise "Yerel Basında Yayın Planlaması ve Görsellik" konusunda birer tebliğ sundular.
Mutlu: Yazarın özgürlüğü kullanımı etik de olmalıdır
Mutlu, konuşmasında, "haber kutsal, yorum hürdür" ilkesinden hareket ederek, yazılarını kaleme aldığını, yazarın özgürlüğünün de gazetecilerin etik değerleri çerçevesinde ele alınması gerektiğini söyledi.
Köşe Yazarının her anlamda özgürlüğünün çoğu zaman ütopik kavram olarak karşımıza çıktığına dikkate çekerek, siyasi baskıların ve siyasi iktidarların çıkarttığı yasaların köşe yazarının bağımsızlığını tehdit eden en önemli unsurlar olduğunu belirtti.
Mutlu, gözdağı yöntemlerinin, teşviklerin, ticari kaygıların, tiraj ya da reyting kaygısının, sivil toplum örgütleri ve baskı gruplarının tepkilerinin, okurların baskısının, gazetecinin kendi kişisel ilişkilerinin ve yaşadığı hayat standardının, köşe yazarının medya starı olma ya da star olarak kalma kaygısının onun yorumları üzerinde etkili olduğunu söyledi.
Mutlu, gazetecilerin tüm baskıların üstesinden gelmesinin temel yolunun etik değerler çerçevesinde hareket etmesi ve mesleki dayanışma ile aşılabileceğini belirtti.
Gazeteci Tümer Argın ise ilk oturumda, gazetenin okunabilirliğinin temel araçlarından birinin de görselliği olduğunu vurgulayarak, iyi dizayn edilmeyen bir gazetecinin okunmasının da zor olacağını ve okuyucusuna mesajlarını net olarak veremeyeceğini söyledi.
Dr. Sütlaş "Medya'da Sağlık" sunumu yaptı
Hürriyet Gazetesi Bölge Temsilcisi Dursun Gundoğdu'nun yönettiği diğer oturumda ise Milliyet Gazetesi Yazarlarından Nail Güreli, "Haberin Serüveni", TGC Genel sekreteri Turgay Olcayto da, "Medya Okur Yazarlığı" konusundaki görüşlerini açıkladılar.
Ekspres Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Tongülüs'ün yönettiği ilk günkü son oturumda ise TGC Yönetim Kurulu üyesi ve TRT Yayın Denetleme Kurulu üyesi Dr. Recep Yaşar, "Medya Etiği", Bizim Gazete Sağlık Sayfası Editörü Dr. Mustafa Sütlaş da "Medya'da Sağlık" konusunda bir bildiri sundular.
İlkiz, "Basın ve Hukuk" sunumu yaptı
Panelin ikinci günü yapılan oturumlarında ise TGC Başkan Vekili ve Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Vahap Munyar, "Turizm ve Ekonomi" konusundaki görüşlerini açıkladı.
Anadolu Ajansı Bölge Müdürü Şennur Erdoğan'ın yönettiği panelde ayrıca Cumhuriyet Gazetesi yazarı Feyza Hepçilingirler, "Yerel Medya ve Dil Hataları" konusunda bilgi verdi.
Seminerin son oturumunda ise Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Ertan Cillov, "Basın İlan Kurumu ve Resmi İlanlar" konusunda görüşlerini açıkladı. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni'nin oturum başkanlığını yaptığı panelde ayrıca TGC Hukuk Müşaviri Avukat Fikret İlkiz, "Basın ve Hukuk" konusunda bilgi verdi.
Panel, Erinç'in yaptığı değerlendirme toplantısı ile sona erdi. Toplantının ardından seminere katılanlara birer sertifika verildi. (EÖ/TK)