Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye dalgalanmayı en az hasarla atlatacaktır. Bunun nedeni de sağlam bankacılık, finansal yapı ve tavizsiz ekonomik programdır” diye övünse de, Türkiye'nin en büyük 3., dünyanın en büyük 97. bankası olan Akbank yaklaşık 1400 çalışanının işine son verdi.
Türkiye Devrimci Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (Bank-Sen) Genel Sekreteri Önder Atay, işten çıkartmaların diğer bankalarda da devam edeceğini beklediklerini söyledi.
“Ne Akbank ne de Akbank’ta örgütlü bağımsız Bank-İş sendikasının yönetiminden bir açıklama gelmediği için kaynaklarımızı kullanarak bilgi almaya çalıştık. Buna göre 1400 kişinin iş akdine son verildiğini öğrenmiş bulunuyoruz.”
Bank-Sen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyesi. İşine son verilen işçiler arasında iki ay önce başka bankalardan transfer edilen kalifiye elemanların bulunduğuna dikkat çeken Atay, yaşanan mali krizin sektörü ciddi anlamda etkileyeceği görüşünde.
Genel Sekreter Atay, krizin faturasının emekçilere çıkartılmasına karşı çıkıyor.
“Bu krizin Türkiye’yi vurmayacağı, 2001 bankacılık krizindeki yapılandırmanın ardından bankaların güçlü olduğu söylenmişti. Ama görünen o ki yaşanan global mali kriz bizi de vuracak.”
"Krizin önlemi hep işçi çıkartmak"
Atay, ekonomik krizlerde önlem olarak hep işçilerin işlerine son verilmesine dikkat çekiyor.
“Maliyet gündeme geldiğinde üst düzey yöneticilerin yüksek maaşlarını, lüks ağırlama giderlerini düşünmüyorlar. Bu gibi durumlarda ilk akıllarına gelen emekçiler, ilk alınan önlem de işten çıkartmalar oluyor. Biz ne olursa olsun bu krizin faturasının emekçilere çıkartılmasına karşı duruyoruz.”
Bank-Sen Genel Sekreteri, krizin bankacılık sektörünün krize hazırlanmadığını belirtiyor.
“Uluslararası planda gittikçe şişen bir mali sermaye. Buna bağlı olarak da gerçek dışı büyüyen kredi payı var sektörde. Fakat krizin reel sektöre vurmasıyla birlikte bankaların kredi kalitelerinde ciddi bir bozulma yaşandı ve bankalar aslında böyle bir bozulmaya hazırlanmadılar. 2007-08 yılı boyunca payı kavgası nedeniyle yeni şubeler açtılar, yeni personel istihdam ettiler, ve daima bu gerçek dışı finansal şişmeye yatırım yaptılar.”
Bankaların özellikle uluslararası piyasada krizin etkileri yaşanmaya başladığında ciddi bir riskle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Atay, “konut kredileri veya bireysel kredileri kolaylıkla verildi, krizle birlikte tüm kredilerin karşılıksız olduğu ortaya çıktı” diye konuştu.
“Böylece büyük bir riskle karşı karşıya kaldılar ve muhtemelen birkaç yıl boyunca aldıkları riskin bedelini ödeyecekler. Fakat bunu banka sermayesi kendisi ödemiyor. Çünkü Akbank birkaç gün önce yüksek karlılık açıklamıştı. Bu durumdan yine emekçiler zararlı çıkacak.”
Sendika, önümüzdeki günlerde konuyla ilgili basın açıklaması yapacak. (BÇ)