Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır milletvekili Selahattin Demirtaş ve Demokratik Sol Parti (DSP) İstanbul milletvekili Süleyman Yağız, yüksek yargıyla hükümeti karşı karşıya getiren telefon dinlemeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) taşıdılar.
Demirtaş ve Yağız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle telefon ve ortam dinlemeye dair uygulamalar konusunda çeşitli sorular yönelttiler.
Demirtaş'ın soruları, daha ziyade dinleme faaliyetine karışan kurumların tespiti ve faaliyetin çapıyla ilgiliyken Yağız, Türkiye Partisi lideri Abdüllatif Şener'in Ben, Başbakan'ın beni de dinlettiğine inanıyorum" sözlerine ilişkindir.
Yağız, 2005'te kurulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB), "dinleme yetkisi olan kurumları da dinleme yetkisi aldığını" belirterek, "TİB, Başbakan'ın özel kurumu gibi" dedi.
Demirtaş'ın soruları
1- Türkiye'de hangi kurumlarda ortam ve telefon dinlemeye yarayan cihazlar mevcuttur? Bu cihazlar için devlet kasasından ne kadar para harcanmıştır?
2- Piyasada ve internet üzerinden yapılan alışverişlerde kişisel ve kurumsal dinleme cihazlarını temin etmek son derece kolaydır. Bir denetleme, kısıtlama veya tedbir almayı düşünüyor musunuz?
3- Jandarma ve emniyet birimlerinde kayıt dışı ortam ve telefon dinlemeye yarayacak bolca cihazın olduğu iddiaları doğru mudur?
4- Telefonu veya iletişimi dinlenen vatandaş sayısı kaçtır? Ya da daha kolay olacaksa dinlenmeyen vatandaş sayısı kaçtır? Telefonu veya iletişimi dinlenen milletvekili, gazeteci, akademisyen, vali, kaymakam, subay, sayısı ayrı ayrı kaçtır?
5- "Halkın sesine kulak veren iktidar" tanımını yanlış yorumlamış olma ihtimaliniz var mıdır?
Yağız, Şener'in sözlerini meclise taşıdı
"Telefonların dinlenmesi artık bir iddia değil, somut bir gerçek" diyen DSP'li Yağız, Erdoğan'a sorularını yönetmeden önce, bir araştırmanın toplumun yüzde 97'sinin telefonlarının dinlendiğini düşündüğünü ortaya koyduğunu savundu.
1- Şener, bir televizyon programında, "Sayın Başbakan diyor ki, 'Ben de dinlendim'... Ben, Başbakan'ın beni de dinlettiğine inanıyorum" dedi. Bu iddia doğru mudur?
2- Doğru ise Şener'in dinlettirmenizin nedeni nedir?
3- Şener'in dışında dinletilen başka parti başkanları, parti yöneticileri, milletvekilleri var mıdır? Varsa bu dinlemelerden nasıl bir sonuç alındı?
4- Hukuk dışı, anti-demokratik dinlemeleri önlemeye yönelik bir düzenleme yapılacak mıdır?
5- Şener'in "TİB, Başbakan'ın özel kurumu gibi. Yönetiminden teknik personeline, oda hizmetçilerine kadar Ulaştırma Bakanı ile tek tek atadı. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir mekanizma olmaz sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
6- Şener'in "Başbakan herkesi dinlettiriyor. Ama Başbakan unutmasın ki, yarın o dinlettirdiği kişiler de kendi aleyhine bir dinlemeyi aleyhine kullanabilir" sözlerini nasıl karşılıyorsunuz?
7- Sürekli "açılım"lar yapan biri olarak Şener'in, "Başbakan'ın doğru bir tek söze tahammülü yok" sözünü nasıl karşılıyorsunuz? (EÖ)