İstanbul, Başakşehir’deki Güvercintepe Mahallesi sakinlerinin evleri "bir garip yol projesi" ile yıkım tehdidi altında.
Mahallenin Necip Fazıl Kısakürek ve Kayabaşı Sokağa kadar olan kısmında düzenlemesini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yaptığı 1/1000’lik Altınşehir - Güvercintepe Uygulama İmar Planı “yol” alanında kalıyordu.
İBB bölgede kamulaştırma yapmak için mahkemeye başvurdu. Ancak bu dava henüz sonuçlanmadan, Başakşehir Belediyesi de aynı güzergahta, 1115. Sokak’tan başlayan ve Çam-Sakura Şehir Hastanesi’ne kadar uzanan “geçici bağlantı yolu” adıyla, imar planı ve buna istinaden alınmış bir encümen kararı olmadan yıkım faaliyetine başladı.
Belediye, hukuksuz bir şekilde mahallenin yıllardır yaşadıkları evleri yıkmaya, bahçelerindeki ağaçları sökmeye başladı. Belediye, ayrıca son günlerde mahallenin farklı sokaklarında yaşayan hane sahiplerine de zabıta ekipleri göndererek mahalle halkında endişe yaratmaya başladı.
Şu an belediyenin "kaçak yol" alanında yıkım tehlikesi bulunan 50'ye yakın gecekondu mevcut. Son olarak İBB'de çare arayan mahalle sakinleri buradan da eli boş döndü. İBB "kaçak yolun durdurulması ve evi yıkım alanında kalacak kişilerin 755 ve 2981 sayılı kanunlardan faydalandırılarak konut edindirilmesi" için çalışacağını söyledi. İBB'nin söz ettiği işlemin anlamı borçlandırılarak konut satışı yapılması anlamına geliyor.
27 senedir mahalle sakinlerinden biri olan Beyhan Aktaş, yol projelerini, yıkım tehlikesini, mahallelinin üstündeki baskıyı ve İBB'de yaşadıklarını bianet’e anlattı.
Proje nasıl başladı?
“Kaçak yol projesi”
Aktaş, projenin geçmişine ilişkin şu bilgileri aktardı:
“Şu an mahallede sürdürülen yol çalışması Başakşehir Belediyesi tarafından yürütülüyor. Lakin burada asli olarak İBB’nin bir yol projesi mevcut. Öte yandan Başakşehir Belediyesi’nin yapmaya çalıştığı yol çalışması imar planında yeşil alan olarak düzenlenmiş bir mevkiiye yer alıyor. İmar planında yer almayan bir yol diğer ifade ile kaçak bir yol oluyor.
“Tehditle 5 evi yıktılar”
“Başakşehir Belediyesi’nin çalışması Nisan 2020’de başladı. Bir kısım komşumuza gelerek aynen şu an yaptıkları gibi; ‘bayram sonrası evleriniz yıkılacak kendinize gidecek yer bulun’ diyerek önce kaygı ve endişe oluşturdular. O zaman geldiklerinde ilk hedefleri beş hane idi.
“Daha sonra bu 5 haneyi yıktılar. İnsanlara ‘geçmişe dönük ‘ecrimisil cezaları çıkarırız karşınıza daha zararlı çıkarsınız’ gibi gözdağları vererek, enkaz parası olarak 30 bin TL’ye razı edip yıktılar evlerini.
- NOT: Ecrimisil, bir mal veya taşınmazın sahibinin izni olmadan bir başkası tarafından kullanılmasına deniliyor. Diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı anlamına gelen bu işlemde mala sahip olan kişinin veya idarenin zararı uğrayıp uğramadığına bakılmaksızın tazminat talep edilebiliyor. Bu durumda Başakşehir Belediyesi yıllardır mahallede yaşayan ev sahiplerine “işgalci” muamelesi yapmış oluyor.
“O dönem insanlar korktukları için hiçbir şekilde yargı yoluna da başvuramadılar ve şu an aynı mahallede kirada yaşıyorlar.”
Şu an ne oluyor?
“1 ay içinde evi boşaltın”
Aktaş, belediyenin tekrar aynı tehditkar tavırla evlere zabıta ekiplerini göndermeye başladığını ve şu anki durumu şöyle anlattı:
“Şimdi yine aynı mevsim, aynı tehditkar ve tacizkar tavır ile Başakşehir Belediyesi zabıta ekipleri gelip insanlara ‘1 ay içerisinde evlerinizi boşaltın’ diyor. Ne alınmış bir encümen kararı ne de bir imar planı olmayan bir yol projesi bu. Bizim gecekondularımızın kaçak yapı olduğu iddia ediliyor ya; bu yol da öyledir.”
“İBB’de bizi polis karşıladı”
Öte yandan mahalle sakinlerinden 25 kişi, dün (28 Nisan) randevu alarak görüşme yapmak için Saraçhane’deki İBB binasına gitti. Ancak Aktaş, kendilerini bina girişinde polisin karşıladığını söyledi:
“Ciddi bir hazırlık da yapmışlar; gözaltı araçları ve ekipler hazır kıta bekliyordu. Hatta polisler nasıl ulaşmışlarsa özel aracı ile gelen komşularımızı arayıp geri dönmeleri gibi sözler söyleyerek işlem yapacaklarını söylemişler.
* İBB ile görüşmeyi bekleyen mahalle sakinleri
“Bizlere karşı takındıkları tutum çirkindi. Çoğumuz çalışan insanlarız, işçiyiz yani ve işyerlerimizden izin alarak gittik o görüşmeye. Biz yoksulların emekçilerin bilgiye ve aslında ona hizmet için var olan bir kuruma girişi polis nezaretinde ve engel olma çabası ile olmamalı. Ama kapitalizm buna hizmet ediyor.”
"İçeriye 2 kişiyi aldılar"
Görüşme saatleri gelene kadar İBB’nin karşısındaki parkta oturduklarını söyleyen Aktaş, İBB’nin telefonda kendilerine 20 kişi denilmesine rağmen oraya gittiklerinde bu sayının da 2’ye düştüğünü belirtti:
“İBB ile ilçe belediyesinin kaçak yollu ve fiili çalışması, yıkılan ve yıkılmakla tehdit edilen komşularımız için akıbet sorgulaması, İBB’nin tüm bu yaşananlara karşı neden sessiz kaldığı ve bu yolun durdurulması gibi başlıklar üzerine konuşacaktık. Bu diğer konuların arasına karşılaştığımız polis durumu da dahil oldu.”
Görüşmeden borçlandırarak konut satışı çıktı
“Nihayet görüşme yaptığımız İBB Başkan Yardımcısı ve Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman emniyet tedbirinin kendileri ile alakalı olmadığını ve kesinlikle böyle bir yaklaşıma sahip olmadıklarını belirtti. Samimi de duruyordu söylemi, ama sonuçta biz bir polis engeline takıldık mı takıldık. Neydi nasıl oldu buranın konusu değildir belki ama aramızda yaş almış kadın ve erkek komşularımızın aslında hiçbirimizin hakkettiği tutum bu değil bu konuda hemfikiriz.
“Sonrasında İBB’nin sorunlarımızı çözmek için kaçak yolun durdurulması ve evi yıkım alanında kalacak komşularımızın 755 ve 2981 sayılı kanunlardan faydalandırılarak konut edindirilmesi, yani halk ağzıyla, borçlandırılarak konut satışı yapılması gibi bir dizi görev alacağını söylemesi ile oradan ayrıldık.”
(TP)