Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Barolar, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile olağanüstü halle ilgisi olmayan birçok değişiklik yapıldığını açıkladı.
696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 24 Aralık 2017'de Resmi Gazete'de yayınlandı.
Adıyaman Barosu, Ağrı Barosu, Batman Barosu, Bingöl Barosu, Diyarbakır Barosu, Dersim Barosu, Hakkari Barosu, Kars - Ardahan Barosu, Muş Barosu, Urfa Barosu, Şırnak Barosu, Van Barosu’nun ortak açıklamasında, tek tip kıyafet konusuna değinildi:
“696 Sayılı KHK ile getirilen değişikliklerden biri Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar nedeniyle tutuklu veya hükümlü bulunanların, duruşmaya sevk nedeniyle hapishane dışına çıkarılmaları durumunda, cezaevi idaresince verilen tek tip giysileri giyme zorunluluğu oldu.
“Tek tip giysi uygulaması insan onuruna aykırıdır ve bu uygulamayla tutuklu ve hükümlülerin insan onuruna aykırı muamele görme yasağı ihlal edilmiş olacaktır. 12 Eylül darbesinden sonra cezaevlerinde yaşanan sancılı deneyimlerden de görüleceği üzere tek tip giysi uygulaması toplumsal barışı da zedeleyecek bir uygulamadır.
“Öte yandan, henüz yargılamaları devam eden ve haklarında kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü bulunmayan sanıklara tek tip kıyafet uygulamasının özellikle masumiyet karinesine aykırılık teşkil edeceği gözardı ediliyor. Henüz ceza yargılaması sürmekte olup suçlu oldukları kesinleşmemiş sanıkların suçlu gibi muamele görmesine sebep olacak tek tip kıyafet gibi uygulamalar hukuk devleti ilkesini zedeler.”
“Olağan rejim, hukuk normları içinde kalınmalı”
Baroların açıklamasında, yargı muafiyeti maddesi de eleştirildi:
“KHK ile getirilen değişikliklerden biri de resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın ‘15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilerin hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluktan muaf tutulması’ oldu.
“Bu da hukuk devletinde yeri olamayacak bir özel af düzenlemesidir.
Barolar 17 aydır yürürlükte olan OHAL rejimine son verilmesini talep etti:
“KHK’lar marifetiyle özel veya tüzel kişilerin hukuki durumunu doğrudan etkileyen ve etkili bir yargı yolu öngörülmeden yapılan, hukuki güvenceyi ortadan kaldıran, adil yargılama ve savunma hakkını zedeleyen, haberleşme ve basın hürriyetine aykırı, olağanüstü hal ilanını gerekli kılan olaylarla sınırlı olmayan düzenlemeler yoluyla yasama ve yargı erkini devre dışı bırakan düzenlemelerin kaldırılıp olağan rejim, hukuk normları içinde kalınarak normalleşme sürecine geçilmesi gerektiğine inanıyoruz.” (AS)