Haber - Fotoğraf: ETHA/Pınar Gayip
Ankara, İstanbul, Kocaeli, Adana, İzmir ve Yalova barosu başkanları "adil yargılanma" talebiyle ölüm orucunda olan ve Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) "cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen tahliye edilmeyen avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ı hastanede ziyaret etti.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir ve Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bulunan Ebru Timtik'i; İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, Yalova Barosu Başkanı Fedai Doğruyol da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bulunan Aytaç Ünsal'ı ziyaret etti.
Baro başkanları Yargıtay'a seslendi
Altı baro başkanı daha sonra İstiklal Caddesi'ndeki İstanbul Barosu'nda düzenledikleri basın toplantısı ile izlenimlerini açıkladı.
Toplantıya, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Bağımsız miletvekili Ahmet Şık, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Başkanı Gökmen Yeşil ile çok sayıda hukuk örgütü temsilcisi, avukatlar ve gazeteciler katıldı.
Durakoğlu: Yaşam hakları ciddi tehdit altında
İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın adil yargılanma talebiyle eyleme başladığını hatırlattı ve Yargıtay başta olmak üzere tüm yetkililere şu çağrıda bulundu:
"Dosyanın bir an evvel sonuçlandırılmasıyla ilgili açık bir beyanda bulunmak istiyoruz. Bu beyanımız yaşam hakkının kendilerine verilmesiyle ilgilidir. Talep edilen şeyin sadece ve yalnızca adil yargılanma hakkı olduğunu düşündüğümüz zaman talep ettiğimiz şeyin ne kadar da haklı bir içerik taşıdığını da belli etmiş oluyoruz. Bu meslektaşlarımız ölümden korktuklarından değil, avukatlık yapmamaktan korktuklarından böyle bir şey tercih ediyorlar."
Sağkan: Hukuk katliamı cinayete dönüşmek üzere
Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan ise ortada adil yargılanmaktan ziyade bir yargılanmanın dahi olmadığını belirterek şöyle dedi:
"Soruşturmanın geliştirilmesi talebi dahi dinlenmeden mütalaa alındı. Bütün usul kuralları çiğnenerek bir yargılama görünümü vermek ihtiyacı hissetmeksizin düşman ceza hukukunun çok net bir uygulamasını, avukatların müvekkillerin işlediği iddia edilen suçlarla özdeşleştirmeyi aslında bu mesleğin köküne dinamit koyacak şekilde 2020 yılında Anayasası'nda hukuk devleti yazan bir ülkede hayata geçirdiler. Bu hukuk cinayeti 220 gündür gerçekten bir cinayete dönüşmek üzere."
Yücel: Buradayız bir yere gitmiyoruz diyorlar
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel de avukatların yargılandığı duruşmaların bir tiyatrodan ibaret olduğunu söyledi. Timtik ve Ünsal'ın direnişine işaret eden Yücel, "Bu hukuksuzluğu teşhir edene, ortaya çıkarana ya da bu hukuksuzluktan vazgeçilmesini temin edene kadar biz buradayız, bir yere gitmiyoruz diyorlar" dedi.
Küçük: Sağlık sorunları artıyor
Meslektaşları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın kritik yaşamsal eşiğin artık sonlarına doğru yaklaştığına işaret eden Adana Baro Başkanı Veli Küçük de şöyle dedi:
"Ebru ameliyathane denilen bölümün üstünde yer alan odasında 24 saat ışığı kapatılmayan, merkezi klima sisteminin sesi ve titreşimi altında havalandırması bulunmayan odada cezaevi koşullarından daha kötü koşullarda tutuluyor. Ve her geçen gün de yaşadığı olumsuzlar sağlık sorunları artıyor.”
Candemir: Adil yargılanmak bir hak
Kocaeli Baro Başkanı Gültekin Candemir, "Son derece bir hak olan adil yargılama taleplerinin gereğini yerine getirmek durumunda olan tüm görevlileri görevlerini yapmaya ve mahkûmiyetlerin en büyüğü olan vicdanlarına mahkûm olmamaya davet ediyorum" dedi.
Doğruyol: Derhal tahliye
Yalova Baro Başkanı Fedai Doğruyol, avukatların hastanede kalmalarının hukuki bir nedeninin kalmadığını kaydetti ve hukuksuzluğun sürdüğünü vurguladı. Doğruyol, her iki avukatın da derhal tahliyesini istedi.
Koluman: Hukuksuzluğun ötesinde bir süreç
Son olarak söz alan Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Gazal Bayram Koluman, yapılan görüşmeler neticesinde sadece cezaevindeki süreçte yaşanan hukuksuzlukların çok daha ötesinde daha kötü koşullarda olan hastanede tutulduklarını belirtti.
Ne olmuştu? |
ÇHD davasında 20 Mart 2019’daki duruşmada kararını açıklayan mahkeme, avukatlara 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezalarına hükmetmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Ekim 2019’da itirazları reddederek dosyayı Yargıtay’a göndermişti. TIKLAYIN - Hâkim Önce Karar Verdi Sonra Dosyaya Baktı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davasında verilen 159 yıldan fazla cezanın, avukat Barkın Timtik’e verilen ceza hariç onanması yönünde görüş bildirdi. Tebliğnamede sadece, TCK'nın 314/1 maddesi uyarınca "örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen avukat Barkın Timtik’in cezasının bozulması, onun da diğer avukatlar gibi “örgüt üyeliğinden” cezalandırılması gerektiği ifade edildi. Savcılığın tebliğnamesi Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi. Derneğin yöneticilerinden avukat Ebru Timtik ile ÇHD üyesi avukat Aytaç Ünsal adil yargılanma hakkı için ölüm orucuna başladı. 30 Temmuz 2020'de hastaneye sevk edildiler. |
(EMK)