Batman Baro Başkanı Yusuf Tanrıseven, Mardin Baro Başkanı Azat Yıldırım ve Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, bu üç ilin de aralarında olduğu 11 ilde Bağımsız Demokratik Partisi'ne (BDP) yapılan operasyonları ve yaklaşık 80 kişinin gözaltına alınmasını eleştirdi.
Operasyonlarda, aralarında kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nden (DTP) BDP'ye geçen dokuz belediye başkanının, eski DTP ve BDP üyelerinin, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sözcüsü Hatip Dicle'nin, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey'in de bulunduğu yaklaşık 80 kişi gözaltına alındı. İHD Diyarbakır Şubesi arandı, belgelerine el kondu.
"Savcılar istese ifadeye çağırır, onlar da giderdi"
bianet'in görüştüğü Baro Başkanları, gözaltına alınanların aktif siyaset içindeki kişiler, belediye başkanları, avukatlar, hak savunucuları ve sivil toplum örgütü üyeleri olduğunu anımsattı; "Savcılar baskın yerine ifadeye çağırabilirdi, onlar da giderlerdi. Ayrıca gözaltılara da gerek yok; çünkü hepsi işi, ikametgahı bilinen, kaçma şüphesi olmayan kişiler" dedi.
Baro Başkanlarının görüşleri özetle şöyle.
Elçi: Düşünce suçu diye bir şey kalmadı
Soruşturmanın bu aşamada yapılması yerinde değil. Herkesin sükunetin, sağduyunun, aklıselimin öne çıkmasını arzuladığı bir ortamda, bu aşamada böyle bir soruşturmanın yapılması yersiz. Halkta da Kürt siyasi hareketinin bastırılmaya çalışıldığı algısını yükseltiyor. Bu operasyonlar sağduyunun öne çıkmasını engelleyebilir. Kaygım bu.
Soruşturmanın gizlilik kararıyla yapılması çok daha vahim.
Temennimiz bu kişilerin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmaları.
Kürt sorununun çözüm sürecini de olumsuz etkileyecek. Çoğu suçlama "düşünce suçu" kapsamında. Çağdaş demokrasilerde böyle bir suç kalmadı. Kürt sorununun çözülmesi için her şeyin rahatça konuşulabildiği ortama ihtiyaç var. Bu da "düşünce suçu"nun ortadan kalkması demek.
Tanrıseven: Demokratik açılıma darbe
Kimse hukukun üstünde olamaz, ama zamanlama açısından, bu operasyon demokratik açılıma darbe niteliğinde.
Belediye başkanlarının zorla arabalara bindirilmesi kötü bir görüntü. Savcı istese ifadeye çağırabilirdi. Kaçma tehlikesi olan kişiler değiller. Ayrıca, Batman'daki savcılara güvenmiyorlar mı da Diyarbakır'a götürüyorlar.
Kürt sorunu açısından, PKK'nin Reşadiye saldırısı, sokaktaki şiddet nasıl olumsuzsa, bu da öyle olumsuz sonuç doğuracak.
Yıldırım: Bir an önce bırakılmaları gerek
Operasyonun içeriği hakkında bilgi sahibi değiliz, ama gözaltına alınanlar belediye başkanı, avukatlar. Şiddete bulaştıkları yönünde en ufak iddia olamaz. Düşüncelerini dile getirmeleri düşünce özgürlüğü korumasında. Bu nedenle bir an önce bırakılmaları gerek.
Özellikle avukatların gözaltına alınması hukuka müdahaledir .
Siyasi açılımın gündeme geldiği günlerde, sivil siyaset yapmak isteyenlerin yolunun kesilmesi uygun değil.
Askerler bırakılırken...
Bülent Arınç'a suikast iddiasında subaylar salıverildi. Burada avukatların, siyasetçilerin kaçma şüphesi yok. Demek ki, hukuk iki türlü işliyor; askere ayrıcalık gösteriliyor. Bu eşitliğe aykırı.
"AKP demokratik taleplere kapalı"
Hükümet herkes görüşlerini bildirip sürece katkıda bulunsun diyor, ama seçilmiş belediye başkanlarının, insan hakları savunucularının, STK üyelerinin gözaltına alınmasını izliyor. Bu hükümetin samimi olmadığını, açılımın iki yönlü yürütüldüğünü gösteriyor:
1. AKP kamuoyunu yanıltmak için içi boş bir süreç yürütüyor.
2. Bütün demokratik taleplere kapalı. (TK)